Sosyal Medya

Güncel

Şirketler neden borçlarını yapılandırmak istiyor?

Borçlarının mahkeme kararıyla yapılandırılması yoluna başvuran şirketler arasında, her sektörden büyük ya da küçük ölçekli şirket var.



Peki, birbiri ardına gelen konkordato ilanlarının sebebi ne?

Konkordato nedir?

Konkordato, ÅŸirketlerin borçlarının yeniden yapılandırılması için baÅŸvurdukları hukuki bir yöntem.

Mali durumu bozulmuÅŸ olan borçlunun, borçlarını belli bir oranda ve vadede ödemesine iliÅŸkin alacaklıları ile yaptığı ve mahkemece onaylanan bir anlaÅŸma niteliÄŸi taşıyor.

Net bir rakam bilinmemekle birlikte uzmanlar daha önce yılda ortalama 300 ÅŸirketin iflas ertelemeye baÅŸvurduÄŸunu, bu yıl ise Mart ayından bu yana en az bin ÅŸirketin konkordato baÅŸvurusu yaptığını söylüyor.

Konkordato baÅŸvurusu kabul edilen ÅŸirketlerde alacaklılar haciz iÅŸlemi yapamıyor, bankalar kredilerini isteyemiyor, ipotekler satışa çıkarılamıyor ve devlet bir çeÅŸit geçici koruma saÄŸlamış oluyor.

Konkordato, borçlu ÅŸirketlerin mali durumunu düzeltip iflastan kurtulmasını ve alacaklıların da belli bir vadeyle alacaklarını temin etmelerini amaçlıyor.

Büyük ölçekli ÅŸirketlerin konkordato ilan etmesi ise taÅŸeronları olan küçük ve orta ölçekli ÅŸirketleri de konkordato ilan etmeye itiyor.

'Domino etkisi'

BBC Türkçe'nin konuÅŸtuÄŸu uzmanlar, bunu "domino taşı" etkisine benzetiyor. Son zamanlarda birbirini ardına gelen konkordato haberlerini, büyük ölçekli firmaların teker teker konkordato ilan etmesine baÄŸlıyor.

Marka deÄŸerinin zedelenmesi ve alacaklılar arasında paniÄŸe neden olabileceÄŸi gibi sebeplerle, ÅŸirketler çoÄŸunlukla konkordato baÅŸvuru süreçlerini gizlilik içerisinde halletmek istiyor.

Bazı ÅŸirketler konkordato konusunda danışmanlık veren firmaları arayarak, hangi ÅŸirketlerin konkordatoya baÅŸvurduÄŸunu öÄŸrenmeye çalışıyor.

BBC Türkçe'nin röportaj talebinde bulunduÄŸu ÅŸirketler, benzer gerekçeler sunarak röportaj vermeyi kabul etmedi.

İflas erteleme ve konkordato arasındaki fark ne?

Yıllardır mevcut olan konkordato uygulaması, Mart 2018'de iflas ertelemenin tamamen kaldırılmasıyla daha fazla talep görmeye baÅŸladı.

2003 yılında yürürlüÄŸe giren iflas erteleme olaÄŸanüstü hâl (OHAL) ile askıya alınmış ve 15 Mart 2018'de yürürlüÄŸe giren bir torba yasa ile tamamen kaldırılmıştı.

Bazı avukatların 'Üzerine ölü toprağı atılmış bir müessese' olarak tabir ettiÄŸi konkordato ise iflas ertelemenin kaldırıldığı bu tarihten itibaren daha iÅŸlevsel bir yapı kazandı.

ÖrneÄŸin iflas ertelemeye baÅŸvuracak ÅŸirketin borcunun, alacaklarından daha fazla olması gerekiyordu. Konkordatoya baÅŸvurmak için ise sadece "borçaları ödeyememek" ya da "ödeyememe riskinin olması" yeterli.

İflas ertelemeye yalnızca anonim şirketi olanlar başvurabilirken, konkordatoya şahıs şirketi ya da kooperatif olarak da başvuru yapılabiliyor.

Ayrıca iflas talebinde bulunabilecek her alacaklı da gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato iÅŸlemlerinin baÅŸlatılmasını isteyebiliyor.

Uzmanlar böylece hem alacaklı hem de borçlunun karşılıklı eÅŸitlik prensibine göre temsil edildiÄŸini ve taraflar arasında menfaatler dengesinin kurulmaya çalışıldığını savunuyor.

