Sosyal Medya

Kürsü

Afrika’da gözlerden ırak bir direniş öyküsü: Osman dan Fodio

Sokoto Hilafeti, Afrika tarihinin önemli kesitlerinden biri. Sokoto Hilafeti ve Osman dan Fodio’nun İslam adına Batılı sömürgecilere karşı verdiği destansı mücadele ne yazık ki, ülkemizde hakkıyla bilinmiyor.



Osman dan Fodio ve Sokoto Hilafeti, ülkemizde hak ettiÄŸi düzeyde bilinmeyen bir konudur. Hak etmesinin en önemli nedeni, söz konusu bölge insanlarının dün ve bugün ülkemize ve insanımıza gösterdiÄŸi büyük ilgidir. Afrika’daki Ä°slam varlığı belli merkezlerde ilim, kültür, geliÅŸme ve zenginlik anlamında büyük birikimlerin oluÅŸmasını saÄŸlamıştır. Bunlar, Ä°slam coÄŸrafyasının en önemli medeniyet havzaları arasında yer alır.  Bu konuda zengin bir literatür söz konusudur.

Ä°lke yayınları Afrika’da Bir DireniÅŸ Öyküsü – Osman Dan Fodio ve Sokoto Hilafetiadlı eserle bu alana önemli bir katkıda bulunuyor.

Bu kitapta Afrika’daki Ä°slam varlığı üzerine genel çerçeve çizildikten sonra Sokoto Hilafeti hakkında kapsamlı bir deÄŸerlendirme yapılıyor. Hilafetin kuruluÅŸu, devlet yapısı, sosyal geliÅŸmeler, hukuki uygulamalar, iÅŸleyiÅŸi, iliÅŸkileri, önemli özellikleri ortaya konuyor. Åžeyh Osman dan Fodio’nun hayatı, kiÅŸiliÄŸi, liderliÄŸi, tasavvuf önderliÄŸi, örnek hayatı, ana hatlarıyla inceleniyor.

Daha sonra Afrika’daki sömürgecilik faaliyetleri, Sokoto Hilafeti’nin Ä°ngiliz sömürgeciliÄŸiyle karşılaÅŸması ve yıkılışına yer veriliyor. Osmanlı asırlarının karakteristik özellikleri, çalışmanın önemli bir kısmını oluÅŸturuyor. Tarihten günümüze Afrika ile olan iliÅŸkilerimize genel bir bakış sergileniyor.

Bundan sonra Åžeyh Osman dan Fodio’nun bazı eserlerine de deÄŸiniliyor. Önce Ä°man, Ä°hsan, Ä°slam, adı verilen risaleler yer alıyor. Bunlar, Åžeyh’in medreselerde ve dergahlarda yaptığı eÄŸitim hizmetlerinin ruhunu yansıtıyor.

Ä°man, ihsan ve Ä°slam

“Ä°man, Ä°hsan ve Ä°slam” bölümleri, Åžeyh Osman’ın iman, ahlak ve ibadete iliÅŸkin öÄŸretisini özetleyen bir mahiyet taşıyor. Ortaya konan prensipler yalnız Afrika’da deÄŸil dünyanın her yerindeki Müslümanlar için temel düsturlar ÅŸeklinde ele alınıyor. Risalelerde kullanılan üslup, bizim yazılı ve sözlü kaynaklarımıza, geleneÄŸimize yabancı deÄŸildir.

Mesajın geniÅŸ halk kitlelerine ulaÅŸmasını saÄŸlayan, camilerde, meclislerde, sohbetlerde huÅŸu içinde dinlenerek bir bilinci asırlar boyu diri tutan, sancağı elden ele günümüze kadar taşıyan klasik kitaplarımızın üslubuna çok benziyor. Sade, sıcak ve doÄŸal bir anlatım söz konusudur.

“Ä°man/Tevhid Ä°lmi” adlı bölümde imanın temelleri iÅŸleniyor. Bunlar bizim itikatla ilgili kitaplarımızda geçen konulardır. GeniÅŸ halk kitlelerini bilgilendirirken rahat okunmasını saÄŸlayan sade bir üslupla yazılmış. Konular inanmış bir insan topluluÄŸuna hitap etmenin rahatlığı içerisinde iÅŸleniyor. Bir ÅŸeyleri ispat etmeye çalışan savunmacı bir yaklaşım benimsenmiyor. Ülkemize ve tüm Ä°slam dünyasına hitap edebilecek saÄŸlam bir duruÅŸa ve bakış açısına sahip.

Afrika’da tasavvufun tuttuÄŸu yer    

“Ä°hsan/Tasavvuf  Ä°lmi” adlı ikinci bölümde tasavvufi birer hakikat olan ahlak prensipleri ortaya konuyor. Orta ve Kuzey Afrika’da dini hayatta tasavvufi motifler çok kuvvetlidir. Bu da bize benzeyen bir yönü iÅŸaret ediyor. Bizim Ä°slam anlayışımızda da Orta Asya’dan Anadolu’ya ve Balkanlara kadar, erenler ve manevi önderlerin elinde sancak günümüze kadar taşınmıştır.

Tasavvufun usulü, manevi eÄŸitim olmakla beraber hedefi, “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” diyen Allah Rasulü’nün ortaya koyduÄŸu prensiplerdir. Osman dan Fodio da risalelerinde ve öÄŸretisinde bunu vurguluyor. Kendisi, bir âlim olmasının yanında tasavvufi anlamda sorumluluÄŸu olan bir ÅŸeyhtir. Kadiriye tarikatına mensuptur.     

