Sosyal Medya

Güncel

Divan’ül Lügati’t Türk için öldürülen onlarca bilim insanı

Büyük bilgin Kaşgarlı Mahmud’un eseri olan Divanü Lügati’t Türk, Türkçe’nin ilk büyük sözlüğü ve ilk Türk ansiklopedisi olmasının yanı sıra uğrunda çok sayıda bilim adamının can vermesi ile de tarihe geçti.



Büyük bilgin KaÅŸgarlı Mahmud’un eseri olan Divanü Lügati’t Türk, Türkçe’nin ilk büyük sözlüÄŸü ve ilk Türk ansiklopedisi olmasının yanı sıra uÄŸrunda çok sayıda bilim adamının can vermesi ile de tarihe geçti. Dünya üzerinde bir kitap, basımı için bu kadar çok sayıda bilim adamının can vermesine sebep olmamıştır. Bu kitabın ismi; Divanü Lügati’t Türk, yazarı da büyük bilgin KaÅŸgarlı Mahmud…Bu sene 1000′nci doÄŸum yılı kutlanan ve 2008 yılı da kendi yılı ilan edilen KaÅŸgarlı Mahmud’un Türkçe’nin ilk büyük sözlüÄŸü ve ilk Türk ansiklopedisi olan Divanü Lügati’t Türk, tam 800 yıl boyunca ortada yoktu; tıpkı bir diÄŸer kitabı Kitab’ül Cevahir gibi…

Divan-ı Lügat’it Türk, geçtiÄŸimiz yüzyılın başında, Ali Emiri tarafından bulundu. Avrasya Yazarlar BirliÄŸi Genel BaÅŸkanı Yakup DeliömeroÄŸlu, kitabın bulunuÅŸunu ÅŸöyle anlatıyor:
“Kitabı sahaflarda Ali Emiri Efendi buldu. Ali Emiri Efendi, kitabı satın aldığında duyduÄŸu sevincini ÅŸu ÅŸekilde dile getirir: ‘Bu kitabı aldım; eve geldim. YemeÄŸi içmeÄŸi unuttum… Bu kitabı sahaf Burhan 33 liraya sattı. Fakat ben bunu birkaç misli ağırlığındaki elmaslara, zümrütlere deÄŸiÅŸmem.’Büyük bir coÅŸku içinde olan Ali Emiri Efendi kitabını kimseye göstermek istemedi. Hem kitabı kıskanıyor ve hem de kaybolmasından endiÅŸe ediyordu. Devrin ünlü simaları Ziya Gökalp ve Fuad Köprülü gibi ÅŸahıslar, Ali Emiri Efendi’nin Divanü Lügati’t Türk’ü bulduÄŸunu iÅŸitmiÅŸ ve görmek istemiÅŸlerse de Ali Emiri Efendi onları kitaba yanaÅŸtırmamıştı; Kitabı sadece çok güvendiÄŸi Kilisli Rıfat Efendi’ye gösteriyordu. Ali Emiri Efendi satın aldığında, kitap hırpalanmış ve yıpranmış bir vaziyetteydi. Åžirazeleri çözülmüÅŸ, formaları dağılmış, sayfaları birbirine karışmış ve numaraları da yoktu. Bu sebeple kitabın eksik mi, tam mı olduÄŸu belli deÄŸildi. Ali Emiri Efendi bunun tespitini Kilisli Rıfat Efendi’ye yaptırdı. Kilisli Rıfat Efendi, iki ay müddetle kitabı üç kere okudu, karışmış sayfaları yerli yerine koydu ve numaralandırdı. Daha sonra da kitap Matbaa-i Amire’de üç yıl süren bir maceranın ardından basıldı.” Yakup DeliömeroÄŸlu, kitabı kendi dillerine tercüme etmek isteyen çok sayıda Türk bilim adamının da bu yolda Rus ve Çinliler tarafından ÅŸehit edildiÄŸini söylüyor. Ä°ÅŸte Rus ve Çinliler tarafından katledilen Türk bilim adamları…

