Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Evliya Çelebi’nin ablasını kaçırması paşanın sonu oldu

Not: Bu yazı, yakın zamanda kaybettiğimiz büyük tarihçilerimizden merhum Yılmaz Öztuna‘nın 23 Ekim 2010 Cumartesi günü Türkiye Gazetesi’nde kaleme aldığı makaleden muktebestir.



Evliyâ Çelebî -bana göre- en büyük yazarımızdır. Biz bütün yazarların pîri, üstâdıdır. Ahmed Yesevî Hazretleri neslinden Kütahyalı Demirci-zâde DerviÅŸ Mehmed Zıllî AÄŸa’nın (ölm. Haziran 1648) oÄŸludur ki bu zat, Birinci Sultan Ahmed’in (saltanatı 1603-1617) kuyumcubaşısı ve camiin san’at eseri kapısını yapan san’atkârdır. Ä°ki kızından Ä°nal Hâtun, cihan gezgini Evliyâ Çelebîmiz’in ablasıdır. Ablasının macerasını bize ÅŸöyle anlatıyor: (Bundan sonraki bütün paragraflar Evliyâ Çelebî’den alınmıştır)

Seyahatnamenin Matbu Bir Nüshasının Kapağı

“Ablam Ä°nal Hâtun, Balıkesirli SolakoÄŸlu Ä°lyas PaÅŸa ile niÅŸanlı idi ki vezir (mareÅŸal) pâyesi aldığı halde hükûmete kafa tutup Celâlî oldu. Babam bir âsîye kız veremiyeceÄŸi için niÅŸanı bozduÄŸunu bildirdi. Ablam, Kütahya’da atalarımızdan kalma evimizde oturuyordu. Manisa (Saruhan) sancak beyi olan Ä°lyas PaÅŸa gelip Kütahya’daki evimizi bastı. Bir imam bulup cebren (zorla) ablamı nikâhladı. Sonra Sandıklı’daki çiftliÄŸimize gitti. 7.000 baÅŸ koyun ve 300 atımızı “zevcem hâtunun çeyizidir” diyerek gasbetti. Ablamın mücevherlerine de el koydu.”
“Anadolu eyaleti beylerbeyisi Vezir Küçük Ahmed PaÅŸa, eyaletinin en seçkin sancağı (ili) olan Saruhan’ın beyi Ä°lyas PaÅŸa’nın edepsizliÄŸini duyunca Manisa’ya geldi. Ä°lyas PaÅŸa’yı azlettiÄŸini bildirdi. Ä°lyas, başı korkusundan sıvışıp bir bucaÄŸa sindi. Bir müddet sonra Kütahya’da göründü. Ablamı kandırarak Bergama’ya götürdü. Dertlenen babam, Bursa’ya geldi. Orada Ä°nebey mahallesinde evimiz vardı. Beni ve kardeÅŸim Mahmud’u alıp Ä°stanbul’a geldi. Cihan hâkanı (Dördüncü) Sultan Murad Han Hazretleri’nin huzuruna çıktı. Damadı Ä°lyas PaÅŸa’nın kızını zorla nikâhladığını anlattı.”

