Sosyal Medya

Güncel

Gökhan Özcan: Kısa yoldan geçici menfaatlere ulaşmaların adı 'büyük düşünmek' olmuş

‘Büyük düşünmek… küçük anlamak…’ başlıklı yazısında günümüzde kısa yoldan geçici menfaatlere ulaşmanın adının ‘büyük düşünmek’ Yeni Şafak- Gökhan Özcan



 
 
Bu çağın en çok tekrarlanan sözlerinden biri, moda deyiÅŸle mottolarından biri, “Büyük DüÅŸün!” ifadesi... Büyük hedefler koy, büyük kazanmayı bil, büyük oynamayı öÄŸren anlamında kullanılıyor. Büyük düÅŸündüÄŸüne inananların, küçük düÅŸündüÄŸünü teÅŸhis ettikleri kiÅŸilere söylediÄŸi bir söz bu. Büyük düÅŸündüÄŸüne inananların, bunu nasıl yapabildikleri konusunda herhangi bir merakları yok; çünkü böyle bir ÅŸüpheleri yok. Onlar, büyük düÅŸünmek üzere doÄŸmuÅŸlar.
 
Oysa insanlığın geçmiÅŸine baktığımızda ÅŸunu görüyoruz: Gerçekten büyük düÅŸünmeyi baÅŸarabilen iyi örnekler, hep bunun öncesinde iyi anlama gayreti gösteren, gerçeÄŸi arayışlarını bir ömür sürdüren, ilgisini, merakını, derdini, meselesini hiç kaybetmeyen ÅŸahsiyetler arasından çıkmış. Onlar küçük anlamaktan kaçınmayı, gerçeÄŸin kıyılarına ulaÅŸmanın bir ön ÅŸartı gibi gördükleri için temkinle ve sabırla ilerlemiÅŸ, bu sayede küçük düÅŸünmekten kendilerini koruyabilmiÅŸler. Büyük düÅŸünme konusunda hiç iddia sahibi olmamışlar ama iyi düÅŸünmüÅŸler, iyi anlamışlar, dolayısıyla zamanın herhangi bir yerinde yoldan çevirdikleri herkese “Büyük düÅŸün! Büyük düÅŸün!” diye caka satmamış, papaÄŸanlık etmemiÅŸler. Böyle yapmanın, ‘düÅŸünmek’ dedikleri ÅŸeyin ağır ciddiyeti karşısında olsa olsa bir insanlık parodisi sergilemek olduÄŸu bilincinden hiç uzaklaÅŸmamışlar.
 
Oysa ÅŸimdilerde, kısa yoldan geçici menfaatlere ulaÅŸmaların, idrak etmekle vakit harcamayıp hazırkalıp algılarla hareket etmelerin, önce bir yerlerden bir maymuncuk kanaat bulup buluÅŸturup sonra ona uyacak kılıfı aramaların tamamını sadece iki kelimeyle meÅŸrulaÅŸtırmak mümkün: Büyük düÅŸün! Küçük anlayanların önünde hiçbir engel yok, büyük düÅŸünebilir, büyük yaÅŸayabilir, kısa yoldan her dünyalığa böyle iki adımda ulaÅŸabilir, her kapıyı açan bu meÅŸrulaÅŸtırma maymuncuÄŸuyla yürüyüp gidebilirler.
 
Bakalım dünyaya, içimizi acıtan, gönlümüzü kanatan her karanlık fotoÄŸrafın arkasında küçük, çok küçük anladığı halde, kendini büyük düÅŸünme ihtirasına bırakanların imzasını göreceÄŸiz. Küçük anlayanlar, gerçekte hiçbir zaman büyük düÅŸünmediler, bu mümkün deÄŸildi. Onlar küçük anladılar, küçük düÅŸündüler ama büyük istediler, çok büyük istediler. Ä°htiraslarıyla sadece kendi kiÅŸiliklerini parçalamadılar, dünyayı da bir acılar, haksızlıklar, adaletsizlikler gezegeni haline getirdiler.
 
Bakalım kendimize, etrafımıza... Bu küresel ölçüsüzlüÄŸün, kiÅŸi başına düÅŸen çirkinliklerini, doymak bilmezliklerini, idraksizliklerini, yanlışlarını kendi fotoÄŸraflarımızda da görelim, tespit edelim. Yok demeyelim, var! Hepimizin küçük anladığı, büyük oynadığı yerleri var hayatımızın, hayatlarımızın. Ä°çimizin almadığı, gönlümüzün kabul edemediÄŸi bu hayatları kim giydirdi sanıyoruz bizim üstlerimize. Kendi yükleminden rahatsız özneler gibiyiz. Hangi fiil kendinden doÄŸar, gizli ya da açık bir öznesi olmadan...
 
Geç deÄŸil, henüz kıyamet kopmadı. Bırakalım bir kenara her türlü kestirme yol tariflerini. Büyük anlamadan büyük düÅŸünemeyeceÄŸimizi bilelim. Küçük anlamaktan kurtulmak için kendi kendimizle ve gerekirse bütün dünyayla mücadele edelim. Büyük anlamanın kısayollarının bulunamayacağının bilincine erelim. Büyük anlayamasak bile kendimizce anlamaya, idrak etmeye gayret edelim. Hakkını vererek anladığımız her ÅŸey kendi miktarınca aydınlatacak bizi. O da zaten bizi papaÄŸanlık meslek ve meÅŸrebinden uzak tutmaya yeter...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.