Güncel
Kıbrıs'ta müzakereler zaman kaybı
KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, "Rum tarafında zihniyet değişimi olmadıkça paylaşmaya dayalı ortaklık için müzakere sadece zaman kaybıdır" açılamasında bulundu
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) BaÅŸbakan Yardımcısı ve DışiÅŸleri Bakanı Kudret Özersay, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde (GKRY) zihniyet deÄŸiÅŸimi olmadıkça müzakerelerin sadece zaman kaybı olduÄŸunu söyledi.
Türk Ajansı Kıbrıs'a yaptığı açıklamada, Kıbrıs sorunun kökeninde Kıbrıs Rum liderliÄŸinin yönetimine ve Akdeniz'deki doÄŸal zenginliÄŸi Kıbrıs Türk tarafı ile paylaÅŸmak istememesine dayandığını belirten Özersay, federasyon modelinin yönetimin ve ortak zenginliÄŸin paylaşılmasına dayanan bir model olduÄŸunu anımsattı.
Özersay, ÅŸunları kaydetti:
"Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, müzakerelerde zihniyet deÄŸiÅŸimine gidemiyorlarsa taraflar arasında paylaÅŸmaya dayalı bir model temelinde ısrar etmenin bir anlamı yok. Kıbrıs Rum liderliÄŸince, Kıbrıs Türk tarafına 'Müzakerelerde federal hükümete daha az yetki verelim ama siz de siyasi eÅŸitliÄŸiniz açısından olmazsa olmaz olan etkili katılım hakkınızdan taviz verin' denildi. Bu tabii ki olacak ÅŸey deÄŸildir ve bir kandırmacadır.”
Rum yönetiminin Kıbrıs Türk tarafından siyasi eÅŸitliÄŸinden taviz vermesini istediÄŸine dikkati çeken Özersay, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
"Rum tarafı, olası federasyon modelinde kararlara etkili katılım, etkili temsiliyet ve dönüÅŸümlü baÅŸkanlıkta vücut bulabilecek olan 'siyasi eÅŸitlikten' vazgeçmemizi istiyorlarsa temel parametrelerden birini ortadan kaldırmaya dönük bir hamle yapıyorlar demektir. Federal bir yapıda tek bir yetkiyi paylaÅŸacak dahi olsak kararların alınmasına etkili katılımımız ve temsiliyetimiz olmazsa olmazdır. O nedenle herkesin bu açılardan dikkatli olması gerektiÄŸine inanıyorum. Olası federasyonda karar alınmasında Kıbrıslı Türkler daha az etkili olsun diyorlarsa o zaman ortaklığın ne anlamı kalır."
GeçmiÅŸte müzakerelerde yetkilerin sayısı konusunda pek çok tatışma yapıldığını anımsatan Özersay, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
“Hristofyas döneminde federal yetkilerin sayısını artırmak kendisi açısından önemli olduÄŸundan bazı kelimelerde deÄŸiÅŸiklik yapılıp bazı cümleler adeta ikiye bölündü ve federal yetkilerin artırıldığı algısı yaratıldı. Bunlar tabii ki Kıbrıs sorununun iç politikanın malzemesi olarak kullanılmaya çalışılmasının doÄŸal sonuçlarıydı. Åžimdi aradan geçen onca yıldan sonra yine aynı noktaya geri döndük. Rum liderliÄŸi, bu kez de bazı kelime ve cümle deÄŸiÅŸiklikleriyle federal yetkileri daha az gösterip karşılığında siyasi eÅŸitliÄŸi ve özellikle dönüÅŸümlü baÅŸkanlığı sulandırmaya çalışacak ama burada asıl sıkıntı, Rum tarafının, bu türden sözde açılımlarla müzakereleri kaldığı yerden yeniden baÅŸlatmaya çalışmasıdır. Rum tarafında zihniyet deÄŸiÅŸimi olmadıkça paylaÅŸmaya dayalı ortaklık için müzakere sadece zaman kaybıdır. Hepimiz buna dikkat etmeliyiz ve buna neden olacak yaklaşımlardan uzak durmalıyız."
Kıbrıs müzakereleri
Kıbrıs müzakereleri, KKTC CumhurbaÅŸkanı Mustafa Akıncı'nın göreve gelmesinin ardından BM Genel Sekreterinin eski Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin ara buluculuÄŸunda Mayıs 2015'te yeniden baÅŸlamıştı.
Müzakerelerde, geçen yıl temmuz ayında Ä°sviçre'nin Crans-Montana kentinde yürütülen Kıbrıs Konferansı'ndan sonuç çıkmamıştı.
Müzakereler, "Ekonomi", "Avrupa BirliÄŸi", "Mülkiyet", "Yönetim-Güç Paylaşımı", "Toprak" ile "Güvenlik ve Garantiler " olmak üzere 6 temel baÅŸlıktan oluÅŸuyordu.
Kaynak: AA
Henüz yorum yapılmamış.