Kürsü
Türkiye’ye Karşı Esed’e Destek
​​​​​​​İdlib’e saldırının önlenmesinden rahatsız olan güçler, Soçi’de sağlanan anlaşmayı geçersiz hale getirmeye çalışıyor.
Bahreyn DışiÅŸleri Bakanı Halid bin Ahmed El-Halife, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulu çalışmalarına katılmak üzere gittiÄŸi New York’ta Suriye DışiÅŸleri Bakanı Velid El-Muallim ile kameralar önünde oldukça samimi görüntüler verdi.
Bilinçli bir ÅŸekilde kaydedilerek servis edilen o görüntüleri iyi okumak gerekiyor.
Çünkü verilmek istenen mesaj Türkiye’yi de ilgilendiriyor.
Ayaküstü gerçekleÅŸen görüÅŸmenin kahramanlarından El-Halife, sıradan bir isim deÄŸil.
Bahreyn DışiÅŸleri Bakanı’nın kiÅŸisel bir tavır sergilediÄŸini ve sadece ülkesini temsil ettiÄŸini düÅŸünen yanılır.
El-Halife, Katar’a abluka uygulayan ülkelerin elçisidir.
Suudi Arabistan, BirleÅŸik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır Doha’yla tüm iliÅŸkilerini kestiklerinde söz konusu ülkeler adına Ankara’ya mesaj getiren o olmuÅŸtu.
Yani Bahreyn DışiÅŸleri Bakanı’nın Suriye DışiÅŸleri Bakanı’yla sarılıp kucaklaÅŸması dörtlü bloÄŸun tavrını yansıtıyor.
El-Halife’nin El-Muallim’le görüÅŸmesi, Arap Baharı karşıtı ülkelerin politikalarıyla örtüÅŸüyor.
Mısır cuntası zaten Åžam rejimini açıkça destekliyor.
BeÅŸÅŸar El-Esed’in annesini ve kız kardeÅŸini Dubai’de misafir eden BAE’nin politikası ise -tıpkı Yemen’de olduÄŸu gibi- muhalifler tarafında görünüp rejim karşıtlarını içeriden çökertmek.
Bahreyn’in bağımsız bir tavrından ve dış politikasından söz etmek mümkün deÄŸil.
Geriye Suudi Arabistan kalıyor.
Dolayısıyla El-Halife’nin El-Muallim’le kucaklaÅŸması Riyad’ın BeÅŸÅŸar El-Esed’le yeniden yakınlaÅŸma giriÅŸimi olarak deÄŸerlendirilebilir.
GörüÅŸmenin Türkiye’yi ilgilendiren boyutuna gelince…
Bahreyn DışiÅŸleri Bakanı, Suriyeli mevkîdaşıyla verdiÄŸi samimi görüntülerin ardından El-Arabiya kanalında yaptığı açıklamada, görüÅŸmenin ilk olmadığını fakat sonuncusunun kameralar önünde gerçekleÅŸtiÄŸini söyledi.
BeÅŸÅŸar El-Esed’in hükümetinin “Suriye’nin hükümeti” olduÄŸunu öne sürerek, “Biz devletlerle iliÅŸki kurarız, devletleri devirenlerle deÄŸil” dedi.
Devletin ülkenin her bölgesine hâkim olması gerektiÄŸine inandıklarını ifade ederek, Suriye rejiminden kurtarılan bölgelerin yeniden BeÅŸÅŸar El-Esed’in kontrolüne girmesi gerektiÄŸini kaydetti.
El-Halife’nin sözcülüÄŸünü yaptığı Arap ülkeleri bloÄŸuna göre, BeÅŸÅŸar El-Esed rejimi Suriye halkının meÅŸru temsilcisi ve Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı bölgeleri ile Ä°dlib Suriye rejimine bırakılmalı.
Bu yaklaşımın açıkça Türkiye’ye karşı bir tavır olduÄŸunu anlamak için uzman olmaya gerek yok.
Türkiye, Rusya ve Ä°ran’ın üçlü giriÅŸimiyle Suriye’de devre dışı kaldıklarını hisseden Arap ülkeleri, BeÅŸÅŸar Es-Esed’e yaklaÅŸarak rol kapmaya çalışıyor.
Bu süreçte Suriye’nin “Arap kimliÄŸi”nin o ülkeler tarafından daha çok ön plana çıkarıldığını göreceÄŸiz.
Suriye üzerinde söz sahibi olması gerekenlerin Rusya, Ä°ran ve Türkiye deÄŸil Arap ülkeleri olduÄŸu iddiası sıkça gündeme getirilecek.
Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır bloÄŸunun Suriye rejimiyle iÅŸbirliÄŸi giriÅŸiminin ardında Tahran ve Soçi zirveleriyle Suriye’de eli zayıflayan Amerika’nın olduÄŸu da söylenebilir.
Ä°dlib’e saldırının önlenmesinden rahatsız olan güçler, Soçi’de saÄŸlanan anlaÅŸmayı geçersiz hale getirmeye çalışıyor.
Aynı güçler, bir yandan da Suriye’nin kuzeyindeki Arap aÅŸiretlerini Türkiye’ye karşı PKK’yla iÅŸbirliÄŸine ikna etmek için çaba sarf ediyor.
Tüm bu geliÅŸmeler arasında cevap bekleyen bir baÅŸka soru da ÅŸu:
Suriye rejimi ve Suudi Arabistan-BAE ekseni arasında yaÅŸanacak muhtemel bir yakınlaÅŸmaya Moskova ve Tahran’ın tepkisi ne olur?
İsmail Yaşa-Diriliş Postası
Henüz yorum yapılmamış.