Sosyal Medya

Kürsü

Abdurrahman Dilipak- Cilalı adam devri

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit



Görüntüye aldanmayalım. Sözkonusu siyaset  ve iktisad ise bir kere daha düÅŸünelim. Birileri siyaset ve iktisad adına her ÅŸeyi yapabilir. Koltuk, para, kadın ve silahla ÅŸaka olmaz. Ve birileri bunları elde etmek için de yine aynı ÅŸekilde her ÅŸeyi yapabilir. Bu uÄŸurda yalan söylemek, sakız çiÄŸnemek kadar basittir. Ä°htirasla gözü dönerse insan, Veliahd Prensin, Kaşıkçı olayında düÅŸtüÄŸü duruma düÅŸer! Dünyayı kazanayım derken, dünyasını da ahiretini de kaybeder. Malları, makam ve ÅŸöhretleri geldiÄŸi gibi gider. Etme-bulma dünyasıdır bu dünya, zira!
 
Yerel seçimlerde MHP AK Parti ile ittifak yapmayacağını açıkladı ya, ÅŸimdi AK Parti çok daha dikkatli olmalı. Aday seçerken ÅŸimdi iki kat daha hassasiyet göstermeli. 
 
Toplumu güdü’leyecekler ya. Kendilerini çoban yerine koyanlar, bizi koyun yerine koymuÅŸ oluyorlar. 
 
Gazete tirajları, Tv ratingleri ne kadar gerçekse, kamuoyu anket sonuçları da o kadar gerçek.
 
Kamuoyu ÅŸirketleri, sipariÅŸi verenin beklentisine göre bir dosya hazırlıyor. Dosyayı alanlar daha sonra, kamuoyunda görünmek istedikleri gibi bir imaj oluÅŸturma adına bir sonuç açıklıyorlar.
 
Bazı partiler, SMS ile anket yapıyorlar. O araÅŸtırmalardan elde edilen sonuçlar hep sipariÅŸi/talimatı verenin beklentilerine uygundur. Yapılan iÅŸ “dostlar alışveriÅŸte görsün” kabilinden bir iÅŸtir.
 
“Kamuoyu” dedikleri ÅŸey üretilen bir meta’ya dönüÅŸtü. Bu maksatla kurulmuÅŸ bir sürü danışmanlık ÅŸirketi, Reklam ÅŸirketi, Halkla Ä°liÅŸkiler ÅŸirketi, Sosyal Media’da bu iÅŸi yapan ÅŸirket var..
 
Devir “Cilalı adam devri”. Ä°nsan ya da ürün, cilalayıp, parlatacaksınız, iyi bir ambalaj, projektörler ve her cümlenizi alkışlamak için hazır bekletilen kalabalıklar.
 
Unutmayın, çeyrek ekmek arası döner, bir ÅŸarkıcı ve bir kutu ayran, %7.5 oy demek. Tabii, mahallelerden meydana, köyden kente yolcu taşıyan halk otobüsleri ve minibüsler için bedava kontür de gerek bir de. Bugün 60 milyon seçmen var. Neredeyse 5 milyon insan bu hesaba dahil. Gençleri de buna dahil ederseniz, 10 milyon seçmen var ki, bunun büyük bölümü de büyükÅŸehirlerde yaşıyor.
 
Kuru kalabalıklara ve makyajlı kamuoyu araÅŸtırmalarına ve örgütlenmiÅŸ SMS anketlerindeki kurgulanmış sonuçlara kanmayın. Ä°steyen kana bilir. GidiÅŸata iliÅŸkin kaygılarını dile getirenler hep ÅŸikayet eden ve cansıkıcı bir ÅŸekilde felaket tellalları gibi gösterilebilir ama dikkat etmek gerek, övgü dolu sözler, yaldızlı cümlelerle kulaÄŸa hoÅŸ gelen övgüler daha tehlikeli olabilir. Onun için “dost acı söyler” denmiÅŸtir.
 
DoÄŸru olan Havf ile Reca (korku ile umud) arasında bir yerde durmaktır. Sadece söze deÄŸil, söyleyene ve o sözün niçin ve ne zaman söylendiÄŸine bakmak gerek.
 
Dikkat: Åžeytan bizi Allah’la aldatmasın!
 
Dikkat: AÄŸuyu altın tas içre sunarlar, bal da onun suç ortağı. 
 
Hani bize ne denmiÅŸti: Adil Åžahidler olun! Åžahidlik, ÅŸehadet ve ÅŸehidlik aynı kökten gelir.
 
Ayet ÅŸöyle der: 4/Nisa-135: “Ey iman edenler; kendiniz, ana-babanız ve yakınlarınız aleyhinde de olsa Allah için ÅŸahid olarak adaleti gözetin. Ä°ster zengin, ister fakir olsun; onları Allah’ın koruması daha uygundur. Adaletinizde (Arzu ve) hevesler(iniz)e uymayın. EÄŸer dilinizi büker veya yüz çevirirseniz (hakikati) çarpıtırsanız); Allah, yaptıklarınızdan haberdardır” , 4/Nisa-136: “Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiÄŸi kitaba ve daha önce indirdiÄŸi kitaba iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düÅŸmüÅŸ olur.”
 
