Güncel
İlber Ortaylı: 12 adaları Lozan’da verdik demek, cehalettir
Follow @dusuncemektebi2
Kayseri'de 2'ncisi düzenlenen Kitap Fuarı'na 'Onur Konuğu' olarak katılan Prof. Dr. İlber Ortaylı, sevenleriyle bir araya geldi. Lozan Antlaşması tartışmaları hakkında konuşan Ortaylı, "12 adayı Lozan'da kaybettik diyorlar. Bu söz tamamen cehalettir. Açın lütfen tarih okuyun. Bu sözü söyleyen bizim içimizdeki ve Yunanistan'daki bazı yalancılar" dedi.
Merkez Kocasinan Ä°lçesi Zümrüt Mahallesi’nde bulunan Kadir Has Kültür Merkezi Salonu’nda gerçekleÅŸtirilen konferansa BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Mustafa Çelik’in yanı sıra çok sayıda davetli, öÄŸrenci ile vatandaÅŸlar katıldı. Kayseri’nin en büyük salonlarından biri olan salonda izdiham yaÅŸanırken, merdiven boÅŸlukları ve kulis aralıklarının da dolu olduÄŸu dikkatlerden kaçmadı. Fuara ‘Onur KonuÄŸu’ olarak katılan Ä°lber Ortaylı’nın söyleÅŸisini 2 bin 500 kiÅŸinin takip ettiÄŸi belirtildi.
“TEL AVÄ°V BÄ°ZÄ°M SAYEMÄ°ZDE KURULDU”
Günümüzde Ä°srail sınırları içinde yer alan birçok ÅŸehri Osmanlı’nın kurduÄŸunu ifade eden Prof. Dr. Ä°lber Ortaylı, “19. Yüzyıl’ın Osmanlı coÄŸrafyasını maalesef bilmiyoruz. Bu bizim için çok yanlış ÅŸeyler getiriyor. O zaman ki Åžam’dan, Halep’ten, Beyrut’tan haberimiz yok. Bu salonda bir anket yapsam ‘Beyrut neresi? Nasıl geliÅŸmiÅŸtir’ desem, çoÄŸu kiÅŸi cevap veremez. Beyrut dediÄŸimiz yer bir köydür. Onu, o hale getiren biziz. Bugün ki Ä°srail’deki ÅŸehirlerin hangilerini biz kurduk desem. ÇoÄŸundan haberiniz yoktur. Yafa, sadece bir iskeleydi. Gemi yanaÅŸamazdı. Yafa’yı mamur hale biz getirdik. Osmanlı geliÅŸtirdi. Tel Aviv bizim sayemizde kuruldu. Biz müsaade ettik. Geldi, yerleÅŸtiler, kurdular. Sultan Hamit döneminde Yahudi gelmedi diyorlar. Bu tamamen yalandır. Avrupa’da zulüm gören Yahudiler sığınmak için talepte bulunuyor. Bir kısmı alınıyor. Bir kısmı reddediliyor. Gelenlerin bazıları da beÄŸenmediÄŸi için ilk fırsatta buradan baÅŸka ülkelere gidiyor” dedi.
“TÜRKÄ°YE CUMHURÄ°YETÄ°’NÄ° KURANLAR OSMANLI DEVLET RÄ°CALÄ°DÄ°R”
Yakın çaÄŸ tarihinin, araÅŸtırmazlık dolayısıyla tahribatın çok fazla olduÄŸunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Ortaylı, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuranlar tamamıyla Osmanlı Devlet ricalidir. Ay’dan inmemiÅŸlerdir. Osmanlı demek bir millet demek deÄŸildir. Osmanlı diye bir millet yok. ‘Osmanlıca’ zaruretten dolayı bürokrasinin geliÅŸtirdiÄŸi bir dildir. Bir sürü kelime var. ÇoÄŸuna Arapça diyorlar. Araba söylesen anlamaz. Osmanlıca, bir düÅŸüncenin, geliÅŸmenin, devlet hayatının, bürokrasinin, ilmi ihtiyacının, sosyal bilimler ve iktisat gibi bilimlerini geliÅŸmesi, yeni ÅŸeylere bakması için hayatımıza girmiÅŸ. Bunu ayrı dil diye söylemeyin. O, bürokrasinin dili. Onun için okumuÅŸ olmak ve halkın anlaması lazım. Halk, günlük hayattaki kelimeleri bilir” diye konuÅŸtu.
