Sosyal Medya

Kültür Sanat

Çok şey söylemeyen mükemmel bir Anons

Mahmut Fazıl Coşkun’un üçüncü uzun metraj filmi Anons, 19 Ekim’de vizyona girdi. Biçimsel mükemmelliği ile dikkat çeken filmi, Serdar Arslan izledi ve yazdı.



Mahmut Fazıl CoÅŸkun’un üçüncü uzun metraj filmi Anons,  19 Ekim’de vizyona girdi. Film, öte taraftan festival yolculuÄŸuna da devam ediyor. Venedik Film Festivali’nde Ufuklar Bölümü’nde yarışıp jüri özel ödülü alan film; 26 Ekim-3 Kasım arasında yapılacak BoÄŸaziçi Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj kategorisinde, 9-15 Kasım arasında yapılacak Uluslararası Malatya Film Festivali’nde de Uluslararası Uzun Metraj kategorisinde yarışacak.
 
Bir darbe parodisi
 
1963 yılında gerçekleÅŸen Talat Aydemir’in baÅŸarısız darbe giriÅŸimini konu edinen film, gerçek bir olayı temel alsa da, kurmacanın imkânları ile konuyu soyutluyor. Filmi, söz konusu giriÅŸimden bağımsız düÅŸünmek gayet mümkün. Konu ettiÄŸini gülünç bir konuma çeken, bir tarafıyla yererken bir tarafıyla da yerinden eden parodik bir anlatımı var Anons’un. Bir darbe parodisi özetle. 
 
Toplum açısından travmatik yönü hala çok diri olan 15 Temmuz yaÅŸanmamış olsaydı film, ÅŸüphesiz meseleyi ele alış biçimi açısından çok daha fazla kabul görürdü. Filmin senaryosunun 15 Temmuz öncesinde yazılıp bitirilmiÅŸ olması ve çekim aÅŸamasına geçileceÄŸi anda hain kalkışmanın yaÅŸanmış olması, bir talihsizlik ÅŸüphesiz. Mahmut Fazıl CoÅŸkun’un filmin 15 Temmuz sonrası ÅŸartlarda neye denk geleceÄŸini bilerek yoluna devam etmesi oldukça cesur bir yaklaşım.  Umarız filmin 15 Temmuz’un travmatik yönünü saÄŸaltıcı etkisi olur.
 
Filme yayılan ince bir espri
 
Söz konusu darbe giriÅŸiminin Ä°stanbul ayağında yer alan dört askerin, Ä°stanbul Radyosu’nda yönetime el konduÄŸu anonsunu yaptırmak için verdikleri mücadele filmin hikâyesini oluÅŸturuyor. Gece boyu sürekli talihsizliklerle karşılaÅŸan askerler, önceleri oldukça kararlı biçimde hedeflerine yürürken gece ilerledikçe bu kararlılıklarını yitiriyorlar. Bir gerilim atmosferi ile baÅŸlayan film, karakterlerdeki bu deÄŸiÅŸime paralel olarak trajikomik bir hal alıyor. Yönetime el koyma iddiasıyla çıkılan yolculuk, sabah çorbacıda nihayete eriyor. Filmin tamamına yayılan ince esprinin finalini oluÅŸturuyor bu sahne. Ä°yi ve nüktedan bir anlatıcı olan Ercan Kesal’in müdahil olduÄŸu bir senaryoda daha fazla espri beklentisi oluyor ister istemez. Ne var ki bu anlamda filmin diÄŸer senaristi olan Mahmut Fazıl CoÅŸkun’un etkisinin ağır bastığını görüyoruz.
 
Anlatı gereÄŸi biçimsel mükemmellik
 
Anons, biçimsel anlamda mükemmelliÄŸi hedef edinmiÅŸ ve bunu baÅŸarmış bir yapım. Sabit kadrajlar, ışık, oyunculuklar, kurulan dönem mizanseni gibi açılardan film, mükemmel bir görüntüye sahip. Bu mükemmelliÄŸi, Mahmut Fazıl CoÅŸkun; ele aldığı konunun bir gereÄŸi olarak tercih ettiÄŸini ifade ediyor. Modern ideolojilerin hiçbir ÅŸekilde boÅŸluk kabul etmeyen -bu böyledir- yaklaşımı, filmin çıkış noktasını oluÅŸturmuÅŸ. SeçtiÄŸi konuyla tartışılan mesele ve bu meselenin gerekli kıldığı biçim… Bu anlamıyla oldukça tutarlı bir film var karşımızda. Mahmut Fazıl CoÅŸkun ikinci filmi Yozgat Blues’da da benzer bir biçimsel tercihte bulunmuÅŸtu. Filmin hikâyesinin geçtiÄŸi mekânın oluÅŸturduÄŸu sıkıntı halini, dar açılar olarak film diline tercüme etmiÅŸ ve yine içerik biçim dengesi açısından tutarlı bir anlatı ortaya koymuÅŸtu. Anons’ta bu anlatı baÅŸarısını katlayarak sürdürdüÄŸünü görüyoruz.
 
Söz konusu biçimsel mükemmellik bir taraftan filmi güçlendirirken öte tarafıyla filmi suskunlaÅŸtırıyor ne var ki. Film, yönetmenin yukarda deÄŸindiÄŸimiz tercihinde görünür olan anlamın dışında bir okumaya çok fazla imkân tanımıyor. Bu yönüyle gerçek anlamda bir yönetmen filmi Anons. Yapanın, söylediÄŸi dışında bir anlama kapı aralamayan bir anonsa kulak kesilmek de zor iÅŸin aslı. O anons mükemmel olsa bile.
 
Serdar Arslan/Dunyabizim

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.