Sosyal Medya

Murat Bardakçı kritik belgeyi açıkladı: Tek Parti zamanında yasak olan sadece Türkçe ezan değildi

CHP'li Öztürk Yılmaz'ın 'Türkçe ezan' sözlerinin ardından büyük tartışma başlamıştı. Öztürk, CHP yönetimince disipline sevk edilmiş, ardından yaptığı açıklamada parti yönetimini, özellikle de Kılıçdaroğlu'nun sert sözlerle eleştirmişti. 'Türkçe ezan' tartışması gündemdeki yerini korurken, Haberturk.com yazarı tarihçi Murat Bardakçı önemli bir yazı kaleme aldı.



Bardakçı, tek parti zamanında yasak olanın sadece Türkçe ezan olmadığını belirterek, 'Hem Müslümanlar, hem de diÄŸer dinlerin mensupları çok sıkı takip altındaydı' ifadelerini kullandı.

Bardakçı'nın çeÅŸitli belgeleri de köÅŸesinden paylaÅŸtığı yazısı ÅŸöyle:

CHP’nin Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz ezanın Türkçe okunmasını isteyince kıyamet koptu. Yılmaz disiplin kuruluna sevkedilmesi üzerine lideri Kemal KılıçdaroÄŸlu’na demediÄŸini bırakmadı, karşılıklı suçlamalar ile cevaplar birbirini takip etti, derken milleti yıllarca ikrah ettiren ve bundan 68 sene önce tarihe karışmış olan “Türkçe ezan” derdi de böylece durup dururken yeniden gündeme geldi…

Bugün burada ezanın Arapça okunmasının yasak olduÄŸu senelerden kalma bazı belgelere yer veriyorum… Ankara’da, CumhurbaÅŸkanlığı ArÅŸivi’nde bulunan bu belgeler, ilk defa burada yayınlanıyorlar…

Yine burada devletin 1930’lu ve 40’lı senelerde uyguladığı dinî alandaki yasakların Arapça ezan okuma ve kamet getirme ile sınırlı kalmadığını, izinsiz dinî eÄŸitimin ÅŸiddetli ÅŸekilde takip edildiÄŸini, Alevî vatandaÅŸların âyin yapmalarının da suç sayıldığını, hattâ diÄŸer dinlerin mensuplarının bile bazı yasaklamalarla karşı karşıya bulunduklarını gösteren daha baÅŸka belgeler de yeralıyor…

Devletin o senelerdeki din politikasının temeli sadece Müslümanlar’ı deÄŸil, Türkiye’de mevcut diÄŸer dinleri de kontrol altında tutmaya dayanıyordu! Meselâ, Türk vatandaşı olan Yahudiler’in de izinsiz dinî eÄŸitim vermeleri yasaklanmış ve çocuklarına Ä°branice okutan Yahudi vatandaÅŸlar mahkemeye sevkedilmiÅŸler, hattâ bu ailelerin evde Fransızca öÄŸretmeleri bile suç olarak görülmüÅŸtü! Kontroller ve yasaklamalar bu kadarla da sınırlı kalmamış, Türkiye’de yaÅŸayan ama Türk vatandaşı olmayan papazlar bile takip edilmiÅŸ, meselâ Edirne’deki Ä°talyan KonsolosluÄŸu’nda görevli bir papaz ile din dersi verdiÄŸi çocukların gizlice fotoÄŸrafları çekilmiÅŸ ve Ä°çiÅŸleri Bakanlığı bütün bu takibatın neticesinden CumhurbaÅŸkanlığı’nı da haberdar etmiÅŸti!

MUM YAKMAK BÄ°LE YASAKTI!

CumhurbaÅŸkanlığı ArÅŸivi’nde mevcut böyle dosyalar dolusu belgenin yanısıra CumhurbaÅŸkanlığı’na her ay sunulmuÅŸ “dirlik ve düzenlik raporları” da bulunuyor ve illere göre ayrı ayrı düzenlenen bu raporlarda yeralan hadiselerin ekseriyetini “Arapça ezan”, “Arapça kamet”, “çocuklara Kur’an okumayı öÄŸretmek”, “âyin yapmak” gibi “suçlar” teÅŸkil ediyor. Hattâ, halkın evliya türbesi kabul ettiÄŸi mekânlara mum dikmesi bile suç olarak görülüyor ve mum yakarken yakalananlar da adliyeye sevkediliyorlar!

Bu belgeleri yayınlarken, daha önce de temas ettiÄŸim bir hususa tekrar dikkat çekmem gerekiyor:

Belgelere konu olan hadiselerin, yani senelerce devam etmiÅŸ olan yasakların, takiplerin, tutuklamaların ve mahkeme safahatının hiç de hoÅŸ hatıralar olmadığını söylememe zaten gerek yoktur ve bütün bunlar tarihimizin bir döneminin gerçekleridir!

