Sosyal Medya

Suud rejiminin İsrail'e karşı irade koyan tek lideri: Kral Faysal

1950’li ve 60’lı yıllarda petrol ithalatında imtiyaz sahibi olan şirketler fiyatlandırma ve satıştaki tekelleri sayesinde petrolün ihracatını yapan ülkelerden daha çok kazanıyordu. İktisatçı John Maynard Keynes '29 buhranı' sonrasında ABD ve İngiltere ekonomisi için rant kuramını geliştirmişti. Kiracının ev sahibinden çok kazanması diyordu bu durum için.



1970 Petrol krizinin arka planı bugün Irak ve Suriye’den aÅŸina olduÄŸumuz, Yemen’de tekrar edilen filmin ilk serisiydi.

Ä°srail’in Filistin topraklarını iÅŸgaliyle bardağı taşıran son damla oldu. Ancak ABD’nin Ä°srail’e yardımıyla savaÅŸ Müslümanlar aleyhine sonuçlandı. Ä°ÅŸte Kral Faysal’ın suikastine giden yol böyle döşendi.

Kral Faysal bin Abdülaziz Riyad’daki sarayında yeÄŸeni Faysal bin Musaid tarafından öldürülür. OrtadoÄŸu’daki kırılmalardan bir tanesidir Kral Faysal Suikasti.

DÄ°NDAR VE DONANIMLI VALÄ°

Faysal, Suudi Arabistan’ın kurucusu Abdulaziz bin Abdurrahman Al-i Suud’un üçüncü oÄŸlu olarak 1906’da Riyad’da dünyaya gelir. Annesi Tarfe’nin doÄŸumdan 6 ay sonra vefatıyla birlikte, Faysal’ın bakım ve terbiyesini anne tarafından dedesi Åžeyh Abdullah üstlenir.

Faysal, dini eÄŸitim görür, hafızlık yapar. DiÄŸer kardeÅŸlerinden ayrı olarak, dedesinden aldığı eÄŸitim, Faysal’ın daha dindar ve donanımlı bir ÅŸekilde yetiÅŸmesini saÄŸlar.

Henüz 20 yaşında olan Faysal, ‘Hicaz Genel Valisi’ olarak atanır. Genç yaÅŸta bu önemli sorumluluÄŸu üstlenen Faysal, hac ve umre için dünyanın dört bir yanından Hicaz’a gelen siyasetçi, alim, hareket adamı ve düşünürlerle tanışma ve sohbet etme imkanı bulur.

Muhammed Esed ve Malcolm X başta olmak üzere, bizzat ağırladığı kişilerle yakın dostluklar kurar, ihtiyacı olanlara maddi yardımlarda bulunur.

1953’te babasının ölümüne ve kendisinin de veliaht prenslik makamına geçmesine kadar sürdürdüğü Hicaz ValiliÄŸi, Faysal için Ä°slâm dünyasının problemlerini, eksik ve ihtiyaçlarını yakından izlediÄŸi bir dönem olur.

KRAL FAYSAL’IN Ä°SLAM BÄ°RLİĞİ DÜŞÜNCESÄ°

Faysal, 29 Kasım 1947’de, Filistin’in Araplarla Yahudiler arasında taksim edildiÄŸi BM oturumunda Arap delegasyonunun baÅŸkanı sıfatıyla hazır bulunur.

1964 yılında aÄŸabeyi Kral Suud, ulemanın ve aile meclisinin ortak kararıyla görevden azledilince, Faysal, Suudi Arabistan’ın üçüncü kralı olarak tahta çıkar.

Kral Faysal, İslam birliği düşüncesine sahiptir. Göreve başladıktan sonra bu fikri gerçekleştirmek amacıyla başta Mısır, Suriye, Irak gibiülkelerle diplomatik ilişkilerini geliştirmeye çalışır.

Ä°slam ülkeleri liderleri ile yaptığı görüşmelerin sonunda 1969 Rabat’ta ilk "Ä°slam Zirve Toplantısı"nın gerçekleÅŸmesini ve daha sonra da "Ä°slam Konferansı Örgütü"nün kurulmasını saÄŸlar.

Ä°srail iÅŸgali altında bulunan Kudüs’ün kurtuluÅŸu için "cihat ilan eden" Kral Faysal, Amerika baÅŸta olmak üzere Batılı ülkelerin Ä°srail’in yanında bulunmasından dolayı Batı'ya karşı mesafeli ve öfkeli bir siyaset izler.

Dış politikada sert bir çizgide bulunan Kral Faysal, iç siyasette ise halkından yana bir yönetim sergiler. Halkın sorunları ile yakından ilgilenen Kral Faysal eğitim, sağlık, ulaşım, haberleşme gibi alanlarda reform sayılabilecek önemli yatırımlar yapar.

KRAL FAYSAL’IN ÃœNLÃœ KUDÃœS KONUÅžMASI

Kudüs, Kral Faysal’ın bütün siyasetinin ve attığı uluslararası adımların çıkış noktasını oluÅŸturur. Kral Faysal’ın bütün adımları, “Kudüs’ü kurtarmak” üzerinedir.

Kral Faysal, yaptığı konuşmada "cihat" çağrısında bulunarak şunları söyler:

“KardeÅŸlerim! Neden bekliyoruz? Dünyanın vicdana gelmesini mi bekliyoruz? Nerededir ki dünyanın vicdanı? Mukaddes Kudüs’ü Åžerif sizi çağırıyor. Kendisini kurtarmanızı bekliyor. Neden korkuyoruz? Ölümden mi korkuyoruz?

Allah yolunda cihad ederek ölmekten şerefli ve daha faziletli ölüm var mı? Ey kardeşlerim, bizim istediğimiz İslam Milliyeti ve İslami uyanıştır. Milliyetçilik, ırkçılık veya bloklaşma değildir arzumuz. Çağrımız İslami çağrıdır. Allah yolunda cihad etmeyedir çağrımız.

