Sosyal Medya

Kürsü

İbrahim Kiras- 'Kemalist Cumhuriyet'in başarısı ve başarısızlığı

Ä°brahim Kiras- Karar



Cumhuriyet’in ilan ediliÅŸinin üzerinden 95 yıl geçmiÅŸ. Buna raÄŸmen toplumun bazı kesimlerinde cumhuriyet kavramının hâlâ tartışma konusu olması doÄŸal deÄŸil. Aksine bir arıza habercisi. 
 
Aslında tartışma ve çekiÅŸme konusu olan bizatihi cumhuriyet kavramı veya siyasi rejimimizin kendisi deÄŸil, cumhuriyet kavramının temsil ettiÄŸi (düÅŸünülen) birtakım deÄŸerler. Ayrıca sözkonusu tartışma ve çekiÅŸme geniÅŸ (ve sakin) ana kitleden ziyade toplumun birer ucundaki marjinal (ama aktif) unsurlar arasında cereyan ediyor. 
 
Peki, 95 yıl sonra hâlâ neyi paylaÅŸamıyor bu marjinal ama aktif unsurlar? Cumhuriyetin kendisini. Devrimci cumhuriyet, dindar cumhuriyet, demokratik cumhuriyet… gibi nitelemelerin bolluÄŸundan anlaşılan o ki cumhuriyeti olduÄŸu gibi benimseme yerine bir ÅŸekilde kendine mal etme peÅŸinde hemen her kesim.  
 
Oysa bu tutum cumhuriyetin anlamına aykırı. Cumhuriyet eÅŸitlik esasına dayalı bir siyasi rejimin adıdır. Hatta eÅŸitliÄŸin de ötesinde özdeÅŸliÄŸe. Varlık sebebi itibarıyla etnik ve dini cemaatlerden oluÅŸan geleneksel toplumu yekvücut bir halka dönüÅŸtürme fikridir cumhuriyet. 
 
Bu anlamıyla Fransız Devrimi’nin eseridir. Gerçi 1789’dan önce de dünyada cumhuriyet yönetimleri yok deÄŸildi. Avrupa’dan, Kuzey Afrika’dan Yunanistan’a, Mezopotamya’ya, Arabistan’a kadar eski dünyadaki ÅŸehir devletleri biçimsel olarak cumhuriyet niteliÄŸi taşıyordu. Fransız Devrimi’nden önce Ä°sviçre’de, Almanya’da, Hollanda’da cumhuriyetle yönetilen ÅŸehir devletleri vardı. Ama bugünkü anlamda ilk cumhuriyet Fransa’dır. Çünkü Fransızların kurduÄŸu cumhuriyet esas olarak modernitenin zorunlu bir aÅŸaması olarak tarih sahnesine çıkmıştır.  
 
***
 
Modernizm toplumsal hayatta “eÅŸit vatandaÅŸlık” idealidir. Siyasette merkeziyetçilik, eÄŸitimde kitlesellik, kültür ve sanatta popülerlik, bilim ve hukukta laiklik, ekonomide tekelcilik… Cumhuriyetçilik de modernleÅŸmenin ve “modern devlet” arayışının ideolojisidir ve bu anlamda milliyetçiliÄŸin bir diÄŸer veçhesidir.  
 
Bu ideolojiyi ÅŸekillendiren baÅŸlıca faktör burjuva sınıfının ihtiyaçları ve bilahare aydınlanma düÅŸüncesinin gereklilikleriydi. Burjuvazi maliyede, hukukta, güvenlik hizmetinde standartlaÅŸma istiyordu.  
 
Ä°nsan aklının merkezinde yer aldığı bir epistemolojiye dayanan aydınlanma ise geleneksel otoritelerin ve referans sistemlerinin ortadan kaldırılarak özgürlük ve eÅŸitlik kavramlarını toplumsal düzenin odağı yapma fikrini içeriyordu. 
 
Vatandaşın bir siyasal kontratın tarafı olmanın ötesindeki nitelikleri ve özellikleri deÄŸer taşımayacaktır buna göre. Dolayısıyla hangi dinden olduÄŸunuz, hangi etnisiteye mensup bulunduÄŸunuz vs. sizin için önemli olabilir ama toplumsal/siyasal açıdan önemsizdir. Tabiatıyla bu özelliklerinizin hukuk karşısında da bir deÄŸeri olmamalıdır. 
 
***
 
Fransız Devrimi’nin bayraktarlığını yaptığı modernizm aslında Batı Avrupa toplumlarının ortak yolu. Nitekim bundan 200 yıl öncesinde o dünyanın çok fazla uzağında yer almayan Osmanlı toplumu da sözkonusu rüzgârın etkisinde kendini yenileme ihtiyacı hissetmiÅŸti. Tanzimat ve Islahat fermanları esas itibarıyla modernleÅŸme adımlarıydı. Bilahare anayasa ve parlamento giriÅŸimleri de öyle… Cumhuriyet bu sürecin bir halkasıdır. 
 
Ä°slamcılık da, milliyetçilik de, sosyalizm de modernleÅŸme ideolojisinin yan kollarıdır. Hepsi de toplumun aÅŸiret, kabile vs. baÄŸlarının ötesinde ortak kimlik deÄŸerlerine sahip bir millet haline gelmesi hedefini modernleÅŸmenin gereÄŸi olarak benimsiyordu. Kemalizm de modernist/cumhuriyetçi ideolojinin bir versiyonudur.  
 
Bu bakımdan “Kemalist Cumhuriyet”in baÅŸarıları ve baÅŸarısızlıkları -uygulayıcıların hata ve sevapları bir yana- temelde Türk modernleÅŸmesinin toplam baÅŸarısından bağımsız deÄŸerlendirilemez. Bu da toplumun bütün kesim ve katmanlarının pay sahibi olduÄŸu bir süreçtir. 
 
Ne var ki en baÅŸta dikkat çektiÄŸimiz sorunlu noktaya tekrar bakacak olursak, bugünkü Türk toplumunun yer yer ortak bir cumhuriyet anlayışına bile sahip olmaktan uzak görünmesi modernleÅŸme sürecinin baÅŸarısı konusunda olumlu bir iÅŸaret sayılamaz.  
 
Çünkü bir toplumun seçkinleri ayrışmaya deÄŸil bütünleÅŸmeye yönelik bir liderlik sergilemezlerse... ülkenin bütününün deÄŸil, kendi “mahalle”lerinin veya “cemaat”lerinin perspektifinden meseleye bakarlarsa gerçek anlamda ne millet oluruz ne de cumhuriyet. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.