Güncel
Kılıçdaroğlu: Biz iktidarda olsaydık Cemal Kaşıkçı cinayetine izin vermezdik
Follow @dusuncemektebi2
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu BBC'ye verdiği röportajda Cemal Kaşıkçı ve İş Bankası ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Ä°ngiltere'nin baÅŸkenti Londra'da BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan KılıçdaroÄŸlu'nun verdiÄŸi demeç ÅŸöyle:
Cemal Kaşıkçı konusunda hükümetin tutumunu ve bugüne kadar yapılan araÅŸtırmaları nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?
— Kaşıkçı olayının Türkiye'de gerçekleÅŸmiÅŸ olması, yani bir cinayet olayının bir konsoloslukta gerçekleÅŸmiÅŸ olması baÅŸlı başına ciddi bir olay. Olayın üzerine gitmek ve bu olayı aydınlatmak Türkiye'nin temel görevlerinden birisi olmak zorunda. Çünkü Türkiye'nin itibarı söz konusu. Bir ülke eÄŸer kendi ülkesinde bulunan bir konsoloslukta bir cinayet iÅŸleniyorsa o cinayeti aydınlatmak zorundadır. Fakat geldiÄŸimiz noktada bu konuda ciddi adımların atılmadığını görüyoruz.
— Biz CHP olarak olayın, TBMM'de bir Ä°stihbarat ve Güvenlik Komisyonu var, orada görüÅŸülmesini istiyoruz, isteyeceÄŸiz önümüzdeki günlerde. Aynı zamanda parlamentoda bir araÅŸtırma komisyonu kurulmasını talep edeceÄŸiz. EÄŸer bu da gerçeklemezse parlamentoda bir kapalı oturum yapılmasını ve Türkiye'nin bu ayıptan bir ÅŸekilde kurtulması gerektiÄŸini söyleyeceÄŸiz.
'CHP Ä°KTÄ°DAR OLSAYDI KAÅžIKÇI CÄ°NAYETÄ°NE Ä°ZÄ°N VERMEZDÄ°K'
Hükümetin buradaki performansını baÅŸarılı bulanlar da oldu, konunun bütün dünyanın gündemine gelmesi vesilesiyle. Siz bazı eleÅŸtiriler sıraladınız az önce, peki ÅŸu an CHP iktidarda olsa nasıl adımlar atardı?
— Kesinlikle böyle bir cinayete izin vermezdik, cinayeti iÅŸleyenleri eÄŸer Türkiye'delerse, Türkiye'nin bundan haberi varsa kesinlikle önlemek için her türlü çaba gösterilirdi. Aynı zamanda konsolosun yurt dışına çıkışına, gidiÅŸine izin verilmezdi. Aynı zamanda konsolosun yurt dışına çıkışına, gidiÅŸine izin verilmezdi. Viyana SözleÅŸmesi'ne göre zaten bu tür olaylarda konsolosun dokunulmazlığı yok. EÄŸer konsolosu siz alıp yurt dışına gönderiyorsanız, yurt dışına rahatlıkla çıkıyorsa orada bir sorun var demektir.
'OLAYIN ÜSTÜNÜ KAPATMAKTIR'
— ErdoÄŸan'ın danışmanı Ä°lnur Çevik, ki kendisi eski bir gazetecidir, yaptığı açıklamada Suudi KonsolosluÄŸu'nda gerçekleÅŸen olayla ilgili olarak "Olayı fazla eÅŸelemeden" yani fazla soruÅŸturmadan, fazla boyutlarına bakmadan, boyutlarını bir ÅŸekilde deÄŸerlendirmeden Kral'ı üzmeyecek önlemler alınacağını söylüyor. Bu tablo ortadayken ve bu tabloyu iktidara yakın gazeteler kamuoyuna bilgi olarak sunarken, siz konsolosun elini kolunu sallayarak yurt dışına gitmesine, çıkmasına izin veriyorsanız bu baÅŸlı başına vahim bir olaydır. Ne demek "olayı eÅŸelemeden", olayı eÅŸelemeden ne yapacaksınız? Yani olayın üstünü kapatmaya çalışıyoruz demektir bu. Olayın üstünü kapatmak Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası itibarını sıfırlar.