Dinimiz, inancımız, mukaddesatımız ve harimi Ä°slâm içindir çaÄŸrımız. Ne zaman ki hatırlasam Haremi Åžerifimiz (Kudüs) ve mukaddesatımız iÅŸgal ve tecavüz altındadır ve aÅŸağılanmaktadır ve orada günahla Allah’a isyan ve ahlaki çöküntüler sergilenmektedir; iÅŸte o zaman Allah’a halisane yalvarıyorum, eÄŸer bana cihad etmek ve mukaddes topraklarımızı kurtarmak nasip olmayacaksa, beni bu dünyada bir an bile yaÅŸatma.”

1973 PETROL AMBARGOSU

Takvim yaprakları 1973 yılını gösterdiÄŸinde OrtadoÄŸu yeni bir savaÅŸa doÄŸru gitmektedir. Arap ülkeleri 1967 yılında Ä°srail ile yaptıkları “Altı Gün SavaÅŸlarında” kesin bir maÄŸlubiyet aldılar. Bu tarihten itibaren ümitlerini BM toplantılarına ve ABD-Rusya görüşmelerine baÄŸladılar.

Ancak diplomatik çabaların sonuç vermediÄŸinin anlaşılması Arapları tek yolun top yekün mücadele olduÄŸu düşüncesine getirir. BaÅŸta Mısır, Suriye ve Ãœrdün olmak üzere Arap Ãœlkeleri yeni bir savaÅŸ için hazırlık yapmaya baÅŸlarlar. 

6 Ekim 1973 tarihinde Suriye ve Mısır kuvvetleri Ä°srail’e saldırarak Yom Kippur Savaşı'nı baÅŸlatırlar. Mısır-Suriye Ä°ttifakının Ä°srail’e savaÅŸ açması üzerine Amerika baÅŸta olmak üzere diÄŸer Batılı ülkeler geçmiÅŸte yaptıkları gibi Ä°srail’in yanında yer aldılar.

Batılı ülkelerinin bu dayanışmasına karşı Arap ülkelerinin elindeki en büyük kozlardan biri petroldür. Çok geçmeden Kral Faysal’ın önderliÄŸinde  Arap ülkeleri Batı ülkelerine petrol ambargosu baÅŸlatırlar. Ambargoyla beraber uluslararası çapta büyük bir enerji krizi baÅŸ gösterir.

MESCÄ°D-Ä° AKSA’DA Ä°KÄ° REKAT NAMAZ KILMAK Ä°STÄ°YORUM!           

Kralı Faysal, petrol ambargosunu baÅŸlatırken tarihe geçecek  ÅŸu cümleleri  sarf eder: "Biz ve atalarımız hurma ve deve sütüyle yaÅŸadık; yine öyle yaÅŸayacağız!" 

Kral Faysal’ın petrol ambargosu yönündeki kararlılığı üzerine dönemin ABD DışiÅŸleri Bakanı Henry Kissinger, Kral Faysal'ı kararından vazgeçirmek için Suudi Arabistan'a ziyarette bulunur.

ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ve Kral Faysal'ın görüşmesinden bir fotoğraf

Kissinger hatıratında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyareti ÅŸu cümlelerle anlatır: "Kral Faysal oldukça sinirli görünüyordu, aramızda bir diyalog baÅŸlayabilmesi ümidiyle esprili bir dille ona; 'Uçağımın yakıtı bitti, uçağın deposunu doldurmak için emir verirseniz, uluslararası fiyatından ücretini vermeye hazırız.'

Kral gülümsemedi, kafasını yukarıya kaldırarak sert bir şekilde bana şunları söyledi: 'Ben yaşlı bir adamım, ölmeden önceki tek dileğim Mescid-i Aksâ'da iki rekat namaz kılmaktır! Sen bu konuda bana yardımcı olabilir misin?"

Kral Faysal, 1975’teki ölümüne kadar, hem Ä°slâmî hem de siyasi açıdan birbirinden önemli kararlara imza atar. Faysal’ı diÄŸer Suudi yöneticilerden farklı kılan ÅŸey de budur.

ORTADOÄžU’DAKÄ° BÃœYÃœK KIRILMA: KRAL FAYSAL SUÄ°KASTÄ°

Kral Faysal, 25 Mart 1975’te sarayında suikasta uÄŸrar. YeÄŸeni Faysal bin Musaid, halkıyla bir arada olan Kral Faysal’ı kutlama bahanesi ile yanına sokularak tabanca ile iki el ateÅŸ eder, Kral’ı çenesinden ve kulağından vurur.

Ağır yaralanan Kral Faysal hastaneye kaldırılır. Ancak hastanedeki tüm müdahalelere raÄŸmen kurtarılamaz. Suikastı gerçekleÅŸtiren Faysal bin Musaid o dönem Amerika’dan yeni gelmiÅŸtir.

Ä°lk günlerde hükümet tarafından akli dengesinin bozuk olduÄŸu yönünde açıklamalar yapılır. Sonrasında hastanede yapılan muayenede yeÄŸen Faysal’ın akli dengesinin bozuk olmadığı tespit edilir. Yargılaması yapılan Faysal bin Musaid idam cezasına çarptırılır.

Kral Faysal, son nefesini vermeden önce yeÄŸeninin kısas edilmemesini ve bağışlanmasını vasiyet etmiÅŸ olmasına raÄŸmen, halkın yoÄŸun tepkisi nedeniyle katil Faysal bin Musaid yargılanarak Riyad’da idam edilir. Cezanın infazı 18 Haziran'da Riyad meydanında gerçekleÅŸtirilir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.