Güncel
Türkiye'de Amerikan menşeli misyonerlik faaliyetleri (1820-1923)
Misyonerlik nedir? Misyonerler nasıl çalışır? Görünen faaliyetleri ve gerçek gayeleri nelerdir?
Misyonerlik nedir? Misyonerler nasıl çalışır? Görünen faaliyetleri ve gerçek gayeleri nelerdir? Bu konuda onlarca akademik çalışma, tonlarca belge ve görüntü var. Bu geniÅŸ ve derin meselede, Osmanlının son dönemindeki birkaç örneÄŸe dayanarak Amerikan misyonerlerinin ülkemizde icra ettikleri ve sonuçları günümüze kadar etki eden ve hala başımızı aÄŸrıtan faaliyetlerini hatırlatmak istedik.
Bölgemizde yaklaşık 200 seneye yayılmış olan Amerikan Protestan misyonerlik faaliyetleri ve bu faaliyetlere baÄŸlı olarak meydana gelmiÅŸ olaylar aÅŸağıda sunulan bilgiler ışığında incelendiÄŸinde, Amerika’nın Lübnan, Suriye, Irak, Filistin ve DoÄŸu Anadolu coÄŸrafyasındaki politikasında herhangi bir deÄŸiÅŸikliÄŸin olmadığı görülür. Sanki eski dosyalar raflardan indirilmiÅŸ ve 1820’lerde icra safhasına konulmak istenen senaryolara kalınan yerden devam edilmektedir. 1954’te CumhurbaÅŸkanı Celal Bayar’ın ABD’yi ziyaretindeki görkemli karşılama törenleri, keza BaÅŸkan D. David Eisenhower’in Ankara’ya yaptığı ziyaret bir hatıra olarak kaldı, (**) Kore’de verdiÄŸimiz 718 ÅŸehit unutuldu. Dostluk ve müttefiklik demeçleri tarih sayfalarına uçucu mürekkeple yazılmıştı, günümüzde kimse bu tabirleri artık kullanmıyor. Acaba ara verilmiÅŸ olan prosedür seneler sonra projenin üçüncü adımı olarak yeniden icra mı ediliyor? Ä°ÅŸte 200 yıllık olayların düÅŸündürdükleri:
Haçlı Seferlerinde baÅŸarılı olamayan Hıristiyan dünyası Anadolu ve OrtadoÄŸu’ya yayılma konusunda taktik deÄŸiÅŸtirir ve 1779’da oryantalist “DoÄŸunun KeÅŸif Kolları”nı, ardından 1820’de misyonerlerden oluÅŸan eÄŸitim ordusunu Anadolu, Balkanlar, Suriye ve Lübnan’a gönderir. Oryantalistler, kendilerinden sonra gelecek olan misyonerlere, doÄŸuya ait bütün bilgileri ayrıntılı olarak haritalarıyla hazırlayıp teslim ederler.
Osmanlı topraklarındaki Protestan misyonerlik faaliyetleri, “The American Board of Commissioners for Foreign Missions (ABCFM)” isimli misyoner teÅŸkilatının 1810 tarihinde Boston’da kurulmasıyla baÅŸlar ve1820-23 senelerinde Ä°zmir ve Beyrut üzerinden Osmanlı topraklarına girerek yayılır.