Dîvân ü Lügati’t Türk’ün Türk Dünyasında ilk tercüme giriÅŸimi, Azerbaycan’da oldu. Sovyet Bilimler Akademisi’nin Azerbaycan Åžubesi, bu iÅŸ için Halid Said Hocayev’i görevlendirir. Hocayev, 1935-37 yıllarında bu görevi tamamlar. Fakat Hocayev ve yardımcılarının baÅŸarısının mükafatı, ölüm olur.
1937 yılında bu kez meÅŸhur Uygur ÅŸairi Kutluk Åževki ve eÄŸitimci ÅŸair Muhammed Ali Dîvân ü Lügati’t Türk’ü Uygurcaya tercüme ettikleri için katledilirler ve bütün çalışmaları yakılır. Kutluk Åževki, hac yolculuÄŸu sırasında uÄŸradığı Ä°stanbul’ dan Kilisli baskısını alarak ülkesine götürmüÅŸtür. Bilim dünyasına hizmet için giriÅŸtikleri iÅŸ, kendi sonlarını hazırlar. Uygurlar, 1944 yılında Åžarki Türkistan Devletini kurduklarında, ilk iÅŸ olarak Dîvân ü Lügati’t Türk’ün tercümesi iÅŸine giriÅŸirler. Bu iÅŸ için meÅŸhur alim Ä°smail Damollam görevlendirilir. Birinci cildin tercümesi tamamlanmıştır ki. Rusya ile Çin anlaÅŸarak Åžarki Türkistan Devleti ortadan kaldırılır ve Ä°smail Damollam öldürülür.Åžarki Türkistanın Kızıl Çin tarafından iÅŸgal edilmesinden sonra Uygur bölgesinde Sinjang Özerk Yönetimi kurulur. KaÅŸgar bölgesinin Valisi Seyfulla Seyfullin, maddi kaynak da ayırarak tanınmış ÅŸair ve tarihçi Ahmed Ziyaî’yi Dîvân ü Lügati’t Türk’ün tercümesi için resmen görevlendirir. 1952-54 yılları arasında Divanın tercümesi tamamlanır ve Pekin’ e basılması için gönderilir. Baskının giderleri de KaÅŸgar valiliÄŸi bütçesinden ayrılmıştır. Ancak Pekin “karşı devrimcilik ve milliyetçilik” suçlamaları ile Ahmet Ziyaî’yi 20 yıl ağır hapse mahkum eder ve Ziyaî cezaevinde iÅŸkence altında can verir, divanın bütün tercümeleri de yakılır.

Yılmayan Uygurların bir baÅŸka giriÅŸimi, 1960-63 yıllarında, Çin Ä°limler Akademisi Åžincang Bölümü Müdür Yardımcısı Uygur Sayrami tarafından hayata geçirilir. Fakat hem Sayrani yardımcılarıyla birlikte öldürülür hem de tercümenin metinleri yakılır. Uygurların Divan’a merakı bütün bu olanlara raÄŸmen azalmamakta aksine artmaktadır. Halkın ve aydınların yoÄŸun isteÄŸi ile Dîvân ü Lügati’t Türk Ä°brahim Muti’in yönetiminde Abdusselam Abbas, Abdurrahim Ötkür, Abdurra¬him Habibulla, AbdulreÅŸit Kerim Sait, Abdulhamit Yusufi, Halim Salih, Hacı Nur Hacı, Osman Muhammed Niyaz, Emin Tursun, Sabit Ruzi, Muhammet Emin ve Mirsultan Osmanov’dan oluÅŸan 12 kiÅŸilik komisyon tarafından tercüme edilir. Bu tercüme ile Divan, 1981-84 yıllarında Urimçi’de 3 cilt halinde ve 10 bin nüsha basılır. Divan’ül Lügat’it Türk, Kazakistan ve Azerbaycan’da ise SSCB’nin yıkılışından sonra yayınlanabildi.
Dr. Fahri SOLAK

Marmara Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.