Sosyal Medya

Kürsü

Muharrem Erhan: Bunu biz yapmayalım

Bütün bu anlatılanlardan Kur’an-ı Kerim sayesinde haberdar olan Allah ve Rasûlu’nun sıkı takipçileri ise o Son Gün başa gelebilecek azap dolayısıyla korku ve umut arasında bir ömür sürmenin ve can emânetini Müslüman olarak verebilmenin peşinde.



Yine aynısı oldu, 

 Yine o kısır döngünün içine düştü insanlık, 
 Yine kimsenin ne yaptığından haberi yok, 
 Yine herkesin aslında amacı Allah’a ÅŸirk koÅŸmak deÄŸil, 
 Yine herkes Allah’a inanıyor ama baÅŸka varlıkların kulu, 
 Hz. Adem (as) gibi tövbe ile dönüş yapıp Müslüman olarak ölmeyi, Hz.Ä°brahim’in (as) ve Hz.Yakub’un (as) çocuklarına vasiyet ettiÄŸi gibi ölümün kendisini alt etmesine izin vermemeyi dert edinen yok gibi, 
 Hz. Nuh’un (as) “yanımdan kovmayacağım” dediÄŸi, ilkelerinden vazgeçmedikleri için “aÅŸağı tabakadan” yaftası vurulmuÅŸ insanların mı dediÄŸi oluyor yoksa onlara bu yaftayı vuran “meleler” mi dediklerini yaptırıyor içinde yaÅŸadığımız toplumda, 
   Hz. Hud’un (as) “aslı olmayan ÅŸeyler uyduran kimselersiniz sadece” dediÄŸi müfterilerin bu zamanda uydurdukları putlara salonlarda, stadyumlarda binlerce kiÅŸi aynı ağızdan cemaat halinde ibadet ediyor. 
 
 Hz. Salih (as) hakkında; kendi putlarına, geleneksel inançlarına, kurulu ÅŸirk düzenlerine laf etmediÄŸi zamanlarda umut beslerken, tek Allah’a kul olmaya dâvet ettiÄŸinde ona deli muamelesi yapanları düşünün. Åžimdilerde yeteneÄŸi, becerisi, parlak zekâsı ile öne çıkan siyasetçi, sporcu, sanatçı vs.nin Müslüman kimliÄŸini ön plana çıkartan bir söylemi olduÄŸunda ona yüz çeviren soysuzlarla aynı tipoloji deÄŸil mi?  
 
 Hz. Ä°brahim’in (as) paramparça ettiÄŸi putların manevi putlar olduÄŸu tevilini inceden inceye yaymaya çalışanlara bu putların bal gibi de taÅŸtan, kilden, alçıdan, mermerden yapılmış putlar olduÄŸunu da hatırlatmak lâzım. 
 
 Hz. Lût’un (as) “her türlü ölçüyü aÅŸan azgın bir toplumsunuz!” dediÄŸi kavminin iÅŸlediÄŸi günahın aynısını iÅŸleyenler, organize olup dünyanın önemli baÅŸkentleri ve büyük ÅŸehirlerinde festivaller düzenleyerek meydan okumalarını devam ettiriyorlar.  
 
 Hz. Åžuayb’ın (as) uyardığı;ölçüyü, tartıyı, ticareti hile hurda ile yapıp zengin olan “aÄŸaçlı vadi kavminin” yerini, olmayan evleri projeden, maketten üstelik faiz ile satıp zengin olan “betonlu vadi kavmi” aldı.  Hz. Åžuayb (as) gibi yaklaÅŸan akıbetten korkmamak elde deÄŸil. 
 Hz. Musa’nın (as) tebliÄŸine yüz çeviren Firavun ve onun seçkinler çevresi hiçbir ÅŸekilde saÄŸduyu ürünü olmayan hükümler uydurdular, halkı ateÅŸe sürüklediler de ÅŸimdi yöneticilerine sorgusuz sualsiz boyun eÄŸen halkın firavunu ve seçkinler çevresi boÅŸ mu duruyor? Kararlarına, ilkelerine uyduÄŸu, sözlerine inandığı hocayı, lideri, yöneticiyi, gittiÄŸi menzili sorgulayan mı var? 
 
 Ä°srailoÄŸullarının bu anlatılanları kendi kitaplarında okumuÅŸ olmalarına raÄŸmen din adamlarını rab edinmeleri dolayısıyla gereken dersleri çıkaramadıklarını, Yahudi din adamlarının inkar edenlerin ilki olduklarını Kur’ân’dan öğreniyoruz. (Ey Ä°srailoÄŸulları! Size ettiÄŸim iyilikleri aklınızdan çıkarmayın. Bana verdiÄŸiniz sözü yerine getirin ki ben de size verdiÄŸim sözü yerine getireyim. Yalnız benden korkun. Sizin yanınızda olanı (Tevrat’ı) onaylayıcı olarak indirdiÄŸime (Kur’ân’a) inanın. Onu görmezlikten gelenlerin ilki olmayın! Âyetlerimi geçici bir bedele karşılık satmayın! Yalnız benden çekinerek kendinizi koruyun! 2 Bakara 40-41) Peki bu kıssaların fonksiyonu Ä°srailoÄŸulları ve ruhbanları ile mi sınırlı, bizim din adamlarımız bu kıssaların günümüz karşılıkları hakkında ne düşünüyor acaba ? 
 Allah’ın azabı ile sonuçlandığı için bize bir ders olsun diye anlatılanlar gösteriyor ki insanlar çaÄŸlar boyu hep kendi kendilerine zulmettiler ve ne yazık ki aynı zulüm ÅŸimdi de sürüyor. Rabbimizin, halkı zalim olan kasabaları tepelediÄŸi zamanlarda ne yaÅŸanıyorsa ÅŸimdi de aynı ÅŸeyler yaÅŸanıyor. Atalarının vaktiyle ÅŸirk günahını iÅŸleyip ahmakça sapanların ve onların saptırdıklarının torunları da ÅŸimdi aynı sapkınlık ve ÅŸirk günahı içerisinde debeleniyor. 
 
Bütün bu anlatılanlardan Kur’an-ı Kerim sayesinde haberdar olan Allah ve Rasûlu’nun sıkı takipçileri ise o Son Gün baÅŸa gelebilecek azap dolayısıyla korku ve umut arasında bir ömür sürmenin ve can emânetini Müslüman olarak verebilmenin peÅŸinde.  
Ä°manlarına ÅŸirk bulaÅŸtırmadan, günah olan ÅŸeyin yakınından bile geçmeden, zulümde ısrar edenlere meyletmeden nasıl yaÅŸarım, ailemi her türlü ÅŸirkten ve uydurulmuÅŸ  putlardan nasıl koruyabilirim derdinde.  
Sabır sınavında. 
Vesselam… 
 
Muharrem Erhan KOYUNCU 
Mayıs 2018 / KOCAELÄ° 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.