“TÜRK KELÄ°MESÄ° IRKÇILIK ANLAMINA GELMÄ°YOR”
‘Türkler’ kelimesinin ırkçılık anlamına gelmediÄŸini de ifade eden Prof. Dr. Ä°lber Ortaylı, “Devlet isimleri, ya kurulduÄŸu ÅŸehrin adını taşırlar Roma Ä°mparatorluÄŸu gibi, yahut hanedanın adını taşırlar Sasaniler, Abbasiler, Emeviler, Selçuklu veyahut Osmanlı. Bunun düpedüz millet adına dönüÅŸmesi biraz zorlamadır. Muhtelif unsurlardan oluÅŸtuÄŸumuz için devletin adı böyle çıkmıştır. Yani bir vatandaÅŸlık gibi çıkmıştır. Zaten o imparatorluk parçalandı, geriye Türkler kaldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi´nde Türkiye olarak kuruldu ve ondan sonra da yerleÅŸti daha Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu ortadan kalkmadan. Çünkü çifte idare vardı biliyorsunuz, 1922 Kasım´Ä±na kadar. Ondan sonra da bugünkü Türkiye Devleti adı oldu. Adı ırkçı yaklaşımla söylenmemiÅŸtir, bu çok açıktır. Fransa nasıl sadece Frank´ların ülkesi deÄŸilse ama herkesi içeriyorsa. Hiçbir kimse kalkıp da `Vay faÅŸist Fransa´ demiyor. Demekki burada baÅŸka bir ÅŸey var” ifadelerini kullandı.
“12 ADALARI LOZAN’DA VERDÄ°K DEMEK CEHALETTÄ°R”
Yunanistan’ın batı devletleri tarafından sürekli korunduÄŸunu da ifade eden Ortaylı, “Türkiye devleti kurulurken bazı ÅŸeyleri kabul etmek zorunda kaldı. Mudanya Mütakeresi ve Lozan’da müthiÅŸ bir kavga çıktı. Lozan’da bize hiç kimse, süngüyle girmediÄŸimiz, restore etmediÄŸimiz haritamızı ve haklarımızı restore etmediÄŸimiz bir memleketi vermez. Tarihte böyle memleketler vardır. Bunlardan bir tanesi Yunanistan’dır. Her zaman baÅŸka kuvvetler tarafından korunur. Hatta kaybettiÄŸi bir ÅŸekilde iade edilir” dedi. Lozan AntlaÅŸması tartışmalarından da bahseden Prof. Dr. Ortaylı, “O zaman Ä°ngiltere ve Fransa, kolay kolay Yunanistan’dan Türklere toprak vermezdi. Yunanistan karlı çıkardı. Atina’ya yanaÅŸtık. Oradan mütakere imzalandı. Lozan’da süngü nerede bitiyorsa orayı verirler bize. ’12 adayı Lozan’da verdik’ demek cehalettir. Gidin lütfen haritaya bakın, doÄŸru dürüst tarih okuyun. Lozan’da 12 adaların iÅŸi yok. Onlar çoktan zaten elden gitmiÅŸ. Londra ve UÅŸi AntlaÅŸmaları’nda elden gitmiÅŸ. Bunu söyleyen 2 takım var. Birincisi, bizim içimizde olanlar, Allah onları ıslah etsin ikincisi de Yunan uydurukçuları. Yunanistan’daki ve buradaki yalancılar bir araya geliyor, adı da ’12 adayı Lozan’da verdik’ oluyor. 12 adaları Lozan’da vermedik. Musul’u da vermedik. O zaman, Musul’da deÄŸildik. Musul bizim deÄŸildi. Halep’i de vermedik. Orada da deÄŸildik. Niye verelim. Milletin inisiyatifi olmasa, Hatay, MaraÅŸ ve Urfa’dan bu tarafa geçecektik” ifadelerine yer verdi.
KAYSERÄ°LÄ°LERÄ°N TARÄ°HÄ° GÖRÜÅžÜ KÄ°RLENMEYE BAÅžLADI”
Osmanlılar döneminde Kayseri sanayisinin geliÅŸmiÅŸliÄŸinden bahseden Ortaylı, “Osmanlı coÄŸrafyasını bilmezseniz ve sloganlarla öÄŸrenirseniz ‘Bu imparatorlukta hiç sanayi yoktu’ dersiniz. Ben bunu bir devlet adamından duydum, bir eski baÅŸbakandan ama doÄŸru deÄŸildir, sanayi vardır, ihracat bile yapıyorlardı. Kayseri’de sanayi vardı, bunu Kayserililer bilmiyor, en fazla ‘Bizim burada halı dokuturlardı’ derler. Halı dokutmanın ötesinde iÅŸler vardı. Metal dokuma sanayisi üst düzeydeydi. Burada metal, büyük olmayan bir sanayi vardı. Top fabrikaları yoktu ancak sanayi vardı ve bunlar ihraç ediliyordu. Ä°hracattan dolayı demiryolu gelmesi söz konusu olunca Ankara’ya kadar geleceÄŸi duyulunca, Kayserililer ayaklandı, ‘bize gelmeyecek mi?’ diye. Berlin’e, Hamburg’a kadar mal satıyorlarmış. Buradan giden kumaşı, halıyı, metal eÅŸyayı, kuru meyveyi ve tabi ki pastırmayı, çoÄŸu kiÅŸi bilmiyor. Belki bunlar silah satmaya, otomobile benzemez ama bir üretimdir, mamuldür. Gelir getirir. Kayseri’deki taÅŸ konaklar yıkıldı. Yerine devasa binalar yapıldı. 1962’den beri bu ÅŸehri bilirim. O Kayseri gitti, bu Kayseri geldi. Afiyet olsun. Ä°kisi aynı olmadığı için, Kayserililerin tarihi görüÅŸü kirlenmeye baÅŸladı” diye konuÅŸtu.
Henüz yorum yapılmamış.