Suça bulaşmanın bedeli yalnızca görevden almak mıdır?

Bu durum, AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcısı Hayati Yazıcı'ya soruluyor. Yazıcı bu soruyu gayet kibar bir ÅŸekilde geçiÅŸtirmek yerine, âdeta bir patlama yaÅŸarcasına döktürmeye baÅŸlıyor.
Bakın ne diyor:
"Sözünü ettiÄŸiniz kiÅŸi, bizim partimizde belediye baÅŸkanlığı yaptı. Genel BaÅŸkanımız görevini bırakmasını istedi. Melih Gökçek iÅŸ olsun diye görevden alınmadı!"
Siz bu sözlerden nasıl bir anlam çıkarırsınız?
Melih Gökçek'in çok büyük bir suça bulaÅŸtığını, yolsuzluk ya da FETÖ ile iÅŸ birliÄŸi yaptığını düÅŸünürsünüz deÄŸil mi? Peki kamuoyunda böyle bir hissiyat oluÅŸturmak, AK Parti'den baÅŸka kime zarar verir? 
Bağışlayın ama...
Adama dönüp, "Madem iÅŸ olsun diye görevden alınmadı, o zaman iÅŸlediÄŸi suçları açıkla" derler! Hatta, "Suça bulaÅŸmanın bedeli görevden almak mıdır kardeÅŸim?" diye sorarlar. 
Madem Melih Gökçek bir suça bulaÅŸtı, o zaman neden bu suçun hesabını adalet karşısında vermiyor? Yok eÄŸer suç iÅŸlemediyse, neden televizyon ekranlarında ve canlı yayınlarda adamı töhmet altında bırakıyorsunuz?
Melih Gökçek kendisi hakkındaki bu sözlerin altında kalmıyor doÄŸal olarak. Sabır çeke çeke ama aynı zamanda isyan edercesine cevap veriyor Hayati Yazıcı'ya:
"Davama zarar vermemek için susmaya devam ediyorum. Benim kamuoyunun önüne çıkamayacak bir suçum varsa ve açıklamazsan namertsin. Hadi yiÄŸitsen devam et. Sabrımı taşırma. Vallahi tozunu atarım" diye meydan okuyor.
Hadi verin bakalım cevabını şimdi!
"Sen ÅŸu suçları iÅŸledin, ÅŸu yolsuzluklara bulaÅŸtın, ÅŸu illegal yapılarla iÅŸ birliÄŸi yaptın" deyiverin diyebiliyorsanız. 
Adam çıkmış, "Bana MHP kanadından gelen bir teklif yok. Teklif gelse dahi ben AK Partiliyim ve davamı satacak adam deÄŸilim" diye açıklama yapmış. Üstüne gitmenin, kışkırtmaya çalışmanın, yeni ve gereksiz bir kavgaya sebep olmanın ne anlamı var?
Yazık, vallahi çok yazık!
YaÅŸadıklarımızdan ders çıkaramadık, çıkaramıyoruz. Yani ÅŸöyle bir dönüp karşımızdakilere bakın lütfen!
Bir yanda FETÖ, diÄŸer yanda HDP ve PKK, bir diÄŸer yanda CHP, beri yanda Ä°YÄ° Parti, Saadet ve diÄŸerleri... Ne yapıyorlar, nasıl davranıyorlar görüyor musunuz?
Hepsi etle tırnak gibi...
Biri diÄŸerinin aleyhinde tek kelime etmiyor. Hepsi bir tek adamları harcanmasın diye mücadele ediyor. 
Yahu “Atatürk'ün partisi” dediÄŸimiz CHP, terörist cenazesine giden, teröriste aleni bir ÅŸekilde destek veren, göstere göstere vatan ve millet düÅŸmanlığı yapan adamlarına bile ölümüne sahip çıkıyor be kardeÅŸim! 
Vatan ve millet düÅŸmanı Can Dündar için, Can Dündar'la birlikte bu ülkeye ihanet eden Enis BerberoÄŸlu için, "Türkiye savaÅŸa girerse Ä°ran'ın saflarında yer alırım" diyen, "Türkiye sarin gazı üretiyor" diyen hain Eren Erdem için ne yaptıklarını gördünüz deÄŸil mi?
Kobani’nin faili, Yasin Börü'nün katili Selahattin DemirtaÅŸ'a, sırtını PKK'ya dayayan Figen YüksekdaÄŸ'a, PKK'ya silah ve eleman götürürken suçüstü yakalanan diÄŸer PKK yardakçılarına nasıl sahip çıktıklarını gördünüz deÄŸil mi?
Bir de AK Parti'ye bakın!
Herkes birbirinin paçasından tutmuÅŸ aÅŸağı çekmeye çalışıyor. Herkes birbirini harcamanın planlarını yapıyor. Gözüne kestirdiÄŸi kurbanını "FETÖ'cü, yalancı, hırsız, arsız” iftiralarıyla bertaraf eden edene...
Yahu sizin hangi adamınız Selahattin DemirtaÅŸ'tan, Figen YüksekdaÄŸ'dan, Can Dündar'dan, Enis BerberoÄŸlu'ndan, Eren Erdem'den ve Sezgin Tanrıkulu'ndan daha kötü kardeÅŸim?
Hangisi bunlardan daha kötü bir söyleyin Allah aÅŸkına yahu?
Melih Gökçek BeÅŸiktaÅŸ'ın, AtaÅŸehir'in görevden alınan belediye baÅŸkanlarından çok mu daha kötü. CHP onlar hakkında tek kelime ediyor mu ki biz Melih Gökçek'i yerin dibine sokmaya çalışıyoruz.
Yani aklımızın başına gelmesi için illa bu dava bayrağının yere düÅŸmesi, CHP-HDP ittifakının iÅŸbaşına gelmesi mi gerekiyor?

Süleyman Özışık - Ä°nternet Haber