Kaşıkçı'nın nişanlısı New York Times'a makale yazdı

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın niÅŸanlısı Hatice Cengiz, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın Ä°stanbul BaÅŸkonsolosluÄŸuna giden ve bir daha kendisinden haber alınamayan niÅŸanlısı Kaşıkçı'nın akıbetiyle ilgili New York Times gazetesi için "NiÅŸanlım Cemal Kaşıkçı yalnız bir vatanseverdi" baÅŸlıklı bir makale kaleme aldı.

Kaşıkçı ile mayıs ayında Ä°stanbul'daki bir konferansta tanıştıklarını kaydeden Cengiz, OrtadoÄŸu ve Körfez'e ilgisinden dolayı bir sohbetlerinin ardından yaptıkları görüÅŸmelerinde, aralarındaki arkadaÅŸlığın duygusal bir iliÅŸkiye dönüÅŸtüÄŸünü belirtti.Cengiz, Kaşıkçı'nın tüm dünyayı gezip en çok Suudi Arabistan'ı sevdiÄŸini vurgulayarak, "Ancak, kendi ülkesinde artık ona yer yoktu. Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı eleÅŸtiren fikir adamları ve aktivistlere yönelik baskılar nedeniyle iki valizini alıp Suudi Arabistan'dan kaçtı ama yine de Cemal vatanseverdi. Ä°nsanlar onu muhalif olarak tanımladıklarında buna karşı çıkarak, 'Ben kalemini kendi ülkesinin iyiliÄŸi için kullanan bağımsız bir gazeteciyim.' derdi. Suudi Arabistan'ı terk etti çünkü bu, önem verdiÄŸi konu ile görüÅŸleri yazabilmesi ve konuÅŸabilmesinin, ayrıca onurundan taviz vermeden çalışmasının tek yoluydu." deÄŸerlendirmesini yaptı.

"Kendisinden haber alamazsam, Türk makamları alarma geçirmemi söyledi"

Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın Ä°stanbul BaÅŸkonsolosluÄŸuna gittiÄŸi sabah da oldukça neÅŸeli olduÄŸunu belirten Cengiz, ÅŸöyle devam etti:

"KonsolosluÄŸa vardığımızda, içeri girdi. Bana kısa sürede kendisinden haber alamazsam, Türk makamları alarma geçirmemi söyledi. EÄŸer bunun Cemal'i son görüÅŸüm olduÄŸunu bilseydim, konsolosluÄŸa kendim girerdim. Hikayenin devamı: O binadan bir daha hiç çıkmadı. Ve onunla ben de orada kayboldum."

Cengiz, makalesinde, "Bugün Cemal'in doÄŸum günü. Onun için bir parti planlayıp, ona özlediÄŸi sevgi ve sıcaklığı gösteren en yakın arkadaÅŸlarını davet etmiÅŸtim. Åžimdi evlenmiÅŸ olacaktık." ifadelerini kullandı.

"Sadece benim değil, herkesin kaybı olur"

Kaşıkçı'nın kaybolmasının ardından 12 gün geçtiÄŸini ve her sabah ondan bir haber alabilme umuduyla uyandığını yazan Cengiz, makalesinde ÅŸu ifadelere yer verdi:

"(Kaşıkçı'nın) Akıbeti hakkındaki spekülasyonlar hala yetkililerce teyit edilmedi ama Suudi Arabistan'ın sessizliÄŸi beni korkutuyor. Aklımdan çıkmayan bir soru beni bir an yalnız bırakmıyor: Bu doÄŸru mu? Cemal'e suikast mi yaptılar? EÄŸer suçlamalar doÄŸruysa, Cemal Muhammed bin Selman'ın ayakçıları tarafından öldürüldüyse o zaten çoktan ÅŸehit olmuÅŸtur. O sadece benim deÄŸil, bilinçli ve vicdan sahibi herkesin kaybı olur. Cemal'i kaybettiysek sadece kınamak yetmez. Onu bizden alan insanlar, siyasi konumlarına bakılmaksızın sorumlu tutulmalı ve hukuki çerçevede cezalandırılmalıdır."

Son dönemlerde ABD BaÅŸkanı Donald Trump'ın da kendisini Beyaz Saray'a davet etmek istediÄŸine dair haberler gördüÄŸüne dikkati çeken Cengiz, "EÄŸer o gün (2 Ekim) Suudi Arabistan'ın Ä°stanbul BaÅŸkonsolosluÄŸunda neler olduÄŸunu ortaya çıkarmak için harcanan çabalara gerçekten katkı saÄŸlarsa, davetini kabul etmeyi düÅŸünürüm." görüÅŸünü paylaÅŸtı.

Cengiz makalesini şu ifadelerle sonlandırdı:

"Cemal zulme karşı sesini yükseltti ama Suudi Arabistan halkının özgürlük talebini kendi hayatı ile ödedi. EÄŸer öldüyse ki öyle olmadığını umuyorum, bugün, onun doÄŸum gününde binlerce Cemal doÄŸacaktır. Sesi ve görüÅŸleri Türkiye'den Suudi Arabistan'a ve dünyanın her yerine ulaÅŸacaktır. Zulüm sonsuza dek sürmez. Zorba diktatörler önünde sonunda günahlarını öder. Sevdikleriniz bu dünyadan ayrıldığında, öbür dünya artık o kadar da korkutucu ya da uzak gelmez. Burada onlarsız, yapayalnız kalmak en acı verenidir."