 

 

Tokmak

Telif hakkı

GETTY IMAGES

 

 

 

 

'Konkordatoya baÅŸvuran ÅŸirketler hedef haline geliyor'

 

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Avukat Ali Rıza Yılmaz, 2003 yılından beri iflas erteleme ve konkordato davalarında avukatlık yapıyor.

Özellikle kriz zamanlarında bu baÅŸvuruların arttığını ve hali hazırda 14 konkordato dosyası yürüttüÄŸünü söyleyen Yılmaz, hiçbir firma yetkilisinin 'konkordato ile anılmak istemediÄŸini' çünkü bu durumun alacaklılarda paniÄŸe yol açtığını söylüyor:

"Müvekkillerimin hepsi kuyruÄŸu dik tutarak bu süreci atlatmak istiyorlar. Konkordatoya baÅŸvuracakları bir biçimde duyulduÄŸunda, alacaklılarına karşı hedef tahtasında oluyorlar."

Bir ÅŸirketin konkordato baÅŸvurusunun onaylanabilmesi için, bir kısım alacaklısı ile anlaÅŸarak ticari faaliyetini devam ettireceÄŸini beyan etmesi ve onların da konkordatoyu kabul etmesi gerekiyor.

Konkordato baÅŸvurusunda tüm alacaklılar bir liste halinde mahkemeye sunuluyor ve konkordato komiseri tüm bu alacaklıları çağırıp konkordato için uzlayışa varma sürecini yürütüyor.

Dolayısıyla konkordato baÅŸvurusunun alacaklıların gizli yapılması mümkün olmasa da, ÅŸirketler kesin baÅŸvuru öncesindeki "danışmanlık" ve konkordatoya hazırlanma sürecinin gizli kalmasını tercih ediyor.

Konkordato mahkeme tarafından onaylandığında, yapılandırma konusunda uzlaşmak istemeyen alacaklıları da bağlıyor.

TL'deki deÄŸer kaybıyla artan borç yükü

Yılmaz, konkordato baÅŸvurusu yapan bir tekstil üreticisi müvekkilinin, TL'deki deÄŸer kaybından ötürü yaÅŸadığı zor durumu ÅŸöyle anlatıyor:

"Müvekkilim bir yıl önce, Dolar 3,80 TL iken 600 bin dolarlık kumaÅŸ satın almış ve karşılığında 13 aylık çek vermiÅŸ. Süreç içerisinde Dolar yükselerek 6,70 TL olduÄŸunda çeklerin ödenme zamanı geldi. Yani zamanında aldığı 600 bin dolarlık ürün 800 bin TL deÄŸerindeyken, 13 ay sonra 3 milyon 600 bin TL oldu."

Yılmaz, TL'nin Dolar karşısındaki deÄŸer kaybıdının baÅŸka pek çok ÅŸirketi benzer biçimde etkilediÄŸini söylüyor. Konkordatoya artan talebin bir baÅŸka nedenini ise ÅŸöyle açıklıyor:

"Türkiye'de çok basit rakamlarla ÅŸirket kurabiliyorsunuz. Belli bir sermayesi olmayan ÅŸirket, birtakım bilanço oyunları yaparak banka kredilerine müracaat ediyor. Yani "Türkiye'de ticaret öz sermaye ile yapılmıyor."

"Bankalardan aldıkları ÅŸiÅŸirilmiÅŸ kredilerle ayakta duran ÅŸirketlerin kredi faiz oranları ÅŸu an yüzde 50 seviyesine çıktı. Bu faiz oranıyla ayakta kalmaları mümkün deÄŸil. O yüzden ÅŸirketler konkordato ilan ederek bankaların haciz baskısından bir süreliÄŸine kurtulmak istiyor."

'Åžirketler konkordato sürecini gizli tutmak istiyor"

Konkordato hakkında bilgi almak isteyen ÅŸirketlere danışmanlık hizmeti veren bir ÅŸirketin sahibi, danışanların kimliÄŸini gizli tutmak için haberde isminin yer almasını istemiyor.

Åžirket kayıtlarına göre Mart ayından bu yana en az 500 firmanın konkordato baÅŸvurusu yaptığı söyleyen yönetici, kendi kayıtları dışındaki ÅŸirketlerle birlikte konkordatoya baÅŸvuran en az bin firma olduÄŸunu söylüyor.

