Hazırlayan: Mehmed Mazlum Çelik
Dünya tarihinin en üzücü sahnelerinden biri de 1950'li yıllarda Bulgar Türklerinin maruz kaldığı insanlık dışı muameledir. Bu süreçte taşınmaz mallarının bir çoÄŸunu arkasında bırakan Bulgaristan Türkleri taşınabilir mülklerini yanlarında götürmek istemiÅŸtir; ancak faÅŸizan bir yönetime sahip Bulgar hükümeti Türklerin yalnızca kıyafetleri ile gitmesine izin vermiÅŸtir.
Gidecekleri yurtta kendilerini neyin beklediÄŸini bilmeyen Bulgar Türkleri hem daha sıcak tutması hem de her yerde satıldığında iyi para etmesi hasebiyle kürk satın alarak Türkiye'ye gelmiÅŸlerdir. Kürklerle zengin bir hanım portresi çizilse de aslında fotoÄŸrafın ardında bir dram vardır.
1950 Bulgar-Türk Göçü
Türkiye Cumhuriyeti, geçtiÄŸimiz yüzyıl içerisinde, topraklarında göç hareketlerininn geniÅŸ ölçüde cereyan ettiÄŸi ülkelerden birisi olmuÅŸtur. XIX.yy’da Kırım Savaşı sonrasında Kafkaslardan baÅŸlayan göç dalgasını 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra Bulgar çetelerinin imha hareketiyle karşılaÅŸan Rumeli Türkleri yaÅŸadıkları toprakları terk etmek zorunda kalmışlardır. 1912-1913 Balkan SavaÅŸları ertesinde Rumeli’den gelen göçler tekrar baÅŸlamıştır.
Balkan SavaÅŸları’nın akabindeki I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele Hareketi sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında bu göç olgusu aralıklarla devam etmiÅŸ ve zaman zaman genç cumhuriyet için çözülmesi güç siyasi, sosyal ve ekonomik sorunlar yaratmıştır. Türkiye’ye yapılan göçler konusunda Bulgaristan Türklerinin durumu bir bakıma upuzun bir göç tarihi olarak cereyan etmiÅŸtir. Vaktiyle Anadolu topraklarından Rumeli’ye göç etmiÅŸ olan ve uzun yıllar bu topraklarda yaÅŸayan Türklerin, zaman içerisinde deÄŸiÅŸen ÅŸartlar nedeniyle tekrar ata topraklarına zorunlu göçe zorlanması, kanayan bir yara gibi, XIX.yy’dan günümüze kadar sürüp gitmiÅŸtir. Bulgaristan Türklerinin uzun bir zamana yayılan bu göç hareketi kimi zaman artmış, kimi zaman azalmış ama hiç eksilmemiÅŸtir.
Bulgaristan Türklerinin XX.yy’daki ikinci büyük kitlesel göç hareketi 1950-1951 yılları arasında gerçekleÅŸmiÅŸtir. Dönemin Bulgar yönetiminin uyguladığı “Tek bir ulusun yaratılması” siyasetine en büyük engel olarak Bulgaristan’da yaÅŸayan en büyük azınlık olan Türkler görülmüÅŸ ve yaklaşık 200.000 Türk vatandaşı zorunlu göçe tabi tutulmuÅŸtur.
Henüz yorum yapılmamış.