“Ä°slam/Fıkıh Ä°lmi” bölümünde uygulamaya dönük olan ibadetlerle ilgili temel fıkhi prensipler ortaya konuluyor.  Bunlar kısa ve öz düsturlar halinde, kolay anlaşılır, ezberlenir ve uygulanır mahiyettedir. Åžeyh’in yaÅŸadığı bölge Maliki fıkhına baÄŸlıdır. Temeldeki ortak paydalar dikkat çekicidir. Kitabın esas hedefi de bu benzerlikleri vurgulayarak dünyanın her yerinde zamana ve mekâna baÄŸlı olmayan evrensel mesajı gözler önüne sermektir.

20’li yaÅŸlarda yazılmış bir naat

Son bölümde Åžeyh Osman dan Fodio’nun bir baÅŸka yönünü ortaya koyan bir esere yer veriliyor; gençlik çağında, peygamber sevgisiyle yazdığı bir Naat; “Bana Bir Yol Var mı?”  Åžeyh’in çok yönlü ÅŸahsiyetini ortaya koyan naat, son beyitte verilen tarihe göre Hicri 1188’de (1772) yazılmış. O zaman Åžeyh henüz oldukça gençtir ve 20 yaÅŸ civarındadır.

Åžiirin önemli bir özelliÄŸi, Peygamber Efendimizin ömrüne ithafen 63 beyit halinde yazılmasıdır. Åžiirin son beyitlerinde bu durum vurgulanıyor. Ä°ÅŸin ilginç yanı Åžeyh Osman, hayatı boyunca peygamber efendimizin sünnetine uymaya çalıştığı gibi vefatı da 63 yaşında vuku buluyor.

Naat, Peygamber sevgisi ve hasreti üzerine kurulmuÅŸtur. Åžeyh, bir adı da Taybe (Taibe) olan Medine’ye giderek Peygamberimizin kabrini, makamını ziyaret etmeyi hayal ediyor. Sevgi ve hürmetlerini arz ettikten sonra Peygamberimizin özelliklerini, güzel sıfatlarını, mucizelerini anlatıyor. Ona karşı çıkanların hallerinin ne yaman olacağını vurguluyor.

Bu ÅŸiiri yazdığı sırada kendisini en fazla etkileyen hocası (Cibril bin Ömer) Hac yolculuÄŸuna çıkmıştır. O yıllarda aylar süren hac yolculuÄŸunun zahmetleri ve tehlikeleri burada dikkate alınmalıdır.

Peygamber sevgisi ve hasret

Åžiirin bütününde Peygamber sevgisi ve hasretinin yanında, kendisinin ne kadar aciz, muhtaç bir kul olduÄŸunu, Allah’ın merhametine, Peygamberin himmetine ihtiyacı olduÄŸunu vurguluyor. Beyitler halinde yazılan ÅŸiir, Åžeyh Osman dan Fodio’nun kiÅŸiliÄŸini tanımamıza önemli bir katkı saÄŸlıyor.

Nasıl bizim coÄŸrafyamızda geleneksel olarak Peygamber sevgisiyle naatlar, mevlidler, Ahmediyeler, Muhammediyeler, Åžifa-i Åžerifler okunuyorsa, duvarlarımızı Hilye-i Åžerif’ler süslüyorsa, Afrika Müslümanları arasında da peygamber sevgisiyle okunan salavatların yanında ÅŸiirler, kasideler, dualar vardır.

Åžeyh Osman’ın genç yaÅŸta yazdığı bu naat da günümüze kadar tanınmış, popüler edebiyata mal olmuÅŸtur. Kıtalar deÄŸiÅŸmekte fakat Peygamber sevgisi, bütün bir Ä°slam dünyasının ortak paydası olmaya devam etmektedir. Kitabın son bölümünde yer alan bu Naat-ı Åžerifin Åžeyh Osman dan Fodio’yu anlamamıza katkı saÄŸlayacağını ümit ediyoruz. Buraya baÅŸlangıç kısmından örnek beyitler alıyoruz.

“Bana bir yol var mı?”

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Allah’ın selamı Efendimiz Hazreti Muhammed’e (sas), ailesine, ashabına, zevcelerine ve zürriyetine olsun. Allah’ın aciz kulu, Rabbinin merhametine çaresiz ÅŸekilde muhtaç olan, Dan Fodio olarak bilinen Osman ibni Muhammed bin Osman böyle söyledi, Allah onu rahmetiyle yarlıgasın.

Bana bir yol var mı Taybe’ye gidilecek

Kabrini ziyarete HaÅŸimi Muhammed’in?

 

Güzel rayihası öyle yayıldı ki aleme

Hac yolunda insanları cezbetti Muhammed’e.

 

Gözyaşıyla yıkandım ah damlalar saÄŸanak oldu

Åževkıyle yol alırken makamına Muhammed’in.

 

Rahmana yemin olsun, yoktur bir meziyetim

Sadece kaybolmuÅŸum aÅŸkında Muhammed’in.

 

Anlatırım çektiÄŸim özlemi herkese aÅŸikar

Sevinmek yok bana ziyaretten baÅŸka Ahmed’i.

 

Yoruldum ÅŸevkınden ulaÅŸmak için kabrine

Tadı yok bir ÅŸeyin varamadan Muhammed’e.

 

Alemin nûru, Hüda’nın baÅŸ tacı, cömertliÄŸin denizi

Hayır yok baÄŸlanmaktan baÅŸka Muhammed’e.

 

Alemleri baştan başa kuşatır nimetleri

Cümle mahlukatın efdalidir Muhammed.

 

Taybe yolcusu olaydım, varaydım maksuduma

Ä°zinin tozuna bulanırdım yolunda Muhammed’in.

 

Kemal KahramanAfrika’da Bir DireniÅŸ Öyküsü – Osman dan Fodio ve Sokoto Hilafeti, Ä°lke Yay., Ä°stanbul 2017, 176 s.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.