Sosyal Medya

Kürsü

Abdullah Yıldız- Ertuğrul Evladı Yapamaz Sensiz

Abdullah Yıldız- Yeni Akit



Peygamberimizin (s.a) kabrini kâfir Ä°ngiliz’e bırakmamak için iki yıl yedi ay boyunca (Haziran 1916 – Ocak 1919) son kurÅŸununa, son neferine, son nefesine kadar mücadele eden Peygamber âşığı Ömer Fahrettin PaÅŸa ve Mehmetçiklerimizin destansı “Medine Savunması”nı yazmayı kardeÅŸinize lütfeden Rabbime hamdolsun. Medine Müdafaası’nda görev alan Mülazim Ä°dris SabihBey’in ÅŸu ÅŸiiri, mücahid ecdadımızın hangi duygularla küffara ve iÅŸbirlikçilerine karşı mücadele ettiÄŸini mükemmel yansıtır:
 
Yapamaz Ertuğrul evladı sensiz
 
Can verir, cânânı veremez Türkler
 
Ebedî hâdimü’l-Haremeyniniz,
 
Ölsek de Ravza’nı ruhumuz bekler.
 
Medine-i Münevvere’yi çok zor ÅŸartlarda savunan Fahreddin PaÅŸa’nın, “Âsâ-yı Ä°slâm’ı ÅŸakkile Müslümanlar arasında kan dökmeye sebep olan âsi (Åžerif) Hüseyin ile avanesi”nin ihanetlerine karşı Mehmetçiklerimizi uyarmak için yazdığı bildiri de ecdadın cihad ruhunun bir ifadesidir (kısaltmalarla):
 
“Âlem-i Ä°slâm’ın varlığı ve bekası için “Cihâd-ı Ekber” ilan eden Halife-i Müslimîn PadiÅŸahımız Efendimiz Hazretlerinin etrafına Cezayir, Fas, Trablusgarp, Ä°ran, Hindistan ve nihayet kızıl Moskofların pençesinden hak ve hayatını kurtarmış olan Rusya Müslümanlarının da toplanmaya can attıkları ÅŸu tarihî günlerde, Ä°slâm’ın beÅŸiÄŸi olan “Arz-ı Mukaddes”i, “Kudüs-i Åžerif”i, “Makamât-ı Mübareke”yi Ä°ngilizlere çiÄŸneten ve altın ve paraya kulluk eden Beni Ä°srail gibi Ä°ngiliz lirası, altın ve benzerine tapan bu hainlerden her ÅŸey umulur…
 
Mukaddes vazifemiz: Hizmet-i muhafazası ile müÅŸerref olduÄŸumuz Harem-i Saadet-i Nebeviye’nin anahtarlarını Emîrü’l-Mü’minîn, Hâdimü’l-Haremeyni’ÅŸ-Åžerifeyn Sultan Mehmed Vahidüddin Han Hazretlerine güven içinde teslim etmek ve “Seyyidü’l-BeÅŸer”in “YeÅŸil Kubbe”sini kurtarmaktır…
 
Hazreti Dâvûd’un, Hazreti Süleyman’ın ve Hazreti Ä°sa’nın hâtırât ve emânât-ı mübarekesini ihtiva eden ve Ä°slâm’ın doÄŸduÄŸu yıllarda muvakkat bir zaman için kıblegâh olan o mahall-i mukaddesi… Kudüs-i Åžerif’i… O zamanın hakiki müminleri, tarihin parmak ısırdığı bir kahramanlıkla müdafaa ve muhafaza ettiler. Hazreti Allah bizleri saÄŸlığımızda, O’nun hizmet-i mukaddesesinden ve ÅŸehadetimizde ÅŸefaatinden ayırmasın.” (Hicaz Kuvve-i Seferiyesi Kumandanı Fahreddin PaÅŸa)
 
Ne ki, Ä°ngiliz oyunları galebe çalacak, büyük güçlerin kendi aralarında yaptıkları Londra, Sykes-Picot, Sain-Jean de Maurienne gibi gizli antlaÅŸma ve mutabakatlarla Osmanlı toprakları parçalanıp paylaşılacak ve daha önce hiçbir ÅŸekilde var olmamış yapay devletler kurulacaktı. Bu çerçevede Ä°ngiltere ÅŸeytanı, Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtıp desteklediÄŸi Åžerif Hüseyin’i HicazKralı, oÄŸlu Abdullah’ı ÜrdünKralı, diÄŸer oÄŸlu Faysal’ı da IrakKralı yapacaktı...
 
Tarihçi J.L.Gelvin, yeni kurulan devletlerin yapay sınırlarına dair ilginç bir anekdot aktarır: 
 
‘…Bazen bu sınırlar hiçbir mantığa dayanmadan çiziliyordu. ÖrneÄŸin, Ürdün haritasına Suudi Arabistan’ın doÄŸu sınırında tuhaf bir girinti göreceksiniz. Bu girintinin hiçbir mantıklı açıklaması yoktur. Bölgeden ne bir nehir geçmektedir, ne de iki devleti birbirinden ayıran sıradaÄŸlar vardır.
 
Ürdün (o zamanki adıyla Trans-Ürdün) 1921’de toplanan Kahire Konferansı’nda kuruldu. Ä°ngiliz sömürge bakanı sıfatı ile konferansa baÅŸkanlık eden Winston Churchill, daha sonra “Ürdün’ü bir Pazar günü öÄŸleden sonra tek bir kalem darbesiyle yarattım” diye böbürlenecekti.
 
Peki, bu “kalem darbesi” sonucu Ürdün neden bu ÅŸekli almıştı?
 
Churchill yemek yemeyi seven biriydi ve bazen brendi ve viskiyle sonlandırdığı ağır yemekler yediÄŸi de olurdu. SöylendiÄŸine göre, Ürdün’ü Suudi Arabistan’dan ayıran sınırı oldukça cömert bir öÄŸle yemeÄŸinin ardından çizmeye baÅŸlamıştı. Tam düz bir çizgi halinde sınırı çizerken birden hıçkırmış ve kalemi kayıvermiÅŸti. Ä°ÅŸte Ürdün sınırındaki bu tuhaf girinti bu hıçkırığın sonucuydu. Nitekim bazı Ürdünlüler bugün bile sınırdaki bu girintiye “Churchill hıçkırığı” derler.
 
Çok büyük ihtimalle uydurma bir hikaye olan bu anekdot manda sistemiyle yaratılan devletlerin ne kadar yapay sınırlara sahip olduÄŸunu harika bir ÅŸekilde anlatır’ (Modern Orta DoÄŸu Tarihi, s. 224-225).
 
Ä°ngiltere-ABD-Ä°srail ÅŸeytan üçlüsü, bölgemizde yeni yapay sınırlar çizme peÅŸindeler… Aman dikkat!
 
NOT: “Fahreddin PaÅŸa ve Medine Savunması” kitabımız Pınar Yayınları’ndan çıkmıştır.
 
DUYURU: “Aşır Aşır Kur’ân” derslerimizi, her Pazar 07.00 - 07.50 arası AKÄ°T TV’de izleyebilirsiniz. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.