Abdullah Yıldız: Kalp-Dil-Göz Orucu da Tutmaya Hazır mıyız?

Haftaya bugün, Åžehr-i Ramazan’ın ilk gün orucunu tutmak üzere hazırlık yapıyor olacağız. Ertesi günü de (Önümüzdeki hafta ÇarÅŸamba günü) Allah rızası için oruç tutmaya baÅŸlayacağız inÅŸaallah.

Rabbim Ramazan-ı Åžerif’i milletimiz ve ümmet-i Muhammed için hayırlı, feyizli ve bereketli eylesin. “Kur’ân ayı” olan bu mübarek ayda, hem tepeden tırnaÄŸa Kur’ân-ı Kerîm’le yeniden yoÄŸrulmayı, hem de bir yandan “imsak”tan “iftar”a yememek, içmemek ve cinsel iliÅŸkide bulunmamak suretiyle midemize oruç tuttururken, diÄŸer yandan da kalbimize, dilimize, gözümüze ve elimize, özellikle de parmak uçlarımıza kadar tüm organlarımıza oruç tutturmaya hepimizi muvaffak kılsın.

DoÄŸrusu, bütün organlarımıza oruç tutturmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Seküler hayatın iyiden iyiye neÅŸvünema bulduÄŸu ve seçim sath-ı mâilinde sosyo-politik ortamın giderek gerildiÄŸi bir süreçte kalplerimiz suizan, kin, nefret gibi duygularla, dillerimiz yalan, gıybet, iftira gibi âfetlerle, gözlerimiz haram görüntülerle ve özellikle de parmak uçlarımız sosyal medya ayartılarıyla kirleniyorken böyle bir kuÅŸatıcı oruçla kendimizi tutup arınmaya Ã§ok ama çok muhtacız.

Ä°mam Gazali böyle bir oruca “sâlihlerin orucu” der ve Ä°hyâ’da bunun bütün organları günahtan korumakla saÄŸlanacağını beyan ederek ÅŸu hadis-i ÅŸerife yer verir:

“BeÅŸ ÅŸey vardır ki, oruçlunun orucunu bozar: Yalan, gıybet, kovuculuk, yalan yere yemin etmek, ÅŸehvetle bakmak.”

Gazali “dilin orucu”nu şöyle tanımlar: Dilini hezeyan, yalan, gıybet, kovuculuk, fahiÅŸ konuÅŸma, galiz konuÅŸma, kavga ve riya ile konuÅŸmaktan korumak; aynı zamanda dili sükût etmeye zorlamak, Allah’ın zikri ve Kur’an tilâvetiyle meÅŸgul etmektir.

Süfyan-ı Sevrî (r.a) ‘Gıybet, orucu bozar’ der. Leys ise, Mücahid’in; “Gıybet ve yalan: Ä°kisi de orucu bozar” dediÄŸini rivayet eder.

Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuÅŸtur: “Oruç, mümin için kalkandır. Bu bakımdan herhangi biriniz oruçlu ise, fahiÅŸ konuÅŸmasın, cahilce hareket etmesin. EÄŸer bir kiÅŸi kendisiyle çirkin konuÅŸur veya dövüşürse: ‘Ben oruçluyum, ben oruçluyum’ desin.” (Buharî, Müslim)

Gazali, “göz orucu”nu da; ‘gözü, çirkin ve istenilmeyen ÅŸeylerden korumak, kalbi meÅŸgul eden ve Allah’ın zikrinden alıkoyan ÅŸeylere bakmamaktır’ diye tanımlar. 

Efendimiz (s.a) şöyle buyurur: “Haram bakış, Ä°blis’in zehirli oklarından bir oktur. Kim Allah’tan korkarak onu terkederse, Allah o kuluna tadı kalbinde beliren bir iman ihsan eder.”(Hâkim)

Nur suresinin 30-31. âyetlerinde öncelikle mümin erkeklerin, ardından da mümin kadınlarıngözlerini haramlardan sakınmaları ve Ä±rzlarını korumalarıemir buyurulur.

“Kulak orucu”ise, kulağı günah iÅŸitmekten alıkoymaktır. Çünkü söylenilmesi haram olan her ÅŸeyin iÅŸitilmesi de haramdır. Bu sırra binaen Rabbimiz, gıybet dinleyen ile haram yiyeni eÅŸit tutar: 

“Onlar sürekli yalan dinlerler, haram yerler.” (Mâide 5/42) 

“Rabbanîlerin ve hahamların, onları günah söylemekten, haram yemekten menetmeleri gerekmez miydi? ...Yaptıkları ne de kötüdür!” (Mâide 5/63)

Efendimiz de (s.a) şöyle buyurur: “Gıybet edenle, onu dinleyen, günahta ortaktırlar.” (Taberânî)

DiÄŸer âzaları da günahtan alıkoymak gerekir; el ve ayak gibi. “Salihlerin orucu” böyle tamam olur.

Hâsılı; küçük-büyük tüm günahlar; kalp, göz, dil, kulak, el, ayak gibi organların zincirleme faaliyetleri sonucu gerçekleşir. Şu hadis-i şerif bu hakikati vurgular:

“Gözlerin zinası nazar, kulakların zinası dinlemek, dilin zinası konuÅŸmak, elin zinası dokunmak, ayakların zinası yürümektir; kalp onu arzu eder, diler ve avret onları ya doÄŸrular veya yalanlar.”(Buharî, Müslim)

Bütün vücut azalarına oruç tutturmadan sadece yeme-içme ve cinsel ilişkiden uzak duranların orucu hakkında Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:

“Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan sadece açlık ve susuzluk elde eder.” (Nesâî, Ä°bn Mâce)

“KiÅŸi yalan sözü ve onunla amel etmeyi terk etmedikçe, Allah’ın onun yiyecek ve içecekten uzak durmasına ihtiyacı yoktur.” (Buharî)

Daha geniÅŸ bilgi için “Oruç Ötelere Seyahat” kitabımıza müracaatınızı önerirken, yazımızı ÅŸu soruyla bitirelim:

Sadece midemize değil; kalbimize, gözümüze, dilimize, elimize, parmak uçlarımıza, ayaklarımıza, kısaca bütün organlarımıza da oruç tutturmaya hazır mıyız?

KAYNAK: YENÄ°AKÄ°T