Kürsü
İbrahim Kahveci- Ucuz işçilik dengesi
Follow @dusuncemektebi2
Ä°brahim Kahveci- Karar
Yabancı parası ile sürdüÄŸümüz sefa dönemi nerede ise bitti. 650 milyar dolar yabancı parası ile 15 yıl sürdürdüÄŸümüz sanal refahın sonuna geldik.
AÄŸustos ayında 14,3 milyar dolar ve Eylül ayında da 4,9 milyar dolar yurtdışına gitti. Gerçi son iki ayda 3,7 milyar dolar cari fazla verdik ama fazlalığımızın çok üzerinde bir para yurtdışına çıkış yaptı.
Bu nedenle rezervlerde 11,6 milyar dolar erime yaÅŸadık. Çıkan sermayeden daha az rezerv kaybının nedeni ise, kaynağı belirsiz 3,9 milyar dolarlık sermaye giriÅŸi oldu. Tabii ki buna ek olarak yine 3,7 milyar dolarlık cari fazlamız da katkı saÄŸladı.
Ama neticede bu dönemde sermaye çıkışı yaÅŸanan bir ülkeyiz.
Bu nedenle bankaların kullandığı kaynaklarda ve kullandırdığı kredilerde küçülme yaÅŸandı. Zaten sadece AÄŸustos ve Eylül aylarında bankalar üzerinden yurtdışına çıkan kaynak tutarı 12 milyar 750 milyon dolara ulaÅŸtı.
***
GeçmiÅŸte hesabını tablo yaparak vermiÅŸtim. Bu sefer kabaca söyleyeyim: 2011 sonrasında uzun yıllar enflasyon+faiz oranlarına baktığımızda karşımıza nerede ise sıfır faiz çıkıyor. Yıllık reel faiz oranı yüzde 1’i bile geçmiyordu.
Mesela hatırlarsanız 2013 yılında faizler yüzde 5,0’in bile altına düÅŸmüÅŸtü. Bizler bugün bile hala “Gezi” sonrası ekonomik dengelerimizi yabancılar bozdu diyoruz. Oysa 2012-2013 yıllarında bu ülkede faizlerin düÅŸmesini saÄŸlayan da yabancı sermayeydi.
2012 yılında tam 72 milyar 666 milyon dolar
2013 yılında ise yine 73 milyar 460 milyon dolar yabancılardan bu ülkeye sermaye giriÅŸi gerçekleÅŸti.
Kısaca bizi çökerttiler denilen yabancı sermaye sayesinde faizlerde tarihi düÅŸüÅŸ yaÅŸadık. Bize saldırdılar denilen yabancı sermaye sayesinde uzun yıllar sıfır faize yakın oranlar oluÅŸturabildik.
Şimdi o yabancılar ufaktan ufaktan gidiyor.
2003-2017 yılları arasında çok yüksek cari açıklarımızı hep o yabancılar kapattı. Hatta cari açıklarımızdan çok daha fazla sermayeyi o yabancılar getirdi.
Åžimdi gelmiyorlar.
Hatta gidiyorlar
Acaba neden?
***
Bir tarafta demokrasi adalet özgürlük gibi devletin temel kavramları...
DiÄŸer tarafta ‘kar’ gibi ÅŸirketlerin en temel hedefleri
Kamu üzerinden Hazine garantileri ile yüzde 100 belirli ihalelere elbette yabancılar gelmek isteyecektir. Ama temel kavramların oturmadığı yerde ülke riskini hangi yabancı üstelenerek gelecektir. Hatta hangi yabancı ikide bir “Hain” ilan edildiÄŸi ülkeye gelerek risk almak isteyecektir.
Ä°ÅŸte bu nedenle yeniden kendi yağımızla kavrulacağımız döneme geri dönüÅŸ yapmış olduk. Yine ucuz iÅŸçilik üzerinden “Çaput” dediÄŸimiz tekstil gibi ucuz iÅŸçilik sektörlerine bel baÄŸlamış olduk.
16 yıl sonra aynı dengelere yeniden daha sıkı bağlanıyoruz.
Ucuz iÅŸçiliÄŸe dayalı düÅŸük deÄŸerli ihracat yeniden ana güven kapımız.
Geçen hafta “Esnek Çalışma Sistemi” yeniden geniÅŸletildi.
Artık daha düÅŸük maaÅŸ ile kimse iÅŸini kaybetmeyecek. Asgari ücretli 1600 TL yerine 1200 TL alacak mesela. Hem de bu maaÅŸları da devlet ödeyecek.
Ne kadar yaratıcı buluşlara imza ediyoruz.
Nerede üç kuruÅŸ birikmiÅŸ ise hemen el atıyoruz.
Ä°ÅŸsizlik Fonunda 100 milyar para mı var? Hemen oradan maaÅŸları ödeyelim diye büyük bir reform yapabiliyoruz.
Sonra da “Kıdem Tazminatı Fonu” kuralım diye reform çalışması peÅŸinde gidiyoruz. Acaba Kıdem Fonunu kim kullanacak?
Kısaca yaptığımız iÅŸler geriye dönüÅŸten baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Bu kadar uzun süre siyasal istikrarı yakalamış olan bir ülkenin yeniden ucuz iÅŸçiliÄŸe bel baÄŸlamış bir ekonomik model ile dengelenme yapması ne acıdır.
Ne acıdır ki, kimse de bu dengenin nereye varacağını düÅŸünmemektedir.
Bakalım ne olacak?
Henüz yorum yapılmamış.