Sosyal Medya

Kürsü

Yıldıray Oğur: Bugün cumhuriyeti kutlarken herkesin kafasında 80 milyonluk bir cumhur yok

Yıldıray Oğur- Karar



Cumhuriyet’in 95. KuruluÅŸ yıldönümü kutlamalarında bugün Türkiye’nin her yerinde yine Cumhuriyet’in 10. Yıldönümü için yazılmış marÅŸ çalınıp söylenecek.
 
Bundan 95 yıl önce marşın ilk kez çalındığı güne geri dönelim.
 
Onuncu yıl kutlamalarına kısa bir süre kala Behçet Kemal ÇaÄŸlar ve Faruk Nafiz Çamlıbel’in güftesi, bestelenmek üzere 29 yaşındaki genç besteci Cemal ReÅŸit Bey’e (Rey) verilmiÅŸti.
 
Gece gündüz çalışan Cemal ReÅŸit Bey, bir türlü istediÄŸi melodiyi yakalamamaktaydı. Ama bir gece sabaha karşı besteyi bitirmiÅŸti:
 
“Gün ağırmış, dokuzuncu ÅŸekil henüz sona ermiÅŸti ki salonun kapısı açıldı. KardeÅŸim (Ekrem ReÅŸit Rey) eÅŸikte “Bunu gönderebilirsin” dedi. Bunu söyleyeceÄŸini biliyordum, emindim. Hüngür hüngür aÄŸlayarak. boynuna sarıldım...”
 
Notalarını alıp, ilk trene atlayarak Ankara’ya gitti.
 
Halkevi’nde beste sipariÅŸini aldığı CHP Genel Sekreteri Recep Peker onu beklemekteydi.
 
Halkevi salonunda kuyruklu piyanonun başına oturdu. 
Salonda 80 kişi vardı.
 
Recep Peker, kendisine yakın oturan bir zatı gösterip “Saffet Bey (Arıkan) de burada, o müzikten anlar, karışmam ha” diyerek dostane bir ÅŸekilde uyarmıştı.
 
Saffet Bey, Birinci Dünya Savaşı ve Ä°stiklal Harbi’nde görev almış bir asker ve Peker’den önceki CHP Genel Sekreteri’ydi. Daha sonraki yıllarda yapacağı Milli EÄŸitim Bakanlığı sırasında Köy Enstitüleri’ne öncülük edecek bu üst düzey, parti kurmayının müzik bilgisi aslında amatör düzeydeydi.
 
Cemal ReÅŸit eseri heyecanla çalmaya baÅŸladı. MarÅŸ bittiÄŸinde salondan çıt çıkmıyordu. Tedirgin oldu.
 
Ve o sessizlikte sözü Saffet bey aldı. Devamını Cemal ReÅŸit’ten dinleyelim:
 
“Saffet Bey’in ‘Cemal ReÅŸit Bey, marşın nakaratında yer alan, “Cumhuriyetin göÄŸsümüz tunç siperi” ibaresinde minöre geçmiÅŸsiniz. Davetlilere dönerek “Yani Cumhuriyet’i küçümsüyor musunuz?” dediÄŸi anda son saniyemin geldiÄŸine inandım. Can havliyle “efendim orada minöre geçmiÅŸ deÄŸilim, sadece bir minör iÅŸleme var. Ayrıca minör her ne kadar küçük demek ise de hiçbir zaman küçümsemek anlamına gelmez”...
 
Cemal ReÅŸit, panikle Beethoven’in minör kullandığı marÅŸlarından örnekler vererek jürinin bu beklenmedik eleÅŸtirisine cevap vermeye çalışmıştı.
 
Neyse ki salondaki en kudretli isim olan Recep Bey’i (Peker)ikna etmeyi baÅŸarmıştı.
 
O, nakarattaki Cumhuriyet kelimesinin dikkatini çektiÄŸini, marşın en güzel noktasının burası olduÄŸunu vurgulayınca Saffet Bey de hemen fikrini deÄŸiÅŸtirmiÅŸti.
 
Ardından Recep Bey’in baÅŸlattığı alkışlara bütün salon katıldı.
 
Ä°ÅŸini iyi yapmaya çalışırken en az bir kere ehliyetsiz ve liyakatsiz yöneticiler ve karar vericilerle sınanmış her Türkiye cumhuriyeti vatandaşı için epey tanıdık bir hatıra bu.
 
Ama bu hatıra Türkiye’de devlet-vatandaÅŸ iliÅŸkileri hakkında daha önemli bir ÅŸey daha söylüyor bize.
 
