Kürsü
Abdurrahman Dilipak: Bizim gençlerimizin hayatında, Çalıkuşu romanının etkisi, Kur’an-ı Kerim’in etkisinden daha fazla
Follow @dusuncemektebi2
Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit
Çevrenizdekilere sorun bakalım, akrabanız, eÅŸiniz, dostunuz, fakülte öÄŸrencisi, kimi bulursanız ona sorun, baÅŸlıktaki bu kelimelerin onların hayatlarındaki karşılığı ne? Vakıflar burs verdikleri öÄŸrencilere sorsunlar bakalım, nasıl cevap alacaklar.
Biliyor musunuz, bizim gençlerimizin hayatında, ÇalıkuÅŸu romanının etkisi, Kur’an-ı Kerim’in etkisinden daha fazla. Ä°mam-Hatip öÄŸrencileri bile, Kur’an-ı Kerim’in mealini, siyer’i “ders” olarak okuyorlar, o kadar. Aramızdan kaç kiÅŸi Riyazüssalihin’i okudu acaba, ama sorun bakalım çocuklarınız Harry Poter’i okumuÅŸlar mı? Ä°kisi de hacim olarak eÅŸit neredeyse.
Çocuklarınıza sorun bakalım, mesela yaz tatilinde memleketimizde nereye gidelim diye, kaç kiÅŸi Urfa ViranÅŸehir, Eyyüb Nebi köyüne gitmekten, ya da Åžuayb köyüne gitmekten söz edecek. Turizm firmaları bu maksatla buralara tur düzenliyor mu? Ya da talep var mı? Uzungöl, Marmaris varken gitmek ister mi buralara. Gidip de ne olacak ki. Ne görecek ki orada. O manevi iklimden, ruh halinden, bilgiden yoksunsa mukaddes Tur-u Sina’ya, ya da mukaddes Tuva’ya götürsen ne yazar. Habibünnecar dağına çıkarsan ne görecek ki o daÄŸda, Tarsus’lu Yahudi Saul’un daÄŸda oyduÄŸu ilk kiliseden baÅŸka!
Urfalılar, MaraÅŸlılar, Hataylılar, Kilisliler, Antepliler “Arzı Mev’ud” coÄŸrafyasında yaÅŸadıklarını biliyorlar mı sanki! Halilurrahman’a müze kuruyoruz, O müzede peygamberlere ayrılan yer, batılı tarihçilerin ayırdıkları kadar.
Geçen gün Abdullah Yıldız yazdı Medyen ve Eyke halkının başına gelenleri. Hz. Musa’ya emanet edilen Asa’nın emanetçisi ve Hz. Musa’nın kayınbabası Åžuayb Peygamberin kavmine uyarısını kim ne kadar biliyor.. Bir ara Hz. Musa da Mısır’dan çıkıp Urfa’ya gelmiÅŸti. Asa-yı Musa bu vesile ile sahibine ulaÅŸtı. Hz. Musa’nın Urfa’da evlendiÄŸini de bilmez birçok kiÅŸi. Çünkü peygamberler tarihini de bilmeyiz. Öyle ya ilk insan maÄŸarada yaşıyordu. Avcılık ve toplayıcılıkla hayatını sürdürüyordu. Yok canım, Hz Adem evde oturuyordu. Okuryazardı. Tarım ve hayvancılıkla uÄŸraşıyorlardı. Prehistorya masal anlayacağınız.
Aslında birileri benim uyarılarımdan rahatsız oluyorlar ya, ben Åžuayb aleyhisselamın Kur’an-ı Kerim’de tekrarlanan uyarılarının tekrarından baÅŸka bir ÅŸey yapmıyorum. Bana kızanlar, benim ÅŸahsımda, Kur’an-ı Kerim’in doÄŸruladığı Åžuayb aleyhisselama öfkeleniyorlar. Benim lanetim, aslında Åžuayb peygamberin lanetidir. Åžuayb peygamberin laneti Allah’ın lanetidir. Ä°steyen baksın Mutaffifiyn/83’e. Evet veyl olsun onlara, Allah lanet etsin, yazıklar olsun, ölçüyü, tartıyı, mizanı adalette, ticarette, siyasette kendi lehlerine ve ötekilerin aleyhine eÄŸip bükenlere.
Kur’an-ı Kerim, Lut kavminden söz eder. Hz. Lut’un yaÅŸadığı bölge olan Sodom ve Gomore’den, Eski Ahit’in “Tekvin” kitabında bahsedilir. Bu bölge Lut Gölü’nün güneydoÄŸusundaki el-Lisan Yarımadasının güneyinde sığ suların alt yakasından baÅŸlayıp Amik Ovasına kadar uzanan bölge.. Admah, Tseboim ve Tsoar ile birlikte Kitabı Mukaddes’te adı geçen beÅŸ ovada söz konusu felaketin yaÅŸandığından söz edilir. Yer yarılır insanları yutar, gökten ateÅŸ yaÄŸar.
Kur’an-ı Kerim’de Araf Suresi’nde göklerden ateÅŸ yaÄŸdırdığı, Lut kavminin yaÅŸadığı ÅŸehirleri ve orada yaÅŸayanların hepsini yok ettiÄŸi yazar. Bu kavim fuhuÅŸ ve cinsel sapkınlıkları ile nam salmıştı. Lut kavmi Kur’an-ı Kerim’de belirtildiÄŸine göre o güne kadar yeryüzünde görülmemiÅŸ günah olan sapıklığı ve eÅŸcinselliÄŸi uygulayan bir topluluktu.