'Ä°Åž BANKASI HÄ°SSELERÄ° ANAYASAL GÜVENCE ALTINDA'
Gündemdeki bir diÄŸer konu da Ä°ÅŸ Bankası'ndaki CHP hisseleri. Sürekli açıklamalar geliyor, tartışılıyor. Partinizden de bu hisselere el konulursa direniriz diye bir açıklama geldi. Peki nasıl direnirsiniz?
— Ä°ÅŸ Bankası'ndaki hisselerin temsilcisi CHP, Atatürk'ün mirası dolayısıyla, kendisinin el yazısıyla yazdığı bir vasiyetnameden kaynaklanıyor bu olay. Anayasal güvence altında. Ama ErdoÄŸan Türkiye'de yaÅŸanan ekonomik krizi toplumun gündeminden kaçırmak için böyle bir olay ortaya atmış durumda.
'HÄ°SSELERE EL KONULMASININ GERÇEKLEÅžECEĞİNÄ° TAHMÄ°N ETMÄ°YORUM'
— GerçekleÅŸeceÄŸini tahmin etmiyorum. Böyle bir olayın Türkiye'nin gündemine getirilmesini doÄŸru da bulmuyorum. EÄŸer siz bir bankadaki hisselere el koyuyorsanız bir yasal düzenlemeyle bu ÅŸu anlama geliyor: O ülkeye, ister yerli olsun ister yabancı olsun, gelecek olan sermayenin veya orada yerleÅŸik olan sermayenin hiçbir güvencesi yoktur. Hükümet her an arzu ettiÄŸi sermayeye el koyabilir anlamına gelir. Bu yanlışlığı yapacağını sanmıyorum.
'KENAN EVREN DE HÄ°SSELERE EL KOYMUÅžTU AMA O DAVAYI KAZANDIK'
Bu eleÅŸtiriyi daha önce de söylemiÅŸtiniz. Türkiye'de hukukun üstünlüÄŸü kalmadı, hükümet istediÄŸine el koyabiliyor diye. Bu ortamda CHP'nin de hisselerine el koyamaz mı sizce?
— Özel düzenleme yapması gerekiyor. EÄŸer öyle bir ÅŸey olursa tabii bunun yargı yolu var. Daha önce Kenan Evren 12 Eylül döneminde hisselere el koymuÅŸtu ama yargıda kazandık bu davayı. Ondan önceki tarihlerde de yine demokrat parti döneminde de CHP'nin sadece Ä°ÅŸ Bankası hisseleri deÄŸil bütün malvarlıklarına el konulmuÅŸtu. Ä°smet Ä°nönü o dönem partinin genel baÅŸkanıydı. O dönemde de bir AYM kararıyla malvarlıkları yerine iade edilmiÅŸ. Yani hukuk zemininde bu zaten kazanılacak olan bir dava. Hukuk zemininde kazanılacak bir davanın Türkiye'nin gündemine getirilmiÅŸ olması ekonomik krizin Türkiye'de tartışılmasını engellemeye yönelik.
Son dönemde yargıya dair, Saray'dan talimat beklediklerine dair açıklamalarınız olmuÅŸtu. AYM'nin böyle bir durumda sizi memnun edecek bir karar verebileceÄŸini düÅŸünüyor musunuz?