Türkiye’de cumhuriyetin cumhura karşı tedirginlik ve korkularından bugün 95. Yıldönümünde bile her yerde okunacak en coÅŸkulu marşını yazmış besteci dahi nasibini almıştı.
 
“Türküz Cumhuriyetin göÄŸsümüz tunç siperi” sözlerine yazdığı coÅŸkulu marşı ilk kez çalmasından bir kaç dakika sonra onun bile sadakati sorgulanmıştı.
 
Cumhuriyet’in cumhuru, bu topraklarda yaÅŸayan ve biraraya gelerek cumhuriyeti kuran insanlar deÄŸil, devletin hayalindeki bir projeydi.
 
Devlet, elinde bulduÄŸu halkı hayalindeki cumhura benzetmeye çalıştı. Benzetemeyince de hayal kırıklığı ile karışık bir öfkeyle askerini, polisini, savcısını, ceza yasalarını, iskan politikalarını, okullarını, antlarını devreye soktu.
 
Bugün Türkiye siyasetini kesen fay hatları hala devletin kendisinin seçmediÄŸi halkı, hayalindeki cumhura benzetmek için yaptığı pek de mühendislik denemeyecek kaba saba faaliyetlerin yarattığı travmaların eseri.
 
Fakat bu kurucu hatadan sadece cumhuriyetin kurucu iradesi nasibini almamıştı.
 
Ona tepki olarak, onun cumhur kabul etmedikleri de ülkenin esas vatandaÅŸlarının, otantik halkının esas kendileri olduÄŸunu, bu ülkenin yerli ve milli deÄŸerlerini kendilerinin temsil ettiÄŸini iddia ettiler.
 
Bugün Türkiye’de bütün gruplar kendilerini bu ülkenin orijinal halkı ve gerçek vatandaÅŸları olarak görmeye devam ediyor.
 
Geri kalanlar ise çeÅŸitli bakış açılarına göre “dejenere olmuÅŸ”, “aslını unutmuÅŸ”, “bu ülkeye yabancı”, “kandırılmış”, “uyutulmuÅŸ”, “cahil bırakılmış” kitleler ve kesimler.
 
DiÄŸerleri için, rahatlıkla içinde bolca “onlar” geçen cümle kurulabilir, ‘onlar’dan neredeyse bir düÅŸman kuvvetten bahsediyor gibi bahsedilebilir, yine “onlar”dan kurtulmamıza, güçlerini kaybetmelerine, sayılarının azalmasına, susturulmalarına yarayan her kötülük de hayırla karşılanabilir.
 
O yüzden bugün cumhuriyeti kutlarken herkesin kafasında 80 milyonluk bir cumhur yok.
 
95 yıl sonra hala milyonlarca insanın itirazını nezaketen olsa bile dikkate almayıp, çocuklarına her sabah içeriÄŸinden ya da tarzından hoÅŸlanmadıkları bir andı okutmaya çalışanların hayalinde, ancak bu andı okumayı içine sindirenlerin cumhuru olduÄŸu butik bir cumhuriyet var.
 
Bu ülkenin orijinal halkının dindarlar olduÄŸunu düÅŸünen muhafazakarlar için de ülkenin seküler insanları buraya ait olmayan yabancılar, neredeyse bir iÅŸgal kuvveti, dış güçlerin içerdeki uzantıları, her an ihanet edebilecek ruhen ve aklen yerli olmayan kesimler.
 
Halbuki kimse bu ülkenin orijinal ya da otantik halkı deÄŸil.
 
Bu topraklarda yaşayan herkes buranın orijinal, otantik ve yerli halkı ve vatandaşları.
 
Zaten cumhuriyetçiliÄŸin en büyük vaadi de herkesi kökeni, dünya görüÅŸü, dini, yaÅŸam tarzı, ülkeye ne zaman geldiÄŸine bakmadan eÅŸitlemek ve yaÅŸadıkları ülkenin eÅŸit söz hakkına sahip cumhuru ve vatandaşı yapmaktır.
 
O yüzden Cumhuriyetin 95. Yılında herkesin kafasındaki hayali cumhurlardan oluÅŸan butik cumhuriyet düÅŸlerinden vazgeçip, bu ülkeyi istese de istemese birlikte yaÅŸadığı ve yaÅŸayacağı insanlarla paylaÅŸmayı öÄŸrenmesi gerek.
 
Tam da bunu yaptığımızda gerçekten bir cumhur ve bir cumhuriyet olabileceÄŸiz...
 
Yüzüncü yıldönümüne de zaten pek bir ÅŸey kalmadı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.