“Gâvur Dağı”, “Gâvur gölü” adı, bu olayla ilgilidir. Bu bölge, Melheme-i Kübra ve Armageddon dışında, aynı zamanda helak olan bir kavmin yaÅŸadığı coÄŸrafyanın kuzey sınırına verilen addır.
Lut kavmini uyarmak için 3 melek gönderilir. Rivayete göre bu melekler Cebrail, Mikail ve Ä°srafil›dir. Kur’an-ı Kerim’de Kamer suresi 44. ayet ÅŸöyle: “Lut’un kavmi melekleri istedi hemen biz onların gözlerini kör ettik anadan doÄŸma gibi kör oldular iÅŸte azgınlığın ve tehditlerinin akıbetini tadın dedik.”
Pompei Ä°talya›da Napoli ÅŸehrine 30 kilometre uzaklıkta bulunan antik bir ÅŸehirdir. Hz. Nuh’dan sonra deniz yolu ile batıya giden insanların buraya yerleÅŸtikleri tahmin ediliyor.. Vezüv yanardağına çok yakın noktada bulunan bu ÅŸehir, MÖ 79 yılında bu volkanın harekete geçmesi ile birlikte Pompei ÅŸehri içindeki 200 bin civarında kiÅŸi hayatını kaybetti. Felaket sonucu 6-7 metre derinliÄŸe kadar lavlara gömülmüÅŸ insanlar, hayvanlar ve etrafta bulunan her ÅŸey bir anda taÅŸ kesilmiÅŸtir.
Sodom ve Gomore ya da Medyen ve Eyke halkının başına gelenler, bizim de başımıza gelebilir. Her iki olayda da orada yaÅŸayan halkların başına gelen felaketler bu coÄŸrafyada yaÅŸandı. Bunu da bir kenara not edin lütfen. Bu bizim geçmiÅŸimiz. Bu acı gerçek geleceÄŸimiz olmasın diyorsanız, ona göre hareket edin. Yoksa başınızda peygamber de olsa, sonuç deÄŸiÅŸmeyecek, Åžuayb Peygamber de, Lut peygamber de, bu coÄŸrafyada yaÅŸan Hz. Nuh’un kavmini kurtaramadığı gibi, bizi kurtarma gücü yok. Onlar sadece kurtuluÅŸa çağırırlar, o kadar. O zaman oturup düÅŸünelim ve diyelim ki, “Ä°çimizdeki beyinsizlerin iÅŸledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allah’ım?” Allah (c.c), ÇYDD’nin baÅŸaramadığı “içimizdeki birileri”nin baÅŸardığı başı örtülü, makyajlı, botokslu, piercingli, tattoolu, zumbacı “Falling stars”lara yardım eder mi sizce!
Bu konuda Hud suresinde ne deniyordu: “...Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın! Gerçekten ben sizi bir bolluk/refah içinde görüyorum. Ve doÄŸrusu sizi çepeçevre kuÅŸatacak olan bir günün azabından korkuyorum.” “Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın; insanlara eÅŸyasını/haklarını eksik vermeyin; yeryüzünde bozguncular olarak dolaÅŸmayın.” “EÄŸer inanan kimseler iseniz Allah’ın (helâlinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. Ve ben sizin üzerinizde bir muhafız da deÄŸilim.” (11/84-86)
Abdullah Yıldız geçen gün bu konuda çıkan yazısında Åžuayb Aleyhisselam’ın bütün bu âyetlerdeki öÄŸütlerini ÅŸöyle özetliyordu: “Ey kavmim! BaÅŸta ticaretiniz olmak üzere bütün iÅŸ ve iliÅŸkilerinizde ölçü-tartıyı ve dengeyi gözetmediÄŸiniz ortada. Gelin ölçülü, dengeli, adaletli olun; insanların mallarını ve emeklerini çalarak onları, hakları olan ÅŸeylerden mahrum bırakmayın. EÄŸer her iÅŸinizde ölçüsüz, dengesiz ve adaletsiz davranmaya devam ederseniz, Allah’ın lütfu olan toplumsal düzeniniz de tamamen bozulur. EÄŸer Allah’a ve O’nun indirdiÄŸi hakikatlere inanıyorsanız, Allah’ın size bıraktığı helal kazanç kalıcı deÄŸer olarak daha hayırlıdır. Allah’ın lütfu ile nüfusunuzun ve servetinizin arttığını unutmayın. Ve sizin gibi zengin ve güçlü iken bir anda yok olup giden milletleri hatırlayın ve bozgunculuktan vazgeçin. Ama takdir edersiniz ki, ben sizin üzerinizde bekçi deÄŸilim; sadece sizi hakka davet etmekteyim.”
Bu öÄŸütler, ekonomi, siyaset, toplum hayatındaki herkesi ilgilendiriyor. Bu öÄŸütlere kulak tıkayanlar, Lut kavminin, Eyke ve Medyen halkının başına gelenleri bir kere daha okusalar keÅŸke. Çünkü yarın çok geç olabilir. Bu içimizdeki beyinsizler yüzünden bütün bir toplum büyük zararlara uÄŸrayabilir. Selam ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.