- Ben Türkiye'de her ÅŸeye raÄŸmen yargının büyük baskı altında olmasına raÄŸmen yürekli hakimlerin olduÄŸuna inanıyorum. Bu konuda yürekli, cesur, hukukun üstünlüÄŸüne inanan, telkinlere kapalı hakimlerin olduÄŸuna inanıyorum. Ama ErdoÄŸan'ın atadığı ve hukuku tanımayan bir yargı grubunun, bir yargı camiasının olduÄŸunu da gayet iyi biliyorum. Ama bunlar bizi yıldırmaz. Çünkü sonuçta ülkede bir yargı var ve sonuçta gideceÄŸimiz yer Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi. Dolayısıyla bu davanın kazanılacağı çok açık.
MHP'li milletvekilleri fındık konusunun araÅŸtırılması için bir önerge verdi, fındıktaki fiyat belirleme oranının düÅŸük olduÄŸunu söylediler ve bu konunun araÅŸtırılmasını istediler. Buna muhalefet partileri de destek verdi fakat Meclis'te yeterli sayıda milletvekili olmadığı için bunu geçiremediler. Muhalefetin bir yandan cumhurbaÅŸkanlığı sistemi Meclis'i iÅŸlevsizleÅŸtiriyor derken bir yandan bu tür imkanları kullanmaması bir çeliÅŸki deÄŸil mi?
— Bir çeliÅŸki. Parlamentoda o ara bir çoÄŸunluk olması gerekiyordu aslında. EÄŸer parlamentoda çoÄŸunluk olabilseydi… Çünkü AK Parti azınlıkta. Dolayısıyla bu önerge kabul edilebilirdi. Ama bu önergenin reddedilmesi bir baÅŸka önergenin verilmeyeceÄŸine engel deÄŸil. Verilebilir. Yeni bir önerge verilebilir. Fındık olayı dışında yine tarımda yaÅŸanan pek çok sorun var aslında, önerge verilip bu konu araÅŸtırılabilir.
'TÜRKÄ°YE'DE EN ETKÄ°N MUHALEFETÄ° YAPAN BÄ°ZÄ°Z'
Partinizin şu an yapmış olduğu muhalefet sizi tatmin ediyor mu?
— Türkiye'de en etkin muhalefeti yapan biziz. Bu bize oy veren kitlelerin veya demokratları tatmin eder mi etmez mi, o kuÅŸkusuz benim irademde olan bir ÅŸey deÄŸil. Ama ÅŸunu rahatlıkla söyleyebilirim: Yapılması gereken, söylenmesi gereken her ÅŸeyi yapıyoruz ve söylüyoruz. Yaptığımız muhalefetin geniÅŸ kitlelere ulaÅŸmadığını, ulaÅŸmakta zorluk çektiÄŸimizi de belirtmek isterim. Çünkü Türkiye'de medyanın yüzde 90'ı, özel sektöre ait medyanın yüzde 90'ı, kamuya ait medyanın da yüzde 100'ü tümüyle hükümetin kontrolünde.
'SÖYLEMLERÄ°MÄ°Z YÜZDE 90 MEDYADA YER ALMIYOR'
— Dolayısıyla bizim söylemlerimiz bu yüzde 90 medyada hiç yer almıyor. Ne ekranda yer alıyor ne de yazılı basında yer alıyor. Yer almıyor bunlar. Dolayısıyla dışardan bakanlar çoÄŸu kez bizim verdiÄŸimiz mesajlara ulaÅŸamıyorlar. CHP'nin yeterli muhalefeti gerçekleÅŸtirmediÄŸi veya yapamadığı yönünde bir düÅŸünceye sahip oluyorlar. Bu kuÅŸkusuz bizim çok iyi muhalefet yaptığımız, hemen hemen her ÅŸeyi yaptığımız anlamına gelmiyor.
— EksiÄŸimiz olabilir muhalefet yapmakta ama ÅŸundan herkesin emin olmasını isterim, biz yapılması gereken, muhalefet konusunda yapılması gereken ne varsa onu yapmaya çaba harcıyoruz.
Partinizin tabanında CHP'nin performansından memnun olmayanlar da var, örneÄŸin 24 Haziran günü ve öncesinde yaÅŸananlar konusunda… O güne geri dönebiliyor olsaydınız 24 Haziran'da neleri farklı yapardınız?
