Özel / Analiz Haber
Milli Eğitim Bakanlığı bilimsel açıklamayı Danıştay'a verdi: Çağdışı!
Milli Eğitim Bakanlığı'nın Öğrenci Andı'nı kaldıran yönetmelik maddesini iptal eden Danıştay'a açtığı temyiz davasının dilekçesine ulaşıldı. Andın işlevselliğini yitirdiği savunulan dilekçede, "21. yüzyıl Türkiye’sinde 30’lu yılların ritüellerini benimsemek anakronik (çağdışı) bir yaklaşım olacaktır diyerek haklı bir savunma öreneği ortaya koydu.
Danıştay 8. Dairesi’nin 'ÖÄŸrenci Andı yeniden okutulsun' kararı sonrası CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın “Bu metin bu ülkede, ezanı Türkçe okumak, okutmak isteyenlerin eseridir. Danıştay’ın bu kararı iyi niyetli deÄŸil” tepkisinin ardından MEB, temyiz baÅŸvurusunda bulundu.
'İŞLEVSELLİĞİNİ YİTİRDİ'
MEB Hukuk Hizmetleri Genel MüdürlüÄŸü’nün hazırladığı 11 sayfalık temyiz dilekçesinde ilk olarak davacı eÄŸitim sendikalarının taraf olarak davayı açma ehliyetlerinin olmadığı savunuldu. Davanın reddedilmesini isteyen MEB , ardından ise esasa iliÅŸkin iddialarını sıraladı. MEB, “Milli Kimlik, UluslaÅŸma ve ÖÄŸrenci Andı” baÅŸlığı altında Bozkurt Güvenç ve Süleyman Yıldız’dan alıntılar yaparak Andımız’daki TürklüÄŸe iliÅŸkin ibaraler hakkında kimlik kavramına iliÅŸkin açıklamalarda bulundu. Türk ulusal kimliÄŸinin tarih sahnesine çok geç çıktığı belirtilen dilekçede, Osmanlıcılık ve Fransız Ä°htilali’ne de deÄŸinilerek, ÅŸöyle dendi:
“Türkler kendi çaÄŸdaşı unsurlara göre ulus bilincine en geç ulaÅŸan topluluktur. Türkiye Cumhuriyet’ini kuran kadro zaten gecikmiÅŸ olan süreci hızlandırmak için yoÄŸun çaba harcamıştır. Özellikle 30’lu yıllarda benimsenen politika, artık toprak bütünlüÄŸünü garanti altına alan bir ülkenin milli bütünlüÄŸünü de saÄŸlamasıydı. ÖÄŸrenci Andı da bu amaçla benimsenmiÅŸ ve ilkokullarda okutulmaya baÅŸlanmıştır. Ulus bilincine geç ulaÅŸan bir toplumda bu çeÅŸit sembol ve ritüellerin kullanılarak, ortak bir milli kimlik inÅŸa edilmeye çalışılması anlaşılabilir bir durumdur. Ancak 2023 yılında yüzüncü yılını dolduracak olan Türkiye Cumhuriyeti’nde toplumun zaten bir milli kimlik kazanmış olduÄŸunu kabul etmek gerekir. Yani ÖÄŸrenci Andı iÅŸlevselliÄŸini yitirmiÅŸtir. Hal böyleyken 21. yüzyıl Türkiye’sinde 30’lu yılların ritüellerini benimsemek anakronik (çaÄŸdışı) bir yaklaşım olacaktır." ifadeleri kullanılarak ırkçı metnin bilimsel açıdan da iÅŸlevselliÄŸi olmadığını ortaya koyulmuÅŸ oldu. Åžimdi gözler mahkeme sürecinde; ülkenin büyük bir çoÄŸunluÄŸunu rahatsız eden bu 28 Åžubat artığı karardan bir an evvel dönülmesi bekleniyor.
Henüz yorum yapılmamış.