SULTAN BÄ°ZZAT KONUÅžTU
“Sultan Murad, bir gazablı hükümdardı. Celâlîlere zerre kadar muhabbeti (sevgisi) yoktu. Zorbalığın adını silmeye yeminli idi. Emretti. Ä°lyas PaÅŸa tutuklanıp yaka paça Bergama’da çiftliÄŸinde çubuk içerken Ä°stanbul’a getirildi. Üsküdar’da Ä°stavroz has bahçesinde bulunan padiÅŸah hazretlerinin huzuruna çıkartıldı. Sultan Murad, PaÅŸa’nın iÅŸini bitirmeye kesin azimli idi. Babamı da çağırıp Ä°lyas PaÅŸa’ya: “Bre mel’ûn, dedi; bu koca (ihtiyar) aÄŸanın kızın zor ile nîçün aldın?” Ä°lyas PaÅŸa’nın ödü koptu, eli ayağına dolaÅŸtı. “HâÅŸâ pâdiÅŸâhım, dedi; alez-zor (zorla) almış olan, nâmzedim niÅŸanlım) idi aldım, iÅŸte hüccet-i ÅŸer’iyyem (nikâh kâğıdım) deyü senet ibrâz etti.”
“YiÄŸit cihan pehlivanı olan Cennet-mekân Sultan Murad, (annesi Kösem Sultan’dan aldığı) iri kara ÅŸahin gözlerini, verdiÄŸi kâğıda bakmaya tenezzül etmeksizin, PaÅŸa’dan babama çevirdi. “Nedir?” diye sorunca ihtiyar babam PaÅŸa’nın Devlet’e yaramaz iÅŸ ettiÄŸini öÄŸrenince niÅŸanı bozduÄŸunu, PaÅŸa’nın zorla kızını nikâhlayıp mallarına el koyduÄŸunu, fakat afvetttiÄŸini, padiÅŸahın afvedip Revân seferine götürerek hizmetinden faydalanmasını arz edip söyledi.”

PARAYI BABAMA GERÄ° VERDÄ°
“Sultan Murad, “Ya böyle âsînin devlete hizmeti ne olsa gerek? Kaht-ı ricâl (devlet adamı kıtlığı) deÄŸildir” deyü PaÅŸa’yı kapıcılar kethudâsına verdi. Ä°lyas PaÅŸa’nın kellesi, Ä°stavroz KöÅŸkü önünde, Üsküdar sahilinde mavi bir taÅŸ vardır, orada kesildi. Malı Hazîne’ye alındı. Cennet-mekân Sultan Murad Hazretleri, el konulan malından 10.000 altının babama verilmesini irâde buyurdu.”
“Öyle yapıldı. PaÅŸa’nın ablamın tasarrufundaki servetine ise dokunulmadı. Bir yıl sonra babamla Ä°stanbul’dan Bursa’ya vardım. Burada ablamın, Bergama’daki çiftliÄŸinde öldüÄŸü haberi geldi.”
O devrin tarihçileri Dördüncü Murâd’ın, celâlîlik yaptığı yani vaktiyle Devlet emrine karşı geldiÄŸi için Ä°lyas PaÅŸa’yı idam ettirdiÄŸini yazar. Evliyâ Çelebî yazmasa idi, yukarıdaki detayı, Ä°nal Hatun’un deÄŸil hüzünlü aÅŸk macerasını, böyle bir hanımın yaÅŸadığını bile bilmeyecektik.
Evliyâ Çelebî, 1611’de, Kütahyalı bir ailenin çocuÄŸu olarak Ä°stanbul’da Unkapanı’nda doÄŸdu. Saray kuyumcubaşısı olan babası, zengin bir adamdı. Birçok ÅŸehirde evleri, çiftlikleri, at ve koyun sürüleri, mücevherleri bulunduÄŸunu öÄŸreniyoruz. Babası öldüÄŸü zaman Evliyâ Çelebî, 37 yaşında idi ve Saray hizmetinden (hâfız ve hânende) çıkmış, 8 yıldır seyahatlerine baÅŸlamıştı. Evliyâ’nın en az Mahmud adında bir erkek ve birisi Ä°nal adında 2 kız kardeÅŸi bulunduÄŸunu, fakat babası fevkalâde yaÅŸlı öldüÄŸü için baÅŸka kardeÅŸleri de bulunabileceÄŸini biliyoruz.
17. asrın en büyük bilgini Kâtib Mustafa Çelebî de, Evliyâ’dan sadece 2 yıl önce, 1609’da Ä°stanbul’da doÄŸdu. Onun babası da Saray’da görevli idi. MuhteÅŸem Osmanlı Türk kültürünün kaynakları Saray (Enderûn akademisi), medreseler, tekkeler idi…

Yılmaz ÖZTUNA 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.