Güncel
Cumhuriyet'in ilanına niçin mesafeli durdular ?
Milli Mücadelenin önde gelen isimlerinin en büyük endişesi Türkiye’nin Cumhuriyet adı altında bir istibdat dönemine girme ihtimaliydi. Mustafa Kemal Paşa’nın ülkenin tek otoritesi haline gelmeye başlamasından, meclisin üstünde bir güç olarak konumlanmaya başlamasından rahatsızlardı.
KurtuluÅŸ Savaşını baÅŸarı ile yürütmüÅŸ liderler (Mustafa Kemal PaÅŸa,Kazım Karabekir,Rauf Orbay,Ali Fuat Cebesoy ve Refet Bele) arasında yaÅŸanan fikir ayrılıkları Cumhuriyetin ilanı ile yeni bir boyut kazandı. 29 Ekim günü TBMM’de Cumhuriyet rejimine geçiÅŸ kararı alınırken Milli Mücadelenin önderlerinin çoÄŸunluÄŸu mecliste deÄŸildi. Böylesi önemli bir deÄŸiÅŸiklik yapılırken Mustafa Kemal PaÅŸa’nın, milli mücadelenin diÄŸer önde gelen isimlerine danışmaması ve haber vermemesi bu kadro arasındaki ayrılığın ilk belirtileri oldu.
Cumhuriyet, Milli Egemenlik mi ?
29 Ekim günü Rauf Orbay Ä°stanbul’daydı ve Cumhuriyetin ilanını, atılan top atışlarının sebebini sorduÄŸunda öÄŸrendi. Kendisinin bu geliÅŸmeden haberi yoktu. Aynı gün Tasviri Efkar gazetesi muhabiri Rauf Bey’e Cumhuriyetin ilanı ile ilgili deÄŸerlendirmesini sordu. Rauf Bey : "Bence Cumhuriyet kelimesi üzerinde mütalaa münakaÅŸa deÄŸildir. Millet esasen bu idare ÅŸeklini hake dip,zaferiyle temin eylemiÅŸtir. Elverirki,meseleler milletimizce muhakeme edilerek,malum olsun. Bu esaslar baki kaldıkça,isim deÄŸiÅŸikliÄŸi,hedef ve gayeyi ihlal de tebdil de edemez." ÅŸeklinde bir demeç verdi. Rauf Bey bu açıklama ile böylesi önemli bir konunun tartışılmadan karara baÄŸlanmasının yanlışlığını dile getirdi. Milli Egemenlik esasının önemini vurguladı.
A.Fuat Cebesoy diktatörlük vurgusu yaptı
Milli Mücadelenin önemli bir diÄŸer ismi Ali Fuat Cebesoy da Rauf Bey ile aynı görüÅŸteydi: "..TeÅŸkilat-ı Esasiye Kanunu ile kurulmuÅŸ olan büyük millet meclisi idaresi; ÅŸüphesiz milli hakimiyet ve idareye göre kurulmuÅŸ bir müessese idi. Bu cumhuriyet demek deÄŸildi.Çünkü Cenubi Amerikan devletleriyle BolÅŸevik devletleri de birer cumhuriyetti, fakat bunlar tam manasıyla birer diktatörlüktür. Biz diktatörlüÄŸü getirmeyecek esaslara dayanan bir cumhuriyet istemiÅŸtik... Madde 11'de "Reis-i Cumhur, lüzum gördükçe Meclise ve Heyeti Vekile'ye reislik eder" deniyordu.Halbuki devlet reisi olan bir zatın Meclise ve Heyet-i Vekileye lüzum gördükçe reislik etmesi cumhuriyet ve demokrasi esaslarına tamamiyle muhaliftir" diyerek önemli olanın millet egemenliÄŸi olduÄŸu noktasına vurgu yapacaktı.
Kazım Karabekir: Müstebid idare mahv sebebidir
Kazım Karabekir”in de Cumhuriyetin ilanına yönelik bakışı farklı deÄŸildi. Karabekir 'Ferdi veya zümrevi tahakkümler bir milleti mahv için kafi sebeplerdir. Buna missal isterseniz biz ve bütün müslüman hükümetlerdir. Hepsi birer müstebit idarede uyuÅŸmuÅŸ kalmışlardır. Milletin kuvveti,halkın kuvvetidir. Bunun da manası Cumhuriyeti ifade eder.” diyecek ve Türkiyenin Milli Egemenlik esasından ÅŸahıs egemenliÄŸine doÄŸru gitme ihtimalinin gün geçtikçe arttığını ifade edecekti.
Rauf Bey: Sözlerimin arkasındayım
Rauf Bey”in,Ali Fuat Cebesoy’un ve Kazım Karabekir’in bu ifadeleri baÅŸta Mustafa Kemal olmak üzere Cumhuriyetin ilanını gerçekleÅŸtiren kiÅŸileri rahatsız etti. Özellikle Rauf Bey’in Tasviri Efkar gazetesine verdiÄŸi demeç büyük bir siyasi gerileme sebep oldu. Milli Mücadelenin liderlerinden biri olan Rauf Bey bir anda Cumhuriyet düÅŸmanı olmakla itham edilmeye baÅŸlandı. Ä°ÅŸte bu itham üzerine Rauf Bey 22 Kasımda Halk Fırkası Meclis grubunda kendini savunmak zorunda kaldı. Saatlerce süren tartışmalı gergin turumda Rauf Bey sözlerinin arkasında durmuÅŸ, "Kayıtsız ÅŸartsız Hakimiyet-i Milliye'nin" Cumhuriyet olduÄŸunu,ancak “her Cumhuriyetin Hakimiyeti Milliye” olmadığını kürsüden belirtmiÅŸtir. Bu ifadelerinin ardından da grup toplantısını terk ederek kendisi ile ilgili verilecek kararı gruba bırakmıştır. Bu gergin oturumun ardından Halk Fırkası grubu da açıklamaları yeterli bularak Rauf Bey hakkında herhangi bir iÅŸlem yapmamıştır.
Ancak bu durum fazla uzun sürmedi. Milli Mücadele liderleri arasında Cumhuriyetin ilanı ile baÅŸlayan ayrılık artarak devam etti. Türkiye'nin bir istibdat dönemine girmeye baÅŸladığını düÅŸünen liderler partiden ayrılarak siyaset yoluyla mücadele etmeye karar verdiler. Cumhuriyet döneminin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını kurdular.
Kaynaklar: Rauf Orbay, Cehennem DeÄŸirmeni
Erik Jan Zürcher,Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
Yakup Kadri Karaosmanoğlu,Politikada 45 Yıl
Henüz yorum yapılmamış.