ABD'den mesnetsiz yorum: Türkiye sopadan anlıyor
![](resimler/detay/169467.jpg?1539590252)
Follow @dusuncemektebi2
Düşünce Kuruluşu Amerikan İlerleme Merkezi’nden Max Hoffman, Amerikalı rahip Andrew Brunson’un serbest bırakılmasının sevindirici bir haber olmakla birlikte iki ülke arasındaki temel sorunları çözmediğini iddia etti.
Brunson’un serbest bırakılmasının Amerika’da yargı kararının sonucu olarak algılanmadığı, Türk yargısının derin bir ÅŸekilde siyasileÅŸtirildiÄŸi, çoktandır ABD DışiÅŸleri Bakanlığı ve medyasında Türkiye’nin temel adaletten yoksun olduÄŸu algısının oluÅŸtuÄŸunu söyleyen uzman, “Amerika, (Türkiye’ye karşı) sopa gösterme yönteminin ve baskı kampanyasının iÅŸe yaradığını gördü” diye konuÅŸtu.
Merkez’in Ulusal Güvenlik ve Uluslararası Politika bölümü müdür yardımcı Hoffman, iki ülke arasında çözüm bekleyen iki stratejik sorunun ilkinin, Kasım ayında yürürlüÄŸe girecek olan Ä°ran’a yönelik yaptırımlar konusunda Türkiye’nin ne denli iÅŸbirliÄŸi yapacağı, ikincisinin de Rusya’dan S-400 füze savunma sistemini alıp almayacağı olduÄŸunun altını çizdi.
“TRUMP BRUNSON DAVASINA KİŞİSEL YAKLAÅžTI”
Türkiye’de tutukluluÄŸu hala devam eden NASA uzmanı Serkan Gölge gibi diÄŸer Amerikalı ve çifte vatandaÅŸlık sahibi kiÅŸilerin davalarına da deÄŸinen Hoffman, Amerikalıların bu kiÅŸileri ‘siyasi tutuklu’ olarak gördüklerini belirtti ve Brunson davasının sonucunun Türkiye’yle ilgili genel algıyı deÄŸiÅŸtirmediÄŸi yorumunda bulundu: “Brunson artık özgür olduÄŸu için Trump’ın Türkiye’yle daha az ilgilendiÄŸini göreceksiniz çünkü Brunson davası Trump’ın çok kiÅŸisel yaklaÅŸtığı bir konuydu. Ancak Türkiye’nin pek güvenilir bir müttefik olmadığı, muhaliflere adaletsiz bir ÅŸekilde baskı yaptığı ve ABD’yle pazarlık yapabilmek adına neredeyse rehine tutma yollarına bile baÅŸvurduÄŸu algısı devam edecek. Korkarım ki bu durum daha da uzayacak ve ABD’nin Türkiye ile iliÅŸkilerine renk vermeye de devam edecek”.
Max Hoffman, Amerikalı yetkililerin yalnızca Brunson davasından yola çıkarak deÄŸil, Türkiye’nin Almanya’yla gazeteci Deniz Yücel davasında ve 2015’te Rus savaÅŸ uçağını düÅŸürdüÄŸü olayda yaÅŸadıklarına bakarak uzlaÅŸma yolunu ‘sert çizgiler’ çizerek bulmayı tercih edebileceÄŸini söyledi:
Hoffman, “(Amerikalı yetkililer), ‘ErdoÄŸan yalnızca sert çizgiler olduÄŸunda karşılık veriyor ve onunla ancak bu ÅŸekilde ilerleyebiliriz’ düÅŸüncesine varabilir. Ve bu düÅŸüncede haklılık payı da var çünkü ErdoÄŸan çok açık bir ÅŸekilde Brunson’u pazarlık unsuru olarak kullanmaya baÅŸlamıştı. Brunson bugün hala belirsiz olan nedenlerden dolayı tutuklanmıştı ve aslında siyasi koz amaçlı kullanıldığı, sürecin ilk baÅŸlarında bile hissedilmiÅŸti” diyor.
“TRUMP YÖNETÄ°MÄ° Ä°NSAN HAKLARI DEMOKRASÄ° KONULARIYLA ÇOK AZ Ä°LGÄ°LENÄ°YOR”
ABD’nin bundan sonra Türkiye’deki insan hakları ihlallerine daha fazla odaklanıp-odaklanmayacağı sorusuna ise Hoffman “Bunun insan hakları konusunda yeni bir ilgi yaratacağını sanmıyorum. Trump yönetimi maalesef insan hakları ve demokrasi konularıyla çok az ilgileniyor. Yönetimin çok aşırı gerçekçi bir dünya görüÅŸü var ve bu görüÅŸe göre (yalnızca) güçlü liderler ve güçlü ülkeler anlaÅŸma yapmak için bir araya gelebilir. Ancak bu anlaÅŸmalar sadece stratejik ve ekonomik konularla ilgili; insan hakları gündeme bile gelmiyor” ÅŸeklinde yanıt verdi.
Amerikan Ä°lerleme Merkezi uzmanı Max Hoffman, bununla birlikte, Amerika’nın çekeceÄŸi sert çizgilerin CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ı geri adım atmaya zorlamakla birlikte kendi tabanı karşısında bir nevi zor durumda bırakacağını öne sürdü ve bunun, “aşırı baskı hissetmesi” durumunda ErdoÄŸan’ı sert tepki vermeye ya da geri adım atmayı reddetmeye zorlayacağı uyarısında bulundu.
Hoffman’a göre, kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın bulunması için Türkiye, ABD ve Suudi Arabistan arasında oluÅŸturulabilecek olası bir iÅŸbirliÄŸi bile Türk-Amerikan tamamen düzeltmeye yetmeyebilir.
Henüz yorum yapılmamış.