- 24 Haziran gecesini iyi yönetemedik. O konuda seçmen haklı. Seçmeni suçlamak gibi bir düÅŸüncemiz asla olmaz. KeÅŸke o geceyi daha güzel yönetebilseydik. O geceye dönmek istemiyorum. DediÄŸim gibi o gecenin kusuru, kabahati varsa o kusur ve kabahat tümüyle bizde.
'OYUMUZA SAHÄ°P ÇIKMADILAR ELEÅžTÄ°RÄ°LERÄ°NÄ° DOÄžRU BULMUYORUM'
Yerel seçim çalışmalarının da startı verilmiÅŸ gözüküyor partiler tarafından. Fakat bazı CHP seçmenleri o dönemde oyumuza sahip çıkamadılar, bir daha sandığa gitmeyiz veya gitsek de CHP'ye vermeyiz gibi eleÅŸtiriler getiriyorlar. O seçmenleri nasıl geri kazanabileceksiniz?
— Oyumuza sahip çıkamadılar yönündeki eleÅŸtirileri doÄŸru bulmuyorum. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir siyasal parti sandıklarda kullanılan ıslak imzalı tutanakların yüzde 96'sını saÄŸladı. Bakın bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilktir. Ä°mzalara veya oylara sahip çıkmadılar eleÅŸtirisi doÄŸru deÄŸil. Tümüne sahip çıktık.
Yerel seçimde CHP için çeÅŸitli ittifaklar konuÅŸuluyor. Bu konuda herhangi bir parti lideriyle birebir görüÅŸmeniz oldu mu?
— Hayır herhangi bir görüÅŸme olmadı. Yerel seçimlerde bir ittifak yapmak yasal olarak mümkün deÄŸil. Biz o nedenle ittifakı sandıkta yapacağız diyoruz. Bizim belediye baÅŸkanı adaylarımız sadece CHP'li seçmenden deÄŸil. AK Partiliden de, MHP'liden de, Saadetliden de, Ä°YÄ° Partili bütün seçmenlerden oy almaya çalışacaktır.
AKP ve MHP'nin de bir ittifak yapabileceÄŸi konuÅŸuluyor ve bu durumda CHP'nin güçlü olduÄŸu kentleri kaybetme ihtimali olduÄŸu söyleniyor. Siz buna karşı ne düÅŸünüyorsunuz?
- Ben AKP ile MHP ittifak yapar mı, yapmaz mı onu bilmiyorum. Kendi sorunları… Ama bir ittifak arayışına girdiklerini biliyorum, özellikle Bahçeli bir ittifak arayışı içinde. Çünkü iki parti de yerel seçimlerde kaybedeceklerini düÅŸünüyorlar, dolayısıyla kaybetmemenin yolları ittifak yapmaktan geçiyor diye bir düÅŸünce de var. Ama bu düÅŸünceleri bile onların kaybetmesine engel olmayacak.
Az önce AKP'li seçmenlere seslenmekten bahsettiniz. Fakat CHP'nin son 16 yılına baktığımızda yüzde 19 ile 26 arasında sıkışmış bir bantta hareket eden bir oy oranı gözüküyor parlamento seçimlerinde. Bunu deÄŸiÅŸtirmek için neyi daha farklı yapmanız gerekiyor?
— Daha fazla çalışmamız gerekiyor. Türkiye coÄŸrafyasına yayılan bir örgütümüz var zaten. Örgütü de daha dinamik hale getirmek gerekiyor. EÄŸer oylarımızda bir düÅŸüklük varsa, arzu ettiÄŸimiz oy oranını yakalayamıyorsak bunda kabahat bizde tabii. Sonuçta bu kabahati kalkıp da seçmene yüklemenin bir mantığı yok.
Henüz yorum yapılmamış.