Sosyal Medya

Kürsü

Yolların ayrılış noktasında AK Parti… ‘Diriliş dönemi’ ne ola ki?

MHP ile yol arkadaşlığı AK Parti’ye kazandırdı mı, yoksa kaybettirdi mi? Kâr-zarar hesabında durum nedir?



Dün, partilerinin grup toplantılarını vesile eden MHP lideri Devlet Bahçeli ile AK Parti lideri Tayyip ErdoÄŸan‘ın birbiri ardına çıkışları, her ne kadar “Cumhur Ä°ttifakı devam ediyor” dense dahi, iki partinin yol ayrımına geldiÄŸini gösteriyor. En azından, kritik geçeceÄŸi bilinen beÅŸ ay sonraki yerel seçime, bu iki parti, birbirlerine rakip olarak katılacaklar.
 
Ayrılmaz ikili görüntüsü bir kez bozulmaya görsün, yeniden bir araya gelebilmek ilk buluÅŸmadan çok daha zordur.
 
Özellikle de bozuÅŸmanın ÅŸartları oluÅŸmuÅŸsa…
 
Af ve andımız
Ä°ki partinin iÅŸbirliÄŸi yaparak gidebilecekleri bir seçime ayrı ayrı katılmalarını getiren bozuÅŸmanın zeminini bilhassa iki konu oluÅŸturmakta: MHP’nin ‘af’ konusunda ısrarı ile AK Parti’nin ‘andımız’ zorunluluÄŸuna direnmesi…
 
AK Parti ‘af’ istenmesinin baÅŸta uyuÅŸturucu kaçakçıları olmak üzere toplumu zehirleyen bir kesimi cezaevlerinden çıkarma amacına hizmet etmeye yarayacağını ileri sürüyor; MHP ise, ‘andımız yasağı’ konusunda ısrarı vatan sevgisinin azlığıyla ve ‘Türk’ kimliÄŸini hafife almakla eÅŸ deÄŸerde buluyor.
 
Benim yumuÅŸatarak yukarıda özetini sunduÄŸum tavırların, iki partinin sözcüleri aÄŸzında hiç de yumuÅŸak sayılmayacak sözcüklerle ifade edildiÄŸini unutmayalım.
 
MHP ile AK Parti’nin birlikteliÄŸi her iki partiye de yaradı. AK Parti o sayede genel seçimde iktidardan uzaklaÅŸmasına yol açabilecek kadar oy kaybettiÄŸi halde Meclis çoÄŸunluÄŸuna bugün hala hükmedebiliyor ve daha da önemlisi, sonuç alamayacağı düÅŸüncesiyle vazgeçmek üzere olduÄŸu sistem deÄŸiÅŸikliÄŸini MHP’nin verdiÄŸi destekle gerçekleÅŸtirebildi de.
 
MHP ise, baraja takılma ihtimalini AK Parti ittifakı ile kolayca aÅŸabildi. Ortaklık, MHP’li kadroların devlet içerisinde görev almalarını, MHP’ye yakın bilinen bürokratların kolay terfi edebilmelerini de saÄŸladı.
 
Hiç kuÅŸkusuz iki parti de birliktelikten yararlandı.
 
Ancak yine de özellikle AK Parti’nin ÅŸu aÅŸamada ‘kâr-zarar hesabı’ yapmasında ve daha çok da MHP ile birlikteliÄŸin yol açtığı kayıplarını dikkatle gözden geçirmesinde yarar var.
 
Türkiye’den söz ederken lâf da sokuÅŸturuluyor
Dün CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan‘ı partisinin grup toplantısında dinleyenler, konuÅŸmasının Ä°stanbul’daki Suudi Arabistan baÅŸkonsolosluÄŸunda cinayete kurban giden gazeteci Cemal Kaşıkçı‘yla ilgili bölümündeki bir cümleye ÅŸaşırmış, hatta o cümleyi yadırgamış olabilirler.
 
En başından baÅŸlayarak cinayet üzerinde titizlikle durduÄŸu halde, yabancı basında Türkiye aleyhine yayınlar yapıldığını esefle ifade etti CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan.
 
Ne yalan söyleyeyim, yabancı basında çıkmakta olan Kaşıkçı olayı ile ilgili haber ve yazılara o gözle hiç bakmamıştım. Dönüp hem son 15 günlük deÄŸerlendirmelere hem de dün çıkan yorumlara baktım.
 
Rahatsız olunacak kadar var.
 
Türkiye ve özellikle de AK Parti iktidarı aleyhine lâf sokuÅŸturmalarla dolu yayınlar…
 
AK Parti’nin ülkenin demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüÄŸü iddialarını zedelediÄŸi, yargının bağımsızlığına halel getirdiÄŸi, gazetecilere cezaevleri yolunu gösterdiÄŸi, ülke aydınlarının kendilerini özgür hissetmediÄŸi gibi yakıştırmalar neredeyse her yorumda yer alıyor.
 
Çizilen bu eleÅŸtirel tablonun ne kadarı AK Parti’nin MHP ile birlikteliÄŸinin sonucudur?
 
Üzerinde durulması gereken bir konu olarak görüyorum bu soruyu…
 
Dışarıdan yöneltilen eleÅŸtirilere iki farklı tepki vermek mümkün. Basiti, önyargılı olduÄŸunu ileri sürüp eleÅŸtirilere kulak tıkamaktır. Akıllıcası ise, eleÅŸtirileri ciddiye alıp birkaç yerinde hamleyle ülkeyi eleÅŸtirilemez hale getirmektir.
 
Yeni bir tavırla AK Parti’nin içte ve dışta bugünkünden daha fazla beÄŸenildiÄŸi dönemlerdeki ilkeleriyle buluÅŸması mümkün olabilir ve bu da MHP ile ittifakının AK Parti’ye saÄŸladığı olumlu katkılardan daha fazlasını getirebilir.
 
‘DiriliÅŸ dönemi’nde af
Aynı konuÅŸmada, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, yeni bir dönemin baÅŸladığından ve bu dönemin adının ‘DiriliÅŸ dönemi’ olacağından da söz etti.
 
Bununla kast ettiÄŸi, yol ayrımının zorladığı yenilenmenin AK Parti açısından kendi deÄŸerlerine yeniden sahip çıkmak olabilir mi?
 
Devlet Bahçeli liderliÄŸindeki MHP’nin her çıkışının bir zamanlamayla ilgili olduÄŸunu ve her seferinde köklü deÄŸiÅŸikliklerin amaçlandığını da unutmamalı AK Partililer. Daha önceki -2002’de erken seçimi zorlama, 2015 sonrasında iktidarı pekiÅŸtirip sistemi deÄŸiÅŸtirme gibi-çıkışlarından yararlandıkları MHP liderinin ittifakı çatlatan son çıkışının da bir amacı olmalı deÄŸil mi?
 
Sadece sorularım var ve doÄŸrusunu söylemem gerekirse onların cevaplarını ben de bilmiyorum.
 
“Af olacaksa devlet kendisine karşı iÅŸlenen suçları affedebilir” tespitini hayata geçirmekle iÅŸe baÅŸlayabilir AK Parti.
 
Oyun kurma hassasiyetini bu arada kaybetmemiÅŸse tabii…
 
Fehmi Koru - Ocak Medya

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.