ABCFM’a katkıda bulunanlara verilen sertifika örneÄŸi ABCFM’nin Ä°stanbul Binası Fikir babaları Türkleri “ÅŸeytan” olarak tanıtan Martin Luther’dir. Amerikalı Misyonerler ilk olarak Lübnan, Suriye ve DoÄŸu Anadolu’daki tarihi eserleri onarma gerekçeleriyle ülkemize gelirler ve gündemlerindeki faaliyetlerine baÅŸlarlar (1).Ermeniler haricinde (Rumlar dahil) hiçbir toplum tarafından olumlu karşılanmazlar. Bilahare bölgedeki Ermenileri ProtestanlaÅŸtırırlar.Süryani ve Nesturilere de yardım edip bölgede iyice palazlandıktan sonra Ermenilere silah, cephane ve askeri eÄŸitim yardımında bulunarak Osmanlı Devletine karşı isyana teÅŸvik ederler. Çıkan isyanlar baÅŸarı ile neticelenmez. Çünkü Sultan Ä°kinci Abdülhamit tahtını feda etmeyi göze alarak, siyasi ve askeri alanlara da girmiÅŸ olan misyonerlerin faaliyetlerini bir gölge gibi takip ettirir, suçüstü yakalatır ve yanlış iÅŸler yapanları hudut dışına gönderir. (40). Ä°kinci Abdülhamit, misyonerlerin askeri üs olarak kullandıkları okullardan gönderdikleri ÅŸifreli yazışmalarını çözer (40) ve anında tedbirler alarak
planlarını akim bırakır. Ä°kinci Abdülhamit tahttan indirilince misyonerler ÅŸükran ayinleri düzenlemiÅŸlerdir. Mondros Mütarekesini müteakip sürede ve Cumhuriyetin ilanından sonra Misyonerler yeniden Anadolu’ya gelmeye baÅŸlarlar ancak faaliyetlerine izin verilmez. Türkiye’deki her darbe teÅŸebbüsü sırasında Boston merkezli Protestan misyonerleri kendilerine görev çıkacağı zehabına kapılmışlardır.
1838 tarihinde (ilkokulu dahi okumamış olan) Mustafa ReÅŸit PaÅŸa ailesiyle helalleÅŸtikten sonra Gülhane Parkında Tanzimat Fermanını okur ve gayrimüslim azınlıklara büyük haklar verildiÄŸini müjdeler. Bu fermanın yayınlanmasıyla misyonerlere gün doÄŸar. American Board TeÅŸkilatının mensupları akın akın Türkiye’ye gelmeye ve okul, hastane, yetimhane vs gibi müesseseler açmaya baÅŸlarlar.
Ermeni ve Süryanilere Yardım adlı Amerikan Komitesi Mustafa ReÅŸit PaÅŸa Tanzimat Fermanını okurken
NER (Near East Relief’) in yetim kızları (Antep, 1919)
Ülkemizdeki gayrimüslimlerden yaklaşık 50.000 Ermeni vatandaşımız Grogeryan mezhebinden Protestanlığa geçer. Amerikan misyonerleri elçiliklerinden de yardım görerek özellikle Suriye, Beyrut, Van, Bitlis, Harput, Antep, Adana, MaraÅŸ, Mardin,Merzifon gibi vilayetlerde yerel halk kıyafetleriyle (BAO- Yer : Y..PRK.BÅžK. / 44 -13) gezerek 65 senede toplam 6437 okul açarlar (3). Sadece Harput’ta 7 okulları vardır. Amerikalılar’ın Osmanlı Devleti’nde açtıkları ilk kolej 1824’te Beyrut’taki “Syrian Protestant College”dir. 1893 senesinde temsilcilik sayısı 861’e çıkar. Bu okullarda Ermenileri eÄŸittikten sonra silahlandırıp onlara bir devlet kurma vaadinde bulunurlar ve Osmanlı Devletine karşı isyana teÅŸvik ederler. Ä°syan Ä°ngiliz Konsolosunun raporlarına da yansır. 6 Haziran günü Ä°ngiliz Konsolos Williams, raporunda isyanı ÅŸöyle anlatır: “6 Haziran’da Amerika misyoneri Dr. Regnault ile birlikte asilerin savunduÄŸu iki yeri gördüm. Korunma usulleri beni ÅŸaşırttı. Kendileri, Ä°ran’dan yardım kuvvetleri gelinceye kadar on gün dayanacaklarını söylediler. Bunlar arasında Amerika, Rus, Bulgar uyruklu olanları da vardı. Asilerin toplamı 600’e çıkar.” (2). Olaylar o kadar hızlı geliÅŸir ki, aklı selim sahibi Ermeniler bile bozguncu bu illegal faaliyetlerden rahatsız olurlar ve Amerikalı misyonerleri Babıali’ye ÅŸkayet ederek Devlet-i Aliyye’nin tedbir almasını isterler (4), (29), (34), (40). Misyoner George W.Dunmore ise gönderdiÄŸi bir mektubunda “Harputtaki Hırıstiyanlar bize o kadar düÅŸmanca davranıyorlar ki bir gün sokakta bir köpek gibi öldürülebilirim” demiÅŸtir. (Erdal Açıkses Sf: 58).
