Kürsü
Akif Beki- Bir 'Brunson yalancıları' eksikti
Follow @dusuncemektebi2
Akif Beki- Karar
McKinsey yalancıları’ndan çektiÄŸimiz yetmezmiÅŸ gibi, başımıza ÅŸimdi de ‘Brunson yalancıları’ çıkmasın mı!...
Yahu arkadaÅŸ, Arabistan’dan baÅŸka yerde Pravda gazeteciliÄŸi mi kaldı, anavatanı Rusya’da bile yaÅŸamıyor artık.
Geçen hafta Türk-Rus Toplumsal Forumu Medya Komitesi’nin bir etkinliÄŸi için Moskova’daydım. Türkiye’den bir grup genç meslektaşımla, Sputnik ve Russia Today ajansları gibi Rus devlet medyasının büyük kurumlarını ziyaret ettik.
Ama bırakın resmi yalanları mutlak doÄŸru diye satmayı, bırakın haberlerine yanlışlanamaz ‘gerçek’ etiketi yapıştırmayı, bırakın kendilerini hakikatin tek yetkili bayisi olarak pazarlamayı...
Hiçbirinde, gerçeÄŸin ne olduÄŸuna karar veren, ‘hakikat’ üstünde devlet tekeli kuran o eski Pravda ruhundan eser görmedik.
Hiçbirinde, ‘biz yazmıyorsak doÄŸru deÄŸildir’ dayatmacılığına rastlamadık.
Hiçbirinde, resmi gerçekleri hayatın gerçeklerinin yerine koymaya ÅŸartlanmış borazancılık havalarına çatmadık.
Aksine, resmi gerçekleri nasıl olsa resmi ağızlardan dinleyeceksiniz diyen, bize gayriresmi dedikleri versiyonları açıktan anlatan, ülkelerinin dış politikasına eleÅŸtirel yaklaÅŸabilen ve maaÅŸ aldıkları devletin başı Putin’le de ilgili ironi yapabilen Rus meslektaÅŸlar vardı karşımızda.
Dedim ya, gazetecilik faaliyetine hala büyük ölçüde ‘propaganda savaşı’ olarak bakan bir ülkede bile Pravda tarzı medyacılık yaÅŸamıyor artık.
Devletle ağız birliği yapan, tek ağızdan konuşan bir medya orada dahi kalmadı.
Devletin anlatılarını kritik ederek ayrışma ve hikayenin baÅŸka bir yüzünü gösterme özgürlüÄŸü orada bile tanınıyor.
Fakat bizde, daha devlete müdahale fırsatı bırakmadan ileri atılan devletçi gazeteciler var. Hala medyaya böyle bir hak ve özgürlük tanınmaması gerektiÄŸi iddiasındalar.
Mahkeme yerine geçip Brunson’u azılı terörist ve tehlikeli casus ilan edenler de kendileri...
Kesin suçlu dedikleri bir papazın salıverilmesinin ne kadar doÄŸru ve gerekli olduÄŸunu, yargımızın bağımsızlığının bu tahliyeyle cümle aleme bir güzel gösterildiÄŸini savunanlar da...
Madem FETÖ’nün, PKK’nın, CIA’nın papazıydı, çok büyük balıktı, darbeci ve casustu, saÄŸlam delillerle kanıtlanmıştı, niye bu kadar ucuz yırttı, nasıl oldu da bırakıldı demeye görün...
Ne kendi ülkenize karşı düÅŸman aÄŸzıyla konuÅŸtuÄŸunuz kalıyor, ne kimden yana olduÄŸunuz, ne hainliÄŸiniz...
E madem Amerika düÅŸmandı, bizi çökertmeye çalışıyordu, ekonomimizi batırmak isteyen emperyalist Batı’yla tavizsiz bir din savaşındaydık, ezanlarımızı susturmaya çalışan Haçlılarla kıran kırana mücadele ediyorduk, tehdit ve baskılarına boyun eÄŸmeyecektik...
Nasıl oldu da düÅŸman ülke ÅŸirketi McKinsey’e kendimizi denetletmeye kalkıştık ve CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan anlaÅŸmayı niye iptal etti demeye görün...
DüÅŸmanla iÅŸbirliÄŸi yapmakla suçlanan yine siz oluyorsunuz. Çünkü onlar hep vatansever, daima haklı ve doÄŸru, ilelebet muzaffer...
McKinsey’le çalışmanın çok doÄŸru olduÄŸunu, her yıl 220 milyar dolar dış borç bulmamız gerektiÄŸini, yabancılardan borç bulabilmek için sözüne güvenecekleri bir ÅŸirkete ihtiyaç duyduÄŸumuzu, Batılıların bizi destekleyici sözlerinin paradan bile daha deÄŸerli hale geldiÄŸini ama bu ÅŸartlarda ErdoÄŸan’ın anlaÅŸmayı iptalinin daha da doÄŸru olduÄŸunu, çünkü algı operasyonlarını bozduÄŸunu aynı yazı içinde döktürebiliyorlar.
***
Ha McKinsey ha Brunson yalancıları, düzenek aynı.
Yazı da gelse tura da gelse onların kazandığı ikili bir gerçeklik empoze ediyorlar.
Hem bizi batırmak istiyor Almanya. Hem düÅŸmanın yanımızda durmasından güç alıyoruz.
Hem emperyalistlerin sözü bizimkinden daha çok para ediyor, daha güvenilir, daha muteber. Hem eyvallahımız yok, emperyalistlerin itibarı yerlerde sürünüyorken bizimki göklerde.
Hem Türkiye kazanacaksa AK Parti iktidarı kaybetmeye razı, popülizme zerre yüz vermiyor. Hem de siyaseten zarar görmemek için Türkiye’nin yüksek menfaatine olan bir anlaÅŸmadan vazgeçiyor.
Onlar ne gün, bunlardan hangisini savunursa o günün ayarlanmış geçerli doÄŸrusu, tek gerçeÄŸi o oluyor.
Sonra da çöken davaların altında niye hep biz kalıyoruz, neden bizim üstümüze yıkılıyor diye sızlanmazlar mı, hay Allah!
Henüz yorum yapılmamış.