Güncel
Mustafa Karaalioğlu: Eksisiyle artısıyla Erdoğan seçime nasıl giriyor?
Follow @dusuncemektebi2
Cumhurbaşkanı Erdoğan, rakiplerine kıyasla seçmen desteği ve icraat portföyü olarak yarışa çok önde başlayan liderdir. 16 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yönetiyor ve yaptıkları yapacaklarını teminatıdır, kuralı gereği büyük avantaja sahip bulunuyor. Bununla birlikte, memnuniyetsiz kitlelerin beklentileri, özellikle demokrasi ve adalet duygusunun zayıflaması nedeniyle oluşan gerilime karşı bir model önermesi gerekiyor.
Esasen, yüksek gerilimli siyasi atmosfer nedeniyle hiç çıkmamıştık ama tarihi ve adresi belli bir seçim takvimi nedeniyle tamamen seçim sath-ı mailine girmiş bulunuyoruz. Cumhurbaşkanları adayları kesinleşti, partilerin ittifak kompozisyonları da belli oldu. Sadece yeni bir seçime değil, yeni bir sisteme de gidiyoruz. Dolayısıyla, çok bilinmeyenli bir denklemin çözümü yolunda bulunuyoruz.
***
BaÅŸlangıçta seçime sadece AK parti-MHP ittifakıyla girileceÄŸi tahmin ediliyordu ama muhalefet kısa süreyi deÄŸerlendirmeyi baÅŸardı ve bu ittifakın karşısına dört partinin çıkması mümkün oldu. Dörtlü ittifak seçimde oluÅŸacak parlamento dengesini deÄŸiÅŸtirmeye yeter mi yetmez mi ÅŸimdiden tahmin etmek zor ama kesin olan bir ÅŸey var ki baraj sorunu olmadığı için çok sayıda partinin Meclis’te temsilinin yolu açılacaktır. BaÅŸkanlık sisteminde böyle bir kompozisyonun olması da demokrasi için isabetlidir. Daha çok görüşün, daha fazla siyasi fikrin temsil imkanı bulması, sözlerini yansıtabilme zeminine sahip olması ÅŸu anda herkesin ÅŸikayetçi olduÄŸu toplumsal ve siyasal gerilimin telafisi için gereklidir. CumhurbaÅŸkanı’nın sahip olduÄŸu geniÅŸ yetkiler de dikkate alındığında parlamentonun çok sesliliÄŸi sistemin sıhhati açısından destekleyici bir unsur olacaktır.
Bu yüzden, seçimin heyecan verici olan, kritik ve önemli maddesi de zaten CumhurbaÅŸkanı’nın kim olacağıdır. Dolayısıyla seçim sürecinin ve sonrasının kalitesi ve ülkenin biriken sorunlarının çözümü için perspektif ve vizyonu aramak için CumhurbaÅŸkanı adaylarının vaatlerine odaklanmak gerekiyor. Seçilen isim ülkeyi 5 yıl süreyle tek başına yönetecek ve bu yönetim; ÅŸimdiye kadar bildiÄŸimiz, alıştığımız hükümet sistemiyle kıyaslanamayacak kadar kiÅŸisel özeliklerin ön plana çıktığı; yani liderliÄŸin tayin edici olduÄŸu bir tarzı yansıtacak.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, rakiplerine kıyasla seçmen desteÄŸi ve icraat portföyü olarak yarışa çok önde baÅŸlayan liderdir. 16 yılı aÅŸkın bir süredir ülkeyi yönetiyor ve yaptıkları yapacaklarını teminatıdır, kuralı gereÄŸi büyük avantaja sahip bulunuyor. Birçok sosyal kesimi memnun etmeyi baÅŸardı ve ülkenin kalkınma tablosunu önceki dönemlerle kıyaslanamayacak oranda geliÅŸtirmeyi baÅŸardı. Bu sahada rahattır…Bununla birlikte, memnuniyetsiz kitlelerin beklentileri, özellikle demokrasi ve adalet duygusunun zayıflaması nedeniyle oluÅŸan gerilime karşı bir model önermesi gerekiyor. Bir anlamda uzun yıllar süren iktidar olmanın ürettiÄŸi kaçınılmaz sorunları aÅŸmak için yeni bir vizyon koymak zarureti vardır. Güçlü bir demokrasi, temel hak ve özgürlüklerin tartışmasız bir güvenceye kavuÅŸması ve yargıya güvenin tesisi bahsi gibi alanlardaki vaatler önemli olacak. Bu alandaki yeni yaklaşım, ekonomide son dönemde ortaya çıkan riskleri önlemek için ÅŸarttır. Böyle bir yenilenme, CumhurbaÅŸkanı’nın dünkü konuÅŸmasında deÄŸindiÄŸi küresel risklere karşı dayanıklılık eÅŸiÄŸini de artıracaktır.
***
Türkiye, ekonomide iyi olanın ne olduğunu yaşamış bir ülkedir.
Türkiye demokraside mükemmel olmasa da iyiyi tanımış bir ülkedir.
Türkiye, dünya pazarında diplomatik ve ekonomik itibarı yaşamış bir ülkedir.
Türkiye, toplumsal kalite ve seviyeyi tatmış bir ülkedir.
Kabul etmek lazım, toplum bütün bunları da büyük ölçüde AK Parti iktidarları döneminde gördü ve tecrübe etti. Yani, sokaktaki insan neyin eksik olduÄŸunu ve dolayısıyla neyin daha ne kadar iyi olabileceÄŸini çok iyi bilmektedir. ErdoÄŸan’ın avantaj ve dezavantajı da iÅŸte bu gerçekte saklıdır.
Yeni bir seçime ve yeni sisteme giderken hem en iyi seviyeyi yakalamak, hem de bu hedefleri geri dönüşsüz olarak kazanacak bir vizyonun siyasi rekabetine ihtiyaç vardır. Sorumluluk sadece CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a ait deÄŸil, bütün adaylar ve bütün partiler beka sorunu olmayan, huzurlu bir ülke için vizyon geliÅŸtirmek zorundadır.
KAYNAK: KARAR
Henüz yorum yapılmamış.