- Harput’tan (Eski Elazığ) Ferik Sadettin ve Åžemsi PaÅŸalar Babıali’ye gönderdikleri telgraflarda, Van Ä°syan Hareketlerini Van Ermeni Murahhası Sihak ve Danyal ile iki Amerikan misyonerinin çıkarttıklarını rapor ederler (5).(Van’da 1896 ve 1915 tarihlerinde iki isyan çıkmıştır). Ä°ngiliz Konsolosu ve Amerikan misyonerlerini koruyan müfrezeye de ateÅŸ edilir ve bir er ÅŸehit düÅŸer (6). Emniyet güçlerinin yaptıkları araÅŸtırmalarda Ä°ngiliz ve Amerikan misyonerlerinin Ermenilere yardım ettikleri ve haklarında muamele yapıldığı anlaşılmıştır.
erzifon’daki Misyoner Kolejinde 1892’de isyan fitilini ateÅŸleyen Kolej Müdürü White’in aÅŸağıdaki ifadeleri dikkat çekicidir ve günümüzdeki olaylara da göndermelerde bulunmaktadır. Adı geçen, Bible Huse’ye gönderdiÄŸi mektubunda; “Hıristiyanlığın en büyük ve en muazzam rakibi Ä°slamiyet ve en kuvvetli Ä°slam Hükümeti ise Türkiye’dir. Hiç kimse meselenin kolayca ve çabucak halledileceÄŸine kani olamaz. Netice elde etmek için gerekirse 500 sene duracak ve muhakkak muvaffak olacağız. Mukaddes hizmetlerimizde yardımcı olan ve bu uÄŸurda kanlarını veren Ermeni ve Rum dostlarımızı terk etmemeliyiz. Alevilere de mezhep konusunda serbestlik tanırsak onlar da bize katılacaklardır” (7) demektedir.
Merzifon (Marsowan) Anadolu Koleji Orkestrası Merzifon Anadolu Koleji (Marsowan Station) (Kaynak: SALT Sergisi)
MÄ°SYONERLER YANICI VE PATLAYICI MADDE NAKLEDÄ°YORLARDI:
- Dini bir hizmeti yürüten bir misyon ülkelerarası yanıcı-patlayıcı hammadde nakliyatıyla uÄŸraşır mı? (8). EÄŸitim gibi ulvi bir hizmeti ifa etme sevdasında olan bir teÅŸkilat ülkeler arası casusluk faaliyetlerinde bulunur mu? Antep’in Koliç Mektebi Müdürü Filor tarafından MaraÅŸ’ta mukim Ä°ngiliz teba’asından Mr. Lee ile Amerikalı Mr. Miklam’a (*) sandık içinde yanıcı maddeler gönderildiÄŸi, keza, aynı misyonerlerin casusluk faaliyetleri içinde oldukları, Antep Ermeni isyan komitecileriyle görüÅŸtükleri ispatlanmıştır (9). Adana ValiliÄŸinden Emniyeti Umumiye MüdürlüÄŸüne gönderilen yazıda; “Asit içerek intihar eden Urfa'da mukim Amerikan misyoneri Lesli’nin Ermeni Ä°htilaline katıldığının anlaşıldığı” ve Antep Yetimhanesinin demir-döküm atölyesinde hazırlanan silahların da isyanda kullanıldığı ve Ermeni isyanı sonrası yakalanacağını anlayınca intihar ettiÄŸi” bildirilmiÅŸtir. (20). Diyarbakır Valisi de Amerikalı misyonerlerin Ermeni fesatçılarına destek verdiklerinin kesinleÅŸtiÄŸini ve sınır dışı edilmesinin gereÄŸi hakkında Babıâli’ye telgraf çekmiÅŸtir (10).
- Transit yoluyla Ä°ran’a nitrogliserin teÅŸkiline yardımcı asidnitrikin ve daha tehlikeli olan pigromatdö potasın getirdikleri ve bunların genellikle Amerika misyonerlerine gönderildiÄŸi konsolosluktan bildirilmiÅŸtir (26). Keza, baÅŸka bir Nezaret (Bakanlık) talimatında, Osmanlı topraklarından transit yoluyla Ä°ran’daki Amerikalı misyonerlere gönderilen ithali yasak yanıcı maddeler konusunda gerekli dikkatin gösterilmesi ve transit geçen maddelerin bütün Askeriye Nezareti bürolarına bildirilmesi talep edilmiÅŸtir (27).
