Kürsü
Ahmet Varol- Kanada’ya aslan Trump’a kedi
Follow @dusuncemektebi2
Ahmet Varol- Yeni Akit
GeçtiÄŸimiz AÄŸustos ayının baÅŸlarında Kanada DışiÅŸleri Bakanı Chrystia Freeland’in Suudi Arabistan’da insan hakları alanında öne çıkan bazı aktivistlerin gözaltına alınmasına tepki niteliÄŸinde bir twitter mesajı yayınlaması ve Kanada’nın Riyad Büyükelçisi Dennis Horak’ın yine aynı konuda bir açıklama yapması Suudi Arabistan Krallığı’nın ÅŸiddetli tepkisine neden olmuÅŸtu. Suudi Arabistan yönetimi bu açıklamaların hemen ardından, Kanada’nın Riyad Büyükelçisini istenmeyen kiÅŸi ilan etti ve 24 saat içinde ülkeyi terk etmesini istedi. Aynı zamanda Kanada’yla ticari iliÅŸkilerini dondurarak yeni bir ticari anlaÅŸma imzalanmayacağını açıkladı.
Suud Krallığı’nın Kanada’ya tepkileri bu kadardan ibaret kalmadı. EÄŸitimle ilgili de önemli adım attı ve Kanada’da burslu öÄŸrenim gören binlerce Suudi öÄŸrencinin baÅŸka ülkelere kaydırılması için bir acil eylem planı hazırladı. Birçok konuda Kanada’yla iliÅŸkilerini dondurdu.
Bütün mesele Kanada DışiÅŸleri Bakanı’nın ve Riyad büyükelçisinin insan hakları alanında öne çıkan bazı aktivistlerin gözaltına alınmasına tepki göstermesi ve onların serbest bırakılmalarını istemeleriydi.
Aynı Suudi Arabistan yönetimini, ABD BaÅŸkanı Trump geçtiÄŸimiz günlerde yaptığı bir açıklamayla tam anlamıyla maskaraya çevirdi. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in saltanatını ABD’nin sayesinde sürdürebildiÄŸini, ABD desteÄŸinin olmaması durumunda iktidarını iki haftada kaybedebileceÄŸini ifade etti. Bunun da bedelini ödemesi gerektiÄŸini söyledi.
Mississippi eyaletinde partisinin kongre ara seçimleri için düzenlediÄŸi seçim mitinginde konuÅŸan Trump, “Kral Salman’ı severim, ama ona dedim ki, ‘Bak Kral, biz seni koruyoruz. Biz olmazsak iki haftaya burada olmayabilirsin. Kendi ordunu kendin ödemelisin, ödemeye mecbursun’.” dedi.
Aslında Trump’ın söyledikleri yanlış deÄŸildi. Bugün halkının tepesine oturan, ilim ve fikir adamlarını sürekli “terör” suçlamasıyla hapishanelere dolduran, onlara iÅŸkence eden, haklarında idam davaları açan, siyonist iÅŸgal rejimiyle iliÅŸkileri normalleÅŸtirmek için takla atan, saray uleması vasıtasıyla Filistin’deki direniÅŸin ÅŸer’i olmadığına dair fetvalar yayınlayan Suudi Arabistan’ın arkasında ABD desteÄŸi olmasa ayakta durması zordur. Suud rejimi sadece halkıyla karşı karşıya geldiÄŸi için deÄŸil aynı zamanda saray içinde de ciddi sorunlar yaÅŸadığı için riskli durumdadır. Kral Selman’ın oÄŸlu Muhammed bin Selman’ı veliaht prens yapmasına saray içinde tepkiler devam ediyor. Muhammed bin Selman kendisini istemeyenleri etkisiz hale getirebilmek için saray darbesi gerçekleÅŸtirdi. Bu darbeyi gerçekleÅŸtirmesinde ABD’deki Trump yönetiminin kendisine verdiÄŸi desteÄŸin önemli rolü olduÄŸu tahmin ediliyor.
Ama ABD BaÅŸkanı Trump’ın bu konudaki gerçekleri çok açık bir ÅŸekilde ilan etmesi ve Suud yönetiminin de bunun bedelini ödemek zorunda olduÄŸunu umuma açık bir ÅŸekilde dile getirmesi iyice arsız olduÄŸunu göstermesi açısından dikkat çekti. Ama Kanada DışiÅŸleri Bakanı’nın açıklamaları karşısında hemen aslan kesilen Kral Selman ve onun veliaht prens yaptığı oÄŸlu Muhammed bin Selman, Trump’ın açıklamaları karşısında kedi gibi bir köÅŸeye sinmeyi tercih ettiler.
Mescidi Haram’ın eski imamlarından Abdurrahman Sudeys Ä°sviçre’nin Cenevre ÅŸehrindeki bir camide yaptığı konuÅŸmada ABD ve Suudi Arabistan’ın bugün dünyanın iki kutbu olduÄŸunu iddia ederek “Allah’a hamdolsun dünyayı birlikte yönetiyorlar” demiÅŸti. Fakat Trump’ın açıklamaları Suudi Arabistan’ın aslında ABD’nin bir uzak karakolu görevi olduÄŸunu, onun politikalarını kendi bölgesinde uygulamak için hizmetçilik, kölelik yaptığını gözler önüne sermiÅŸtir.
Henüz yorum yapılmamış.