EÄŸer heva, heves, arzu, çıkar ve ihtiraslarınız uÄŸruna hakikati çarpıtır ve insanları aldatırsanız, Allah’ın gazabını ve yakın olan bir azabı bekleyin.
 
Ufukta seçim var. Ortalık tavus kuÅŸu gibi tüylerini parlatmış ve kabartmış bir sürü adam, edep ve bilgisi ile başını eÄŸen insanların arasından geçip öne çıkmaya çalışacaklar.
 
Kamuoyu araÅŸtırma ÅŸirketleri, reklam ÅŸirketleri, media parayı verenin çaldığı düdük rolü ile yandaÅŸları büyük gösteren, rakipleri küçülten konkav ve konveks aynalarla dolduracak dört bir yanı. Körler badem gözlü olacak. “Maskeli balo” baÅŸlıyor.  Onlar size düÅŸündüklerini deÄŸil, sizin duymak istediÄŸiniz ÅŸeyleri söyleyecekler. “Biz ancak ıslah edicileriz” diyecekler, ama onlar aslında “Bozguncuların ta kendileri” olabilir. Sakın Åžeytan ve HizbuÅŸÅŸeytan olanlar (Åžeytanın yol arkadaÅŸları) bizi Allah’la aldatmasın!
 
Hangi partiden olursanız olun, bu adamlara dikkat edin. Siyasi krizin temelinde erdem yoksunluÄŸu yatıyor. Akıl sahibi insanlar feraset sahibi olur, aynı çukura iki kere düÅŸmez.
 
Sahi, biz, okuyup durduÄŸumuz ve baÅŸkalarına öÄŸütleyip durduÄŸumuz ÅŸeyler konusunda, niye kendi nefsimizi ikna etmek için çabalamıyoruz ki!
 
Bir de Tekasür suresini unutmayalım. Çokluk ya da kalabalıklar bazan bizi hakikate çağırmaz. Hz. Lut’u hatırlayalım, Hz. Nuh’u hatırlayalım. “Sokağın sesi”ne kulak verelim ama, her zaman sokağın sesinin bizi Hakka ve hayra çağırmayabileceÄŸini bilelim. “Sokağın sesi” bazan üretilir, örgütlenir. Bu çok zor da deÄŸildir. SokaÄŸa seslenirken, her zaman onların anlayacağı bir ÅŸekilde seslenelim de, hayatın sokaktan ibaret olmadığını ve görevimizin onları daha yükseklere çekmek olduÄŸunu bilelim. Siesta, Fiesta, Futbolla, hamasetle, mefahirle kitleleri sokaÄŸa çekebilir, başınıza toplayabilirsiniz, ama bu yol yol deÄŸil. Kitleleri erdemli bir yola, sonu cennete varan bir tekamül sürecine sokamıyorsanız, o kalabalıklar sel olur ve sizi kendi cehennemine sürükler.
 
Toz parçaları, çıkar vaad eden eylemin hızına kapılıp, estirilen rüzgarın yönünde savrulurlar. 
 
NFK ne diyordu: Durun kalabalıklar, bu sokak çıkmaz sokak. Erdemli bir siyaset ve erdemli insanlar kalabalıkların seline kapılan, akıntı yönünde kürek çeken iÅŸgüzarlar deÄŸil, akışın yönünü çevirip, azgın sulara / Sakarya’ya kendi inanç, tarih ve geleneÄŸinin mührünü vuranların olacaktır.
 
Her seçimde insanlar aslında kendi geleceklerini oylarlar. Sonuçta seçmen yuvarlanır, yöneticisini bulur. Herkes olduÄŸu gibi yönetilir sonunda. Aslında, insanoÄŸlu her gün yeni bir seçimle karşı karşıya. Hak ya da batıl, doÄŸru ya da yanlış, güzel ya da çirkin. Ä°nsan seçerken, ötekini deÄŸil, kendi geleceÄŸini, kendini seçer. Siz seçtiÄŸinizin bir benzerisiniz. Sakın Melek maskeli Åžeytanlar sizi/bizi aldatmasın. Bana seçtiÄŸin dostunu söyle, sana kim olduÄŸunu söyleyeyim. Sen aklından, kalbinden geçirdiÄŸini söyle, sana kimsin söyleyeyim!
 
Sirk çadırına dönen “cilalı adam müzesi”ndeki, Media’nın, Halkla Ä°liÅŸkiler ÅŸirketlerinin ve Kamuoyu ÅŸirketlerinin, kahramanları hain, hainleri kahraman gösteren, ya da projektörleri ile kahramanları görünmez, müfsit, kaşığı belinde dolaÅŸan, kibir abidesi, “fahÅŸa”ya dalmış,  gözü dönmüÅŸ insanları en güzel elbiseler ve makyajlarla kurtarıcı gibi gösteren Konkav ve Konveks aynaları kırmadan hakikate ulaÅŸamayacağız. 
 
Selâm ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.