Halep’te de Amerikan Mormon Mezhebi misyonerlerinden birinin Halep ve Antep’teki faaliyetlerinin zararlı görülmesi üzerine vilayet dışına çıkarılmış ve dönmesi halinde Osmanlı Devletinden tamamen çıkarılacağı bildirilmiÅŸtir. Daily News Gazetesi yayınladığı haberinde, MaraÅŸ’taki Amerikalı Misyonerlerin Ermenilere silah tedarik ettikleri iddiasıyla Ermenilere karşı tavrı nedeniyle Halep Valisi tarafından Antep Kaymakamının azledildiÄŸi haberi yayınlanmıştır (11). (Gazete iddia diyor ama olay baÅŸlı başına incelenecek boyutta büyük bir isyan hareketidir ve “Zeytun Olayları” olarak tarihe geçmiÅŸtir).
- Sultan Ä°kinci Abdülhamit, okul mutfağında silah imal ederek Ermeni isyanlarına yardımda bulunan Merzifon Misyoner Okulunu ve American Board misyoner müesseselerini 1893 tarihinde yerle bir eder (12). Ä°skenderun'da oturan Amerikalı misyonerler Abdülhamid’i tazminat vermeye zorlamak için Amerikan Hükümeti'nden bir savaÅŸ gemisi isterler (13).Ä°kinci Abdülhamit tazminat taleplerini re eder. (Bilahare faiziyle birlikte 100 bin dolar ödenir). Bu olaylar
üzerine Amerika'nın eski Ä°stanbul Elçisi Mr. Anjel Amerika gazetelerine bir beyanat verir ve 1862’de yenilenmiÅŸ olan Osmanlı-Amerikan Ticaret ve Seyr-i Sefain AntlaÅŸmasının tadilini (yeniden yazılmasını) ister (14) .
- Misyonerler kural tanımama konusunda o kadar ileri giderler ki kendi ülkelerinin temsilciliklerinden gelen talimatlara bile uymazlar. Åžöyle ki; Avrupa'dan, DoÄŸudaki Ermeni muhtaçlara gönderilen maddi yardımların hükümet nezaretinde dağıtılması gerektiÄŸi Ä°ngiliz Konsolosu tarafından bildirilir. Ancak, Amerika misyonerleri ve Protestan öÄŸretmenleri bu öneriyi ret ederler. (15)
- Misyoner okulları 1918 Mondros AntlaÅŸmasından sonra tekrar açılır. Amerikan Board mensupları bu sürede Milli Mücadeleye karşı çarpışan Rum ve Ermenilere silah yardımında bulunurlar. New York Times, 15 Nisan 1920 tarihli yayınında, Antep’teki Amerikalıların kuÅŸatıldığını, 21 Nisan 1920’de ise Türklerle Amerikalılar arasında silahlı çatışmaların sürdüÄŸünü haberini neÅŸreder.
- Amerikalı misyonerlerin yasalara aykırı yürüttükleri faaliyetlerden birisi de ruhsat almadan okul açmış olmalarıdır (16). (Tarih Vakfı'nın Azınlık Okulları 2013 raporunda bu okulların sayısının 400 olduÄŸunu yazmaktadır). Bu okullarda ülke otoritesine ve birliÄŸine karşı, Ä°slamiyet aleyhtarı zararlı kitap ve neÅŸriyat bulundurulmuÅŸtur. Ruhsatsız olarak açılan bu okulların bazılarının kapatılması da sorun olmuÅŸtur. Zira o tarihlerde Amerika’nın Ä°stanbul’a tayin ettiÄŸi sefirler de genellikle ya papaz ya da bu faaliyetlere müzahir diplomatlar idi (17).
- Amerikalı Protestan misyonerler Suriye ve DoÄŸu Anadolu’da eski eserleri (asar-ı atika) inceleyip aslına uygun restore etme bahanesiyle bölgede rahatlıkla gezmiÅŸler ve ellerindeki haritalarda kayıtlı bilgiler doÄŸrultusunda gayrimüslim Ermenileri isyana teÅŸvik etmiÅŸlerdir (18). Bu illegal faaliyetleri devlet görevlileri tarafından anlaşılınca tedbir alınması için Babıali tarafından Elazığ’a talimat verilir. Misyonerler Erzurum’da da asayiÅŸi bozucu faaliyetlerde bulunmuÅŸlardır (19). Birkaç kere baÅŸvurularına raÄŸmen Harput’ta bir Konsolosluk açmalarına izin verilmez.
