Kürsü
İbrahim Tenekeci- Aman avcı vurma beni
Follow @dusuncemektebi2
Ä°brahim Tenekeci- Yeni Åžafak
Gezilerimiz sırasında avcılarla çok sık karşılaşıyoruz. Her yerdeler. Nereye gitsek onları görüyor, silah seslerini duyuyoruz. Kuzey Ormanları’nda bile. Keyifli bir hafta sonu geçirmek için cana kıyıyorlar. Vebal neydi?
Avcılığı spor olarak benimseyenlerin sayısı hiç de az deÄŸil. Aleyhte bir cümle kurulduÄŸu vakit, “ata sporumuza karşı mı çıkıyorsun” diyenler dahi oluyor. Evet, öyle yapıyoruz.
Hayati mecburiyet olmaksızın bir güzelliÄŸe kıymak, ancak acımasızlıkla izah edilebilir. Daldaki gülü kokluyor, beÄŸenirse koparıp alıyor. Biraz böyle.
DiÄŸer canlılara yaklaşırken, emanet ve merhamet hükümleri daima aklımızda olmalıdır. Onlara kıymayı, insana verilmiÅŸ bir hak gibi göremeyiz.
Bilinen bir gerçek: DoÄŸal yaÅŸam alanları iyice daraldı. Yaban hayvanları küçük bölgelerde sıkışıp kaldı. Kaçacak fazla yerleri yok. Bunu fırsata dönüÅŸtürmek, insanın muhterem oluÅŸuna da zarar vermektir. Umarım anlatabiliyorum.
Kış uykusuna yatan hayvanları bulup öldürenler var. Bunu yapan, baÅŸka neler yapmaz? Mesela tilkiyi öldürüp bırakmış. Neden?
Ahilik müessesesiyle ilgili pek çok yazı ve haber okuyoruz. Peki, avcılık (sayyad) yapanların bu birliÄŸe alınmadığını biliyor muyuz? Bunun yaÅŸamak ve yaÅŸatmak ahlâkıyla bir ilgisi olmalı.
“Vatan sevgisi imandandır” diyoruz. Üveyik kuÅŸu yahut karaca, hepsi bu vatana dâhildir. Üstünde yaÅŸadığımız topraklar onların da vatanıdır. Türkiye’den aÄŸaçları, ırmakları, kuÅŸları çıkardığımız vakit geriye ne kalıyor? “Cennet vatan” neye dönüÅŸmüÅŸ oluyor?
Acı bir hatıra. Yer ismi vermeyelim. Kiraz yemek için dağın eteÄŸindeki bir bahçeye gittik. Sabah sekiz civarı. Elli metre ötemizde bir karaca gördük. DurmuÅŸ, bizi seyrediyordu. On dakika kadar sürdü bu. ArkadaÅŸlardan biri fotoÄŸrafını çekti, sosyal medya hesabından paylaÅŸtı. Yorumlardan biri: “Åžimdi bölgedeki bütün avcılar karacayı öldürmek için oraya gelir. Lütfen bu paylaşımı siliniz.” Bir fotoÄŸrafın böyle bir kötülüÄŸe kapı açacağı hiçbirimizin aklına gelmemiÅŸti. Maalesef haklı. Hemen silindi.
Kısa bir müddet, avcılık dünyasına hitap eden bir televizyon kanalını seyrettim. Bazı notlar almak düÅŸüncesiyle. Fazla tahammül edemedim.
Av malzemesi satan dükkânları müÅŸteri gibi inceledim. Türlü hileler varmış, onların bir kısmını öÄŸrendim. Ördek nasıl avlanır gibi.
Birkaç avcı derneÄŸine gittim. Büyük bir zevkle anlatılan hikâyelerden dinledim. Notlarımın bitiÅŸ cümlesini paylaÅŸmak isterim: Böyle sektör olmaz olsun.
Gündemde yeni Hayvan Hakları Yasası var. Hükümet bu konuda çalışıyor. Sayın ErdoÄŸan, bu meselenin bir an önce nihayete ermesini arzu ediyor.
Ä°stiyoruz ki atılacak adımlar sadece sokak hayvanlarını kapsamasın. Evcillerin yanı sıra yaban hayatını da içine alsın. Aziz vatanımızın ziynetlerine düÅŸmanlık edenler, buna cesaret bulamasın.
