Sosyal Medya

Kürsü

İbrahim Tenekeci- Barbar Modern Medenî

Ä°brahim Tenekeci- Yeni Åžafak



Ä°brahim Kalın’ın ilim yolculuÄŸuna 1993 yılından beri yakından ÅŸahitlik ediyorum. Onun yüksek emeÄŸine, öÄŸrenme tutkusuna, geniÅŸ ilgi sahasına, ilmî sabrına…
 
Medeniyet adına barbarlıkların sergilendiÄŸi bir çaÄŸda yaşıyoruz. Medeniyet iddiasının tahakküm, tasallut ve sömürü aracı olarak kullanıldığını görüyoruz.
 
Ä°brahim Kalın, barbar, modern ve medenî kavramları üzerinden yeni bir medeniyet okuması yapıyor. (Barbar, Modern, Medenî, Ä°nsan Yayınları, Kasım 2018.) DoÄŸu ve batı kaynakları eÅŸliÄŸinde, bu kavramları geçmiÅŸten günümüze getiriyor. Herkes için kapsamlı bir muhasebe öneriyor. Eser boyunca teklif sahibi bir yazarla karşılaşıyoruz. Sadece sorunları göstermiyor, çözüm yollarını da bulmaya gayret ediyor.
 
Ä°brahim Kalın’a göre, bir arada yaÅŸamak, insanoÄŸlunun temel ihtiyaçlarından biridir. Bu da ancak ahlâk, adalet, anlayış, dayanışma ve toplumsal insicamın saÄŸlanmasıyla mümkündür. Adalet, kelimeler ve kavramlar dâhil, her ÅŸeyin yerli yerinde olmasıdır. Büyüsü bozulmuÅŸ günümüz dünyasında, güçlünün kuralları adaletin yerini almış durumdadır.
 
Barbar Modern Medenî, evveliyatı olan bir kitap. Varlık, idrak, akıl, erdem gibi temel referansların eserde yeniden karşımıza çıkması, hem ilmî devamlılık hem de yazarın neyi aradığını göstermesi açısından önemlidir. Ahlâkla birlikte bunlar, Ä°brahim Kalın’ın mihenk taÅŸları, yoldaki iÅŸaretleri olmuÅŸ görünüyor. Buna ‘vadisini bulmak’ da diyebiliriz. Kadim bir söz: Ä°stikamet, en büyük keramettir.
 
Yazara göre, özgürlük ve özgünlük, medeniyet düÅŸüncesinin vazgeçilmez ÅŸartları arasındadır. Bağımsız olmayan toplumların medeniyet kurması düÅŸünülemez. Özgünlük ise marifet kelimesiyle karşılık buluyor. Medeniyet bahsinin iki anahtar kavramı daha var: Adalet ve ahlâk. Siyasî, iktisadî ve askerî manada ne kadar kuvvetli olursak olalım, adalet ve ahlâk sahibi deÄŸilsek medenî olamayız.
 
Bütün bunların bize anlattığı, erdemli bir medeniyet fikridir. Erdemden uzak medeniyet iddiası, insanı barbarlaÅŸtırır.
 
Ä°brahim Kalın, tabiata da erdem penceresinden bakar. Tabiat ile erdem arasında baÄŸ kurar. DoÄŸaya ve varlık âlemine bakışı, ayet kelimesi üzerindendir: “Ayet kelimesinin hem Kur’an’ın cümlelerini, hem de tabiattaki iÅŸaret ve sembolleri ifade ettiÄŸini hatırlatmakta fayda var.” (Sayfa 144) Yine eserden: “Erdemini yitiren insan, tabiatı istimlâk ve sömürü aracı olarak görür, varlık âlemiyle bitip tükenmez bir çatışma içerisine girer.” Böylece yeni bir barbarlık kapısı açılmış olur.
 
Eserde, ÅŸehir hayatı da geniÅŸ yer tutuyor. BilindiÄŸi üzere, Medine, ÅŸehir anlamına geliyor. Medeniyet ÅŸehirlerde doÄŸar ve yaÅŸar. Dolayısıyla: “Medeniyet ÅŸehirsiz, ÅŸehir de medeniyetsiz olmaz. Åžehir hayatının kazanımlarına ve risklerine sahip olmayan bir topluluÄŸun medeniyet kurması mümkün deÄŸildir.” Ä°slâm medeniyeti dediÄŸimiz zaman, aklımıza önce ÅŸehirler gelir. Sonra marifet ehlinin elinden çıkmış olan edebî, ilmî, mimarî eserler. Barbar Modern Medenî, bu konularla ilgili derinlikli bir kaynak olmuÅŸ. Sanat, üslup, hikmet ve güzellik ilmine giriÅŸ.
 
Åžehir meselesini düÅŸünürken, karşıma hep aynı soru çıktı: Medeniyet ihya, barbarlık imha etmektir. Peki, modern olmak nedir? Dikkatli bir okuma, sorunun cevabını ortaya çıkaracaktır.
 
Ä°nancımıza göre, vakit mübarektir. Onu israf edemeyiz. En doÄŸru ÅŸekilde deÄŸerlendirmek zorundayız.
 
Ä°brahim Kalın, onca yoÄŸunluk arasında, vaktin hakkını vermiÅŸ görünüyor.
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.