- Amerikan misyonerleri Gregoryen Ermeni çocukları ProtestanlaÅŸtırmak için özellikle gayret sarf etmiÅŸlerdir. Mezhep deÄŸiÅŸtirme çalışmaları Gregoryen Ermenileri tarafından hoÅŸ karşılanmamasına raÄŸmen, Gregoryen Ermenileri ile Protestan Ermenilerini bir araya toplayarak nutuklar atan Amerikalı misyonerlerden Barnom'un her iki cemaate de nakdi yardım vermesi üzerine, bazı Gregoryen Ermenileri Protestan mezhebine girmiÅŸlerdir (21).
Yukarıda da kaydedildiÄŸi üzere, Elazığ Ermeni sadık ve muteber milletinden Kasbar, Kigork, Zalimyan ve arkadaÅŸları Babıali’ye gönderdikleri telgrafta Ermenileri isyan çıkarmaya Amerikalı misyonerlerin tahrik ettiklerini bildirmiÅŸlerdir (22). Bunun üzerine Barnom isimli Amerikalı misyoner Osmanlı topraklarından kovulur. Ermeni isyancılara yardım ettikleri gerekçesiyle Mr. Care, Mr. Cool ve Dr. Rebnos Bitlis’ten uzaklaÅŸtırılır. Keza Bitlis’te bulunan Amerikalı Misyoner George Ermenileri isyana teÅŸvikten mahkemeye sevk edilir ve Ermenileri fesada teÅŸvik suçundan hakkında sürdürülen araÅŸtırmalar aÅŸamasında Ä°ran'a gitmesine izin verilir. Adıgeçen bilahare Halep’e gönderilmiÅŸtir.
- Amerikalı misyonerler insan ve çocuk kaçırma eylemlerine de karışmışlardır. Midyat’ın Bati Karyesinden 12 yaşındaki bir Müslüman çocuk Protestan Misyonerler tarafından Amerika’ya kaçırılmıştır. Ä°nsan kaçakçılığı daha çok Beyrut Limanı üzerinden gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir (23) .
- DoÄŸu Anadolu’da misyoner kıyafetleri giyen Ä°ngiliz ve Amerikan subayları Ermenileri Müslümanlar aleyhine kışkırtmışlar ve Laz, Gürcü ve Kürt kıyafetleri giydirerek Müslümanları katlettirmiÅŸ (24) ve Ermenilere Müslüman nüfusun ekseriyetini bu ÅŸekilde azaltıp bir Hıristiyan Hükümeti kurma vaadinde bulunmuÅŸlardır. (O zamanlarda Van’da Müslüman nüfusu yaklaşık 167 bin, Ermenilerin nüfusu ise 67 bin kiÅŸi idi. Buna göre eÄŸer Abdulhamit tarafından zamanında gereken güvenlik tedbirleri alınmamış olsaydı Van’da 100 bin Müslümanın öldürülmesi planlanmıştı) (40)
- Selanik’ten Manastır’daki Amerikalı misyoner adına gönderilen mektup içerisinde ihtilal komitelerine de gönderilen bir mektup bulunmuÅŸtur (25).
- Diyarbakır Amerikan Hastanesi Direktörü Dr. Floyd O. Smith, Ermenileri Osmanlı Hükümeti aleyhine kışkırtmış ve diÄŸer vilayetlerdeki misyonerlerle ÅŸifre ile özel yazışmalarda bulunduÄŸu tespit edilmiÅŸ akabinde Halep'e oradan da Beyrut'a sevk edilmiÅŸtir (28).