Önceki yıllarda iflas ertelemeye baÅŸvuran ÅŸirket sayının yıllık ortalama 300'ü geçmediÄŸini söyleyen yönetici, Mart'tan bu yana konkordatoya olan ilginin çok daha fazla olduÄŸunu söylüyor:

"Küçük ölçekli ÅŸirketlerin baÅŸvurusunda çok büyük bir artış oldu. ÖrneÄŸin daha önce küçük ölçekli firmalar bizi hiç aramazdı ama ÅŸu anda çok yüksek sayıda küçük ölçekli firma konkordato baÅŸvurusu yapmanın ÅŸartlarını öÄŸrenmek için bizi arıyor."

"Bunun yanında orta ölçekli firmalar da eskiye göre daha fazla arıyor. Ancak büyük ölçekli firmalar bilgi almak için aramıyor çünkü bu süreci gizli tutmak, sessizce halletmek istiyorlar."

Åžirketlerin konkordatoya olan yoÄŸun ilgisi, piyasada bazı ekonomik tedirginlikleri de beraberinde getiriyor. Alacaklı konumundaki ÅŸirketler, konkordatoya baÅŸvuran ÅŸirketlerin bilgisini henüz süreç tamamlanmadan öÄŸrenmek istiyor.

BBC Türkçe'ye konuÅŸan yönetici, bu durumu ÅŸöyle özetliyor:

"Büyük ve orta ölçekli ÅŸirketler bizi arayıp, konkordatoya baÅŸvuran ÅŸirketlerin isimlerini öÄŸrenmek istiyorlar. Çünkü bu firmalar bir sürü baÅŸka firmaya mal ve hizmet satıyorlar. Ama satış yaptıkları firma konkordato ilan ederse teminatları boÅŸa çıkıyor, alacaklarını tahsil edemiyorlar."

"Tabii ki bu senaryoya karşı risklerini minimize etmek için bu firmalarla ilgili bilgi arayışındalar. Yani büyük ÅŸirketlerin müÅŸterilerinin mali durumunu öÄŸrenmek istiyor ki daha konkordato onaylanmadan aksiyon alabilsinler ve alacaklarını tahsil edebilsinler."

'Konkordatoya en çok ayakkabı ve inÅŸaat firmaları baÅŸvuruyor'

Türkiye'nin belli baÅŸlı ayakkabı üreticileri birer birer konkordato ilan ediyor. Yılmaz'a göre ayakkabı sektöründe baÅŸlayan bu "konkordato rüzgarı" ÅŸu an inÅŸaat sektörüyle devam ediyor.

Nitekim konkordato ilan eden inÅŸaat firmaları arasında, ismi son yıllarda öne çıkan büyük ölçekli inÅŸaat firmaları da yer alıyor.

Ayakkabı sektöründe ham maddenin ihracata ve dolayısıyla dövize endeksli olduÄŸunu söyleyen Yılmaz, inÅŸaat sektöründeki konkordato artışını ise ÅŸöyle açıklıyor:

"Döviz kurlarındaki deÄŸiÅŸim ve TL mevduatlarında faiz artışı nedeniyle, gayrimenkul artık insanlar için bir yatırım aracı olmaktan çıktı. Parasını faize yatırdığında gayrimenkule göre daha fazla kar edeceÄŸini düÅŸünen kiÅŸiler, gayrimenkule ilgisini yitirdi."

"Ayrıca inÅŸaat ÅŸirketlerinin arzı, gayrimenkule olan talebin çok üzerinde. Bugün Ä°stanbul'da bir gayrimenkul almak istediÄŸinizde fiyatlar 500 Bin liradan baÅŸlıyor. Banka kredilerine baÅŸvurmak gerekiyor ama ÅŸu an konuta uygulanan kredi oranları da çok yüksek. Kaldı ki bankalar bu dönemde kredi vermek istemiyorlar."

Konkordato uygulamasının iflasın eşiğinde olan şirketleri iflastan kurtarıp kurtaramayacağı ise merak konusu.

BBC Türkçe'ye konuÅŸan uzmanlar, uzun vadede daha kalıcı olacak adımların atılması gerektiÄŸini savunuyor.

Ä°ÅŸletmelerin bankalara olan kredi borçları, konkordato sisteminin iÅŸlemesi önündeki en büyük engelerden biri olarak görülüyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.