Demirtaş: Davutoğlu ve Erdoğan'ı mahkemeye çağırın

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde baÅŸlayan davada 'terör örgütü kurma ve yönetme', 'örgüt propagandası' ve 'suç ve suçluyu övme' iddialarıyla 142 yıla kadar hapis cezası istenen DemirtaÅŸ, SEGBÄ°S aracılığıyla baÄŸlanarak savunma yaptı. Ankara'ya gidip gelmenin 24 saat sürdüÄŸünü ve saÄŸlık durumunun buna uygun olmadığını kaydeden DemirtaÅŸ, "24 Haziran seçimleri, yargılandığım bu dava üzerinde çok büyük bir algı operasyonun yapıldığı, yargı sürecine açık bir müdahalenin gerçekleÅŸtiÄŸi bir kampanya ÅŸeklinde geçti. Bunu, bütün delilleriyle dosyaya sunacağız." diye konuÅŸtu.

DemirtaÅŸ'ın savunmasından öne çıkan bazı baÅŸlıklar ÅŸöyle:

6-8 Ekim sebebiyle partimizin o dönemki MYK üyesi 32 kiÅŸinin tamamı 'asliye cezalık suç'tan yargılanmaya devam ederken, ani bir ÅŸekilde beni 'ağır cezalık suç'a soktunuz. Partim, beni CumhurbaÅŸkanı adayı gösterdi. Avukatlarım da tahliye baÅŸvurusunda bulundu. Ä°kiye karşı bir oyla tutuklu kalmam kararı verdiniz. Siz beni serbest bırakıp seçim akÅŸamı yine tutuklayabilirdiniz. Kaçacak halim yoktu. CumhurbaÅŸkanı adayı olarak partimi, halkın umutlarını bırakıp kaçacak deÄŸilim. Kaçacak olsaydım defalarca fırsatım oldu, kaçmadım. Tutuklanacağımı bile bile yurt dışından geldim. Ama siz bir CumhurbaÅŸkanı adayının içeride kalması kararını verdiniz.

Avukatlarım, Anayasa Mahkemesine (AYM) baÅŸvuru yaptı. AYM, seçimlerin üzerinden 4 ay geçmiÅŸ olmasına raÄŸmen halen baÅŸvurumu ele almış deÄŸil. Durum bu kadar vahim, bu kadar içler acısı. Seçim oldu bitti, AYM benim dosyamı incelemeye bile almadı.

'Ben dışarıda olsaydım Erdoğan kaybedecekti"

Åžimdi muhalefet partileri 'Aynı gemideyiz' diyorlar. Ben de CumhurbaÅŸkanı adayıydım. Aynı gemide deÄŸilim ben. Ben ezilenlerin, yoksulların gemisindeyim. Ben talancıların, rüÅŸvetçilerin gemisinde deÄŸilim. Aynı gemide deÄŸiliz. Asıl bu ülkenin rantçıları baÅŸka bir gemidedir ve lükstür onların gemisi. Onlar batmayacaklar. O nedenle aynı gemide deÄŸiliz. Bunları anlatabilseydim 24 Haziran seçimlerinin sonucu farklı olurdu. Yargı bir cumhurbaÅŸkanı adayına, 'Sen bizim adayımız deÄŸilsin, içeride kalacaksın, çünkü sen etkili bir kampanya yürütebilir ve ErdoÄŸan'ın kazanmasını engelleyebilirsin' demiÅŸ oldu. Ben dışarıda olsaydım ErdoÄŸan, Saray yüzü görmeyecekti, kaybedecekti. Seçimin en büyük hilesi, benim içeride tutulmamdır. Ben dışarıda olsaydım sonuçlar farklı olacaktı.

Süleyman Soylu benim için 'Siz 53 insanı ÅŸehit eden insanı nereye koyacaksınız' diyor. CumhurbaÅŸkanı yine öyle. Yargılanması devam eden, tutuklu bir CumhurbaÅŸkanı adayı için Ä°çiÅŸleri Bakanı ve CumhurbaÅŸkanı bunları söylerse bu baÅŸka bir ÅŸeydir artık. Süleyman Soylu, 'DemirtaÅŸ hapisten çıksın da o da kendi propagandasını yapsın. Ne oldu? Bu huzur mu sizi sıkıntıya soktu' diyor. Yani diyor ki; DemirtaÅŸ'ın içeride olmasıyla biz huzurluyuz.

Süleyman Soylu zatına sesleniyorum; 'HDP 6.5 milyon oy almadı, PKK aldı' diyorsun. PKK 6.5 milyon seçmenden oy alabiliyorsa sen Ä°çiÅŸleri Bakanı olarak nasıl o koltukta oturabiliyorsun?

"ErdoÄŸan ve DavutoÄŸlu'nu mahkemeye çağırın"

Yargı masumiyeti, masumiyet karinesi. Bunların hepsini geçtim ama insan mert olur. Elini kolunu baÄŸlayıp içeriye attığınız bir insan hakkında bunları söylemek mertlik midir? Ä°nsanın düÅŸmanı mert olmalıdır ama bunlar namertçe yaptılar. Dışarıda olsaydım bunların cevabını verirdim. Beni DavutoÄŸlu'na sorun o beni iyi tanıyor. Meydanlarda esip gürlemeye çalışırken her seferinde bize takıldıklarını çok iyi biliyorlar. Buna engel oldunuz."

Bütün faaliyetlerimi 'terör örgütü yöneticisi' sıfatıyla yapmışsam ErdoÄŸan ile Meclis BaÅŸkanı ile, DavutoÄŸlu ile görüÅŸtüm. Demek ki bunlarla da terör örgütü yöneticisi olarak görüÅŸmüÅŸüm. O halde, onları da çağırın mahkemeye."

DuruÅŸma perÅŸembe günü devam edecek.

Euronews