Bugün bize düÅŸen o devirlerde olup bitten herÅŸeyi tarafsız ve doÄŸru ÅŸekilde öÄŸrenmek ama bunu yaparken tarihî meseleleri artık hayatta olmayan kiÅŸilerle hesaplaÅŸma ve kurumlarla da didiÅŸme vasıtası olarak kullanmamaktır! Gerçi bir zamanlar devletin böyle ceberut davranışları yüzünden daha birçok alanda sıkıntılar yaÅŸanmış, üzüntüler ve hattâ büyük azaplar da çekilmiÅŸtir ama olan olmuÅŸ, biten bitmiÅŸtir; ÅŸimdi o günler ile hesaplaÅŸmaya kalkışmak hiddeti ve kamplaÅŸmayı arttırmaktan baÅŸka bir iÅŸe yaramaz!

Üstelik ezanı TürkçeleÅŸtirip Arapça okunmasını yasaklayan ve bu yasağı senelerce en ÅŸiddetli ÅŸekilde uygulayıp takip etmiÅŸ olan partinin lideri bugün ÅŸartlar ve mecburiyetler karşısında “Arapça ezan dinimizin bir deÄŸeridir. …Dünyanın her yerinde de ezan Arapça okunur ve ezana saygı gösterilir” demek mecburiyetinde kaldıktan sonra hesaplaÅŸmaya artık hiç lüzum yoktur!

foto1

Ä°çiÅŸleri Bakanlığı’ndan CumhurbaÅŸkanlığı’na 1 Aralık 1938’de gönderilen ve Amasya’da Arapça tekbir getirilmesi ile ilgili yazı.

foto2

Arapça tekbir konusunda bir baÅŸka yazı: Ä°çiÅŸleri Bakanlığı’ndan 1 Aralık 1938’de CumhurbaÅŸkanlığı’na gönderilmiÅŸ.

foto3

Sadece Müslümanlar’a deÄŸil, Yahudi vatandaÅŸlara da getirilen dinî yasaklardan bir örnek: Ä°çiÅŸleri Bakanlığı, 1 Aralık 1939’da CumhurbaÅŸkanlığı’nı Ä°zmir’de bir Yahudi ailenin çocuklara Yahudice, Türkçe ve Fransızca okuturken yakalandıklarını bildiriyor.

foto4

Ä°çiÅŸleri Bakanlığı’ndan CumhurbaÅŸkanlığı’na 7 Ekim 1940’ta gönderilen ve Arapça ezan okuyan, Kur’an öÄŸreten ve gizlice Arapça harfleri tedris ederken yakalananlarla ilgili yazı.

2217307_29f2189b4371e236778c2b4d91c2deb0

Ä°çiÅŸleri Bakanlığı’ndan CumhurbaÅŸkanlığı’na 15 Kasım 1940’ta gönderilen yazı: Bir Yahudi çocuklara gizlice dinî eÄŸitim yaparken, Müslüman kadın mum yakarken, yine bazı Müslümanlar da çocuklara Arap harflerini öÄŸretirken yakalanmışlar!

foto6

Ä°çiÅŸleri Bakanlığı’ndan CumhurbaÅŸkanlığı’na 8 Temmuz 1940’ta gönderilen yazıda gizlice Alevî âyini yapanların ve Arap harfleri ile ders verenlerin yakalandıkları haber veriliyor..

2217307_605fed56fd3595b725ba43130c00c5b8

Ä°çiÅŸleri Bakanlığı, 10 Haziran 1940’da MiÅŸon Saydım adındaki Yahudi vatandaşın çocuklara Ä°branice ders verirken, bazı Müslüman vatandaÅŸların da Arap harflerini öÄŸretirken yakalanmaları hakkında CumhurbaÅŸkanlığı’nı haberdar ediyor.

foto8

Bir diÄŸer “suçüstü” belgesi: Ä°çiÅŸleri Bakanlığı, 16 Ocak 1933’te CumhurbaÅŸkanlığı’na Elifba ile Amme cüzlerini öÄŸreten bir hocanın mahkemeye sevkedildiÄŸini bildiriyor.

foto9

Ä°çiÅŸleri Bakanlığı’ndan CumhurbaÅŸkanlığı’na 13 Åžubat 1933’te gönderilen yazıda Alevî âyini yaparken yakalanan vatandaÅŸlar hakkında bilgi veriliyor.

foto10

Ä°çiÅŸleri Bakanlığı’ndan CumhurbaÅŸkanlığı’na 8 Nisan 1939’da gönderilen bu yazı devletin dinî eÄŸitim konusunda sadece Türk vatandaÅŸlarını deÄŸil, Türkiye’de yaÅŸayan yabancıları da takip ettiÄŸini gösteriyor.

foto11

Ä°çiÅŸleri Bakanlığı’ndan CumhurbaÅŸkanlığı’na 11 Nisan 1939’da gönderilen gericilik raporunun bir sayfası (CumhurbaÅŸkanlığı ArÅŸivi, Ä°smet Ä°nönü ArÅŸivi, Yer No: 2/6-29, Fihrist No: 3384-47)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.