Sosyal Medya

Güncel

Avrupa Konseyinden Türkiye'ye 'Kadına şiddet' eleştirisi

Avrupa Konseyi uzmanları Türkiye'nin kadına şiddeti önleme alanında sınıfta kaldığını ifade etti.



Avrupa Konseyi uzmanları, Türkiye'den kadına yönelik ÅŸiddet ve aile içi ÅŸiddet konusunda daha etkili önlemler almasını istedi.
 
Avrupa Konseyi'nin yayımladığı raporda, “En yüksek siyasi ve kamu düzeyi de içinde olmak üzere, Türk toplumunda kadına yönelik ÅŸiddeti teÅŸvik eden, kadın rollerine iliÅŸkin yerleÅŸmiÅŸ, kısıtlayıcı ve kalıplaÅŸmış görüÅŸlerin devam etmesinden dolayı ciddi endiÅŸe duyuyoruz” denildi.
 
Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan, “Kadına Yönelik Åžiddet ve Aile Ä°çi Åžiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye iliÅŸkin Ä°stanbul SözleÅŸmesi”nin uygulanmasını denetlemekle sorumlu uzmanlar çalışma grubu, Türkiye ile ilgili hazırladığı raporu kamuoyuna açıkladı.
 
“Kadına yönelik ÅŸiddet olaylarının sorumlularının cezasız kalmasının endiÅŸe verici olduÄŸu” belirtilen raporda, “kadına yönelik ÅŸiddet vakalarının etkin bir ÅŸekilde soruÅŸturulduÄŸu, kovuÅŸturulduÄŸu ve yaptırıma tabi tutulduÄŸuna dair yeterli veri veya kanıt olmaması” eleÅŸtirildi.
 
Zorla evlendirilmenin yaygınlığına iÅŸaret edilen 136 sayfalık rapor, Türkiye'de kadınların yüzde 25'inin 18 yaşına gelmeden evlendirildiÄŸini ortaya koyarken, bu oranın kırsal kesimde yüzde 32'ye çıktığı uyarısı yapıldı.
 
Rapor, Türk kadınlarının en az yüzde 27'sinin hayatları boyunca en az bir kere takip edilerek tacize uÄŸradığını ortaya koydu. Raporda, takip sonucu tacizin de yasalar önünde suç sayılması gerektiÄŸi vurgulandı.
 
Zorla evlilik suç
 
Uzmanlar grubu raporun tavsiye bölümünde, zorla evliliÄŸin yasalar önünde suç sayılması, cinsel tacize ve tecavüze uÄŸrayanların bunu yapanlarla zorla evlendirilmesinin suç sayılarak önüne geçilmesi ve evliliÄŸin bu suçu geçersiz bırakmasının da önüne geçilmesini istedi.
 
Åžiddete maruz kalan kadınların yeniden ÅŸiddet kurbanı olmalarının önüne geçebilmek için, bu kiÅŸileri daha iyi koruyabilecek önlemlerin alınması gerektiÄŸi vurgulanan raporda, bu kiÅŸilerin sistemli bir ÅŸekilde durumlarının ve karşılaÅŸtıkları risklerin deÄŸerlendirilmesine olanak saÄŸlayacak soruÅŸturmanın yapılarak, suçluların etkili bir ÅŸekilde cezalandırılması istendi.
 
Damgalanma, korku, ekonomik bağımlılık, intikam korkusu, okuma yazma bilmeme, dil sorunu ve kolluk kuvvetlerine güvensizlik gibi unsurlar yüzünden kurbanların ÅŸikayetlerini etkili bir ÅŸekilde yapamadığı vurgulanan raporda, cinsel taciz ve tecavüz ÅŸikayetlerinin zorlukla rapor edilebildiÄŸi kaydedildi.
 
Tecavüzün, kurbanın “suçu” olduÄŸu ve “ailenin namusunu kirlettiÄŸi” ÅŸeklindeki yanlış algılamaya dikkati çeken rapor, bu çarpıtılmış ÅŸiddet anlayışının tecavüz kurbanlarının yeniden cezalandırma ve yeniden ÅŸiddete uÄŸrama riskiyle karşı karşıya bırakıldığı uyarısında bulunuldu.
 
Yine raporun tavsiye bölümünde, ÅŸiddet maÄŸduru kadınların korunmasında etkisiz kalan, bu konuda müsamaha gösteren ve durumun ciddiyetini kavrayamayan devlet yetkililerinin görevlerini yerine getirmemeleri konusunda sorumlu tutulmaları istenirken, kolluk kuvvetleri ve diÄŸer yargı görevlilerine konu ile ilgili daha fazla bilinçlendirilmeleri için eÄŸitim programları ve klavuzlar hazırlanması istendi.
 
Çalışma grubu uzmanları ayrıca, bağımsız kadın dernekleri üzerinde artan kısıtlayıcı koÅŸulları ise alarm verici olarak nitelendirdi.
 
Raporda, Türk yetkililerden kadına ÅŸiddete yönelik kurumsal bir yanıt verilmesi için ortadaki sorunları ve alınacak tedbirleri belirleme konusunda daha hızlı adım atmaları istendi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.