Kedi ve köpeÄŸi iÅŸkence ederek öldüren ceza alacaksa, aynı vahÅŸeti daÄŸlarda, ormanlarda, sazlıklarda iÅŸleyenler de unutulmasın.
Yasal veya kaçak, isteÄŸimiz, avcılıkla ilgili daha sıkı, caydırıcı, zorlaÅŸtırıcı tedbirlerin alınmasıdır. Orman varlığını koruduÄŸumuz kadar, orada yaÅŸayan canlıları da korumalıyız. Hiçbir can, keresteden daha deÄŸersiz deÄŸildir.
BAÅžKA BÄ°R SORUN
Hayvan barınaklarının yanı sıra hayvanat bahçeleri de ciddi bir sorun teÅŸkil ediyor. Beslenme konusuna ilmi bakan birçok kimseye göre, insan ancak yaÅŸadığı coÄŸrafyada yetiÅŸen mahsulleri rahatlıkla yiyebilir. Dikkat ederseniz, ithal meyve ve sebzeler bir türlü damak tadımıza uymuyor, genel kabul görmüyor. Hayvanlar için de bu böyledir. YaÄŸmur ormanlarında yaÅŸayan bir canlıyı kurak iklime getirirseniz, bu zulüm olur.
Hayvanat bahçelerinin öncelikli amacı, dünyadaki canlıları insanlara tanıtmaktı. Özellikle çocuklara diyelim. Fakat artık devir deÄŸiÅŸti. Televizyon, internet vs. Mesela bir lamayı türlü seçenekler üzerinden tanıyabiliyoruz.
Hayvanların tutulduÄŸu, sergilendiÄŸi yerlerdeki ÅŸartların daha saÄŸlıklı, yani insani olması gerekmektedir. Hayvanat bahçeleri de yeni düzenlemeden payını almalıdır. DoÄŸru tercih, tamamen kaldırmaktır gerçi.
Bu köÅŸede okuyucu mektuplarına yer verilmiyor. Ä°lk kez bir mektup paylaÅŸacağız. Kadri ve Buket AkgüneÅŸ çiftinin yazdıklarını beraber okuyalım: “Hafta sonu biraz ÅŸehirden uzaklaÅŸmak, hafta içi oluÅŸan yorgunluÄŸumuzu üzerimizden atabilmek ve yürüyüÅŸ yapabilmek için Kocaeli’deki Uzuntarla doÄŸal yaÅŸam alanı Ormanya’ya gittik. YürüyüÅŸümüzü yaptık, ancak içimiz içimizi yiyerek ve ruhumuza yeni bir yorgunluk ekleyerek. DoÄŸal yaÅŸam alanında, doÄŸal yaÅŸam alanlarından koparılmış develer, lamalar, kuÅŸlar ve daha pek çok mutsuz hapis hayatı yaÅŸayan hayvanı da insan olmanın verdiÄŸi utançla maalesef ziyaret ettik. Anavatanı Afrika, Mısır, Arabistan olan hayvanları yaratılışlarına uygun olmayan bir iklimde ve daracık alanlarda insanların seyrine sunmak, insanı doÄŸaya yaklaÅŸtırmanın neresinde yer alabilir, cevap bulamıyor ve bu merhametsizlikle Rabbimiz'den nasıl merhamet dileyeceÄŸimizi düÅŸünüyorum. Ülkemizdeki hayvanat bahçelerinin varlığını Müslüman kimliÄŸimizle baÄŸdaÅŸtıramıyorum. Belediyenin ilgili bölümüne dilekçe vermek, imza toplamak keÅŸke çare olabilseydi. Sizden hayvanat bahçeleri isimli merhametsizliÄŸimizi insanlara duyurmanızı rica ediyorum. Bu konuda kamuoyu oluÅŸturularak bu iÅŸi durdurabilecek kiÅŸilere sesimizi duyurabilirsek, en azından bir insanlık suçundan kurtulmuÅŸ olacağız inÅŸallah. Bugüne kadar hayatımıza güzellikler kattınız, ÅŸimdi de kötülüÄŸü savalım, sizden rica ediyoruz.”
İtirazı olan var mı?
Henüz yorum yapılmamış.