- Amerika Sefirinden alınan bir malumatta, Halep ve Adana Vilayetleri dahilinde Ä°htilal çıkaran Ermenilerin, Amerikalı misyonerleri gizlice öldürdükleri ve bu suçu Müslümanların üzerine atmak istedikleri bildirilmiÅŸ ve alınan bu ihbar üzerine ilgili vilayetlerin müteyakkız (uyanık) bulunmaları için tebligat çıkarılmıştır. (29)
- Amerikalı misyonerler ülkemizdeki Ä°slamî vakıf mallarına da el attılar. Charles Jeans isimli bir misyoner, Çelebi Sultan Mehmet Han Vakfına mutasarrıf olmuÅŸ, vakfın arazisi üzerine misyonerlerin ÅŸirketi adına hastane yaptırmış ve hastaneye ruhsat verilmiÅŸtir (30).
- Ä°stanbul’daki Amerika Sefareti, misyonerlerin Ermeni fesat hareketlerini teÅŸvik etmemeleri konusunda uyarılmış ve bundan sonra misyonerlerin siyasi iÅŸlerle uÄŸraÅŸmamaları tebliÄŸ edilmiÅŸtir (31) . Misyonerlerin Sivas ve civarına girmeleri yasaklanmıştır (32).
- Bu arada “Genç Türkler ve Ä°slam” baÅŸlıklı bir makale yayınlanmıştır. Makalede, Amerikan misyonerlerinin Anadolu’da Ermeni Olaylarının çıkmasında oynadıkları rol ile Amerikalıların Türkiye’de elde etmeye çalıştıkları imtiyazlar anlatılmıştır.
- Yanya’da da faaliyet gösteren Amerikalı Misyonerlerin Ä°slam diyaneti aleyhinde hezeyan ve iftiralarla dolu Hristos Akalisis adlı risalenin ve benzerlerinin toplattırılarak imha edilmesi vilayetlere tamim edilmiÅŸtir (33).
- Amerikan, Rus ve Ä°ngiliz misyonerleri Osmanlı ve Ä°ran Eyaletlerindeki Nasturileri de kendilerine çekip karışıklıklar çıkarmak istemiÅŸlerdir. Bu duruma meydan verilmemesi için Osmanlı Devleti tarafından tedbirler alınmıştır (34).
- Osmanlı ülkesindeki Amerikalı misyonerlerin gönderdikleri mektuplarda, muhtemel bir Osmanlı Rus ittifakının doÄŸuracağı vahim neticelere ve Amerikan Kongresinin takındığı düÅŸmanca tavırlara dikkat çekilmektedir. Lawrens Brovne de; “Batı için en büyük tehlike Müslümanların bir Ä°slam Ä°mparatorluÄŸu içinde birleÅŸmeleridir”demektedir (35).
-..1911 tarihindeki Laknaw Misyoner Kongresinde; “Ä°slam BirliÄŸi fikrinin Sultan Ä°kinci Abdülhamit’in tahttan indirilmesiyle öldüÄŸü” belirtilerek ÅŸükür ayinleri düzenlenmiÅŸtir.
- Amerikan ve Ä°ngiliz misyonerlerin Irak halkının ÅžiileÅŸtirilme ve mezhep mücadelelerine sürüklenme çabaları bölgeye sık sık giden Abdulhadi Efendi’nin dikkatini çekmiÅŸ ve keyfiyeti Arapça bir dilekçe ile Ä°stanbul Hükümetinin dikkatine getirmiÅŸtir.(36)
- Midyat bölgesinde dolaÅŸan Ä°ngiliz Seyyah Hers ile Amerikalı Misyoner Mr. Anders’in kışkırtması sonucu Süryaniler evlerini terk ederek DeyrülÄŸufran Kilisesi ve daÄŸlara sığınmışlardır. Güvenlik güçleri teminat vererek Süryanileri yerlerine döndürmüÅŸtür.
(*) (yabancı isimler Osmanlıca harflerden latinize edilmiştir)
(**) Celal Bayar’ın 1954 tarihinde ABD’de görkemli bir törenle karşılandığını gösteren video linkleri.
https://www.youtube.com/watch?v=nNt74gkFZWs,
https://www.youtube.com/watch?v=QOFlc8kAJ0M
Dipnotlar:
- ABD DışiÅŸleri Bakan Yardımcısı ve BaÅŸkan Jhonson’un OrtadoÄŸu MüsteÅŸarı E. Rusto: “Ä°slam devletleriyle aramızdaki ihtilaf ne devlet ne de millet ihtilafıdır. Ä°slam ile Hırıstiyan Medeniyetleri arasındaki ihtilaftır. Bu ihtilaf ortaçaÄŸdan beri ÅŸiddetli bir kin ve düÅŸmanlık içinde devam etmektedir. 150 sene önce Ä°slam Medeniyetini sultasına alan Hıristiyan medeniyetinin bu hakimiyetini devam ettirebilmesi için Amerika’nın kendi felsefesi ve düÅŸüncesi gereÄŸi Ä°slam’ın karşısında yer alması gerekir.” (37) .
