Kürsü
İbrahim Kiras- Cumhur ittifakının en çok kazanan ortağı
Follow @dusuncemektebi2
Ä°brahim Kiras- Karar
Siyaset bilimcilerin neredeyse bir kural olarak söz ettikleri bir realite var: Koalisyon hükümetlerinde her zaman olmasa da çoÄŸu zaman büyük ortak kazançlı olur; küçük ortaklar -bu iÅŸten zararlı çıkmasalar bile- daha az kazançlı olurlar. DediÄŸim gibi, çoÄŸu zaman böyle bir sonuç çıkıyor, yani aslında kural deÄŸil bu. Ama siyasetin tabiatına dair bir gösterge.
Bugün Türkiye’de formel anlamda bir koalisyon hükümetinden söz edemesek de son seçimde gerçekleÅŸen siyasi ittifakın halihazırda devam ettiÄŸini söylemek yanlış olmaz. Bir yanda ittifak bloku, bir yanda muhalefet bloku var en azından.
AK Parti’yi büyük ortak, MHP’yi küçük ortak olarak tanımlayacak olursak birçok bakımdan küçük ortağın avantajlı bir siyasi pozisyonda yer aldığını söylemek lazım. MHP bugünkü iktidara “devletin bekası” adına destek verdiÄŸini söyleyerek ilk korunaklı alanı, sonra hükümet içinde doÄŸrudan yer almayarak kendisine “sandalye peÅŸinde olmayan fedakâr siyasetçi” imajını veren pozisyonu kazandı. Bu iki güvenli pozisyonu sayesinde “Her ne kadar mevcut iktidarı destekliyor olsak da yeri geldiÄŸinde eleÅŸtirilerimizi yöneltmekten de geri kalmayız” mesajını topluma iletmekte güçlük çekmedi.
Ne var ki eleÅŸtirilerinde “seçici” davranmaktan da geri kalmadı. Demek istediÄŸim, toplumun veya daha özelde kendi tabanının çoÄŸunlukla onayladığı hükümet politikalarına en yüksek perdeden destek verirken, AK Parti iktidarının bir kısmını devlet idaresinin zorunlu kıldığı için tabanını rahatsız etmek pahasına gerçekleÅŸtirdiÄŸi bazı uygulamalara rahatlıkla itiraz etti. Son olarak Rahip Brunson olayında görüldüÄŸü üzere, daha ziyade “AK Parti-MHP ortak tabanı” diyebileceÄŸimiz bir toplum kesitinde alıcısı olan çıkışlara imza attı koalisyonun küçük ortağı.
Sözgelimi AK Parti kanadı baÅŸlangıçta “yerel seçimde ittifak” konusuna sıcak bakmıyordu. Ama MHP yönetiminin özellikle “ortak taban” üzerinde ikna gücü olan argümanları karşısında fazla direnç gösteremeyecek gibi görünüyorlar. Bahçeli’nin “üç büyük ÅŸehirde belediye baÅŸkanlıklarını baÅŸka bir parti kazanırsa CumhurbaÅŸkanlığı hükümet sisteminin meÅŸruiyeti tartışmaya açılır” çıkışı böyle bir argüman.
***
Koalisyonlarda çoÄŸu zaman büyük ortak daha fazla kazançlı olur demiÅŸtik. Neden? Çünkü iktidar yıpratır. Peki neden küçük ortak daha çok, büyük ortak daha az yıpranır? Çünkü küçük ortakların siyasi gücü çoÄŸu zaman daha az olduÄŸu için kendi tabanlarını memnun edecek icraat yapmaları veya kendi tabanlarını rahatsız edecek geliÅŸmeleri önleyebilmeleri daha zor olur.
MHP’nin hükümetin dışında kalarak hükümete verdiÄŸi destek küçük ortak olmanın dezavantajlarından korunma saÄŸlıyor. Belli konularda eleÅŸtirel bir tutum takınabilmesi, genel af talebi gibi kendine ait birtakım gündem maddeleriyle kamuoyu öne çıkabilmesi bu bakımdan önem taşıyor.
Öte yandan, AK Parti’nin CumhurbaÅŸkanlığı seçimini MHP desteÄŸiyle kazanmış olduÄŸu bir realite ama ne olursa olsun AK Parti lideri ErdoÄŸan’ın CumhurbaÅŸkanlığı seçimini kazanmak için gerekli oyu almayı ÅŸu ya da bu ÅŸekilde baÅŸarmış olduÄŸu da bir realite. Çünkü siyasette sonuç her ÅŸeyden önemlidir. MHP desteÄŸi olmasaydı bu seçimin kazanılması mümkün olmazdı ama netice olarak bugün CumhurbaÅŸkanlığı (hükümet sistemi) yetkilerine sahip olan kiÅŸi ErdoÄŸan.
AK Parti ile MHP’nin oy tabanlarının kesiÅŸme kümesinin çok geniÅŸ bir alan oluÅŸturması, hatta ortak taban diyebileceÄŸimiz bir kitlenin mevcudiyeti yalnız MHP için deÄŸil AK Parti için de avantaj. Ä°ktidar partisi yerel seçimlerde iddiası bulunmayan müttefikinin tabanını kendi tabanına katabilirse MHP’nin bu ittifakı bozmaya yönelik muhtemel bir giriÅŸiminin toplumsal meÅŸruiyetini iyice zayıflatmış olur. Yani MHP’nin yerel seçimde ittifak talebinin pratik ve rasyonel bir temeli var.
Henüz yorum yapılmamış.