Ekonomi
Dünya Bankası'ndan Türkiye için büyüme tahmini
Dünya Bankası, Türkiye
Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya Ekonomik Güncelleme raporunda, Türkiye’nin 2018 yılında yüzde 4,7, 2019 yılında yüzde 4,4, 2020 yılında ise yüzde 4 büyüme kaydedeceÄŸi öngörüsüne yer verildi.
Raporda, Türkiye'de enflasyonun ise bu yılın sonunda yüzde yüzde 10,4, gelecek yılın sonunda yüzde 9,0, 2020 yılında ise yüzde 8,2 seviyesinde olmasının beklendiği belirtildi.
Dünya Bankası raporunda, Türkiye’de cari açığın ise 2018 yılında yüzde 5,7, 2019 yılında yüzde 5,6, 2020 yılında yüzde 5,5 olarak gerçekleÅŸmesinin öngörüldüğü ifade edildi.
Türkiye’nin geçen yıl artan makro ekonomik dengesizliklere raÄŸmen güçlü bir büyüme kaydettiÄŸi ifade edilen raporda, bu yılın sonunda büyümenin ülkenin potansiyel büyümesine doÄŸru hız keserek yüzde 4,7 seviyesinde gerçekleÅŸmesi öngörüldü.
Türkiye’de yoksulluÄŸun önceki yıllara göre azaldığı ve önümüzdeki dönemde de hızı azalsa da bu düşüş trendinin devam edeceÄŸi ifade edilen raporda, seçimler öncesinde geniÅŸlemeci ekonomi politikalarının devam ederek talebi desteklemeye devam etmesinin beklendiÄŸi kaydedildi.
Raporda temel riskler ise enflasyon ve küresel mali koşullarda sıkılaşmanın sonucunda dış finansmanın zorlaşması, finansman maliyetlerinin artması ve dış dengenin zayıflaması şeklinde sıralandı.
Bu yılın sonunda enflasyonun yüzde 10 seviyesinin üzerinde gerçekleşmesinin beklendiği kaydedilen raporda, son aylarda çift hanelerde seyreden çekirdek enflasyonun manşet enflasyonu da artırabileceği belirtildi.
Dünya Bankası raporunda, Avrupa BirliÄŸi’ndeki (AB) ekonomik iyileÅŸmenin itici gücüyle ihracatın artmaya devam etmesine raÄŸmen, ithalat faturasının halen yüksek olduÄŸu kaydedildi.
Dış hassasiyetlerin yüksek seviyede seyretmeye devam ettiÄŸi, bu yıl ABD’nin parasal politikasını sıkılaÅŸtırmasının sonucunda sermaye çıkışlarının hızının ve miktarının artabileceÄŸi vurgulanan raporda, bu durumun Türkiye’nin dış borcuna iliÅŸkin olarak faiz ve kur risklerini artırabileceÄŸi ifade edildi.
Raporda borçların büyük kısmının uzun vadeli olmasına rağmen Türk lirasındaki zayıflamanın ve maliyeti artan dış finansmanın şirketlerin bilançolarını olumsuz yönde etkileyebileceği belirtildi.
Bu durumun makro finansal riskleri artırdığı kaydedilen raporda, bankaların toplam sermaye yeterliliğinin yüzde 16, sorunlu kredilerin ise yüzde 3 seviyesinde olduğu, toplam sorunlu varlıkların ise daha yüksek seviyede olduğunun tahmin edildiği aktarıldı.
Raporda, yavaşlayan ekonomiye ek olarak kur ve faiz oranı baskısının, hızlı kredi genişlemesinin toplamda bankacılık sektörünün varlık kalitesinde potansiyel bir bozulmaya işaret edebileceği ifade edildi.
ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatına iliÅŸkin aldığı kararların ise bu ülkeye en çok çelik satan altıncı ülke olarak Türkiye’yi etkilemesinin beklendiÄŸi ifade edilen raporda, bununla birlikte ABD ile yapılan toplam ticaret düşünüldüğünde, bunun doÄŸrudan etkisini sınırlı seviyede olmasının beklendiÄŸi kaydedildi.
Henüz yorum yapılmamış.