- Ä°spanyol Papazı Lull bir Arap köle satın alır ve Arapçayı bu köleden öÄŸrenir ve Kur’ana nazire yazmaya baÅŸlar. 1300 tarihinde MoÄŸolların Hırıstiyanlarla birleÅŸerek Ä°slam ülkelerine saldırmaları Lull’a yeni bir umut kapısı açar. 1502’de bütün Ä°spanya’da Ä°slamiyet tamamen yasaklanır(38).
- Vasco da Gama Hindistan’dan hacca giden bir hacı gemisinin yolunu keser, yolcuları katleder ve 20 kadar çocuklarını da Portekiz’e getirerek HıristiyanlaÅŸtırır (39).
Kaynakça:
(1) (BAO- Yer : DH.TMIK.M./259-7)
(2) (Uras, Tarihte Ermeniler s. 500)
(3) (Tarih Vakfı'nın Azınlık Okulları Raporu-2013) . (65 sene başka bir belgeden alıntılanmıştır)
(4)(Kaynak: BOA Yer : HR.SYS. / 2858 - 52 )
(5)(BOA- Yer : Y.EE. / 50 – 44)
(6) BOA-Yer : DH.TMIK.M. / 7 – 40)
(7) Ahmet Uçar, Yüksek Lisans Tezi - 1988)
(8) BOA- BEO / 839 – 62871)ve (BOA Yer : DH.MKT. / 2075 - 14 )
(9 ) BOA-Yer : DH.ÅžFR. / 170 – 63)
(10) BOA-Yer : DH.ÅžFR. / 474 – 124)
(11) BOA-. Yer : HR.SYS. / 189 – 4)
(12) BOA- HR.SYS. / 73 - 51)
(13) BOA-Yer: HR.SYS /74-26)
(14) BOA-Yer : Y.EE. / 136 - 96)
(15) BOA-Y.PRK.UM/46-19)
(16) BOA -Yer : BEO / 222 – 16582
(17) BOA- Yer : Y.PRK.EÅžA. / 27 – 6)
(18) BAO- Yer : DH.TMIK.M.. / 259 – 7)
(19) BOA-Yer : Y..PRK.HR. / 25 – 51)
(20) BOA- Yer : DH.ÅžFR. / 57 – 255)
(21) BOA-DH.TMIK.M.. / 13 – 22)
(22) BOA Yer : HR.SYS. / 2858 - 52)
(23) BOA- Yer : Y..PRK.UM.. / 20 – 112)
(24) BAO- Yer : Y..PRK.BÅžK. / 44 – 13
(25) BOA- Yer : DH.MKT. / 913 – 31)
(26) Dahiliye: 65953) (27) BOA- BEO / 839 – 62871)ve (BOA Yer : DH.MKT. / 2075 - 14 ).
(28) BOA- Yer : HR.SYS. / 2157 – 4)
(29) BOA-Yer : DH.ÅžFR. / 305 – 111)
(30) BOA-Yer : MF.MKT. / 1149 – 8) ve (BOA-DH.Ä°D / 123 – 3)
(31) BOA Yer : Y..A.HUS /326–102
(32) BOA- Yer : Ä°..HUS. / 125 – 31) ve (BOA Yer : HR.SYS. / 66 – 78)
(33) BOA-Yer :HR.SYS/2427-16)
(34) BOA- Yer : DH.MKT. / 2087 – 7) Yer : HR.SYS. / 2460 – 52)
(35) BOA-Yer : Y..A.HUS. / 348 -16)
(36) BOA-Yer : MF.MKT /1149-8)
(37) Celal’ül Alim 70-71- Ahmet Uçar Yüksek Lisans Tezi- 1988)
(38) (a.g.e)
(39) (a.g.e)
Araştırmacı- Yazar / Osman Şahin
Henüz yorum yapılmamış.