Sosyal Medya

Güncel

Mustafa Öner: Yeni Küresel Savaşların Tarafları



Bir uzman, stratejist, asker gözünden ziyade yaşadıklarının, şahit olduklarının sosyoekonomik, psikolojik sancılarına muhatap bir yürek ile son yüzyılın biriktirdikleri üzerine, içerisinde bulunduğumuz savaşları ve göçleri okumaya çalışacağım.

Yakın geçmişte yaşanan 1. Ve 2. Dünya Savaşları sonrasında iki kutuplu oyun, son otuz yıldır tek kutuplu bir süreci ifade etmektedir. Doğu blokunu devre dışı bırakmayı başaran büyük şeytan ABD etrafında oluşturulan tek kutuplu güç, Siyonist İsrail aklı ile yaşananların ötesinde kanlı operasyonlara kapı aralamıştır. Halen devam etmekte olan savaşlar, yakın coğrafyamızda, mahallemizde daha da büyüyeceğinin işaretlerini vermektedir. Ve bu savaşın tarafları Müslüman ve mustazaf halklar ile küresel şeytani güçler olarak kendini göstermektedir. Her türlü silahla küresel şeytani güçler ile yalın ayaklıların savaşı!

11 Eylül 2001 saldırılılarından sonra Afganistan iÅŸgali, uluslararası yalan merkezlerince, (daha sonraları kendileri tarafından yalanlandı) uydurma kimyasal silah belgeleri ile Irak’ın iÅŸgali, benzer tezgâhlar ile Suriye’nin iÅŸgal operasyonu! Arap Baharı aldatmacasıyla Kuzey Afrika’da Libya merkezli ahlaksız operasyonlar. Tüm operasyonların ortak özelliÄŸi ana çatışma unsurları yerli muhalifler arasında gerçekleÅŸirken, silahlar uluslararası ÅŸeytanlar çetesi tarafından saÄŸlanmakta ve ilgili coÄŸrafyalar hızla insansızlaÅŸtırılırken ÅŸehirlerde, denizlerde, ahlaksız çete ülkeleri sınırlarında,  insanlığın ölümü modern insan tarafından canlı olarak izlenmektedir. Yeni senaryo MOSSAD tarafından Ä°ran’dan kaçırıldığı ileri sürülen belgeler ve bu belgelere dair büyük ÅŸeytan ABD’nin ÅŸeytan dış iÅŸleri bakanı aÄŸzıyla tüm dünyaya doÄŸrulanmış, Ä°ran, Suriye ve ilgili belgeler üzerinden baskı altına alınırken, Suudi merkezli bir savaÅŸa sürüklenmek istenmektedir.  Ãœmmet bütünlüğünü tahrip ve tahrif eden ÅŸeytanlar çetesi onaylı aklın Anadolu’da karşılık buluyor gözükmesi dahi, geliÅŸmeler çerçevesinde bakıldığında düşündürücü ve endiÅŸe vericidir.

Müslüman halkların yaÅŸadığı coÄŸrafyalarda;  1975 de ABD’li sarışın avratlara ümmetin imkânlarını peÅŸkeÅŸ çeken prensler örneÄŸi bugün daha acımasız ve de daha ahlaksız bir zeminde yenilenmiÅŸtir. Suudi kraliyet ailesinin Trump ile verdiÄŸi resim, Mekkeli müşrikleri aratacak içerikte kayıtlara geçmiÅŸtir! Yıllardır Ä°slam ümmetinin birliÄŸini sabote eden Suudi aÅŸiret çeteleri, bugün dökülen Müslüman kanının baÅŸ mimarlarından olduÄŸunu tüm çıplaklığı ile ortaya koymuÅŸtur. Uluslararası sistemin nitelikli taÅŸeronluÄŸunu yapan Selefilik adı altında ortaya çıkan örgütlerin arkasında Suudi aklının, sermayesinin olduÄŸu iddianın ötesine geçmiÅŸtir. Aynı kapsamda Anadolu’yu kırk yıldır kana bulayan Marksist, Leninist PKK/PYD uluslararası sistem tarafından Arap çete devletleri sermayesi ile beslenmekte olup Müslüman halklara karşı ÅŸeytanlar çetesinin konvansiyonel gücü olarak savaÅŸmaktadır.

Müslüman halkların yaÅŸadığı coÄŸrafyalarda halen dinamik olarak kabul gören müktesebatlar çerçevesinde organize olmuÅŸ, organize edilmiÅŸ tüm örgütlenmeler, birbirleriyle uluslararası ÅŸeytanlar çetesi adına ve onların tanımlayacağı çerçevede sıcak çatışma potansiyeli taşımaktadırlar. Özellikle siyaset arenasında “pazara kadar deÄŸil mezara kadar” birlik edebiyatı yapanların nasıl farklı kamplara evrildiÄŸini, nasıl ÅŸeytanlaÅŸtırıldığını, toplumsal fay hatlarının nasıl ayrıştırılarak ÅŸeytanlaÅŸtırıldığını hemen yanı başımızda yoÄŸun olarak yaÅŸamaktayız. “Ben”lerin yarışı içerisindeki âlimlerin, düşünürlerin, yazarların, ÅŸeyhlerin, komutanların, siyasetçilerin etrafında oluÅŸturduÄŸumuz öbekler ile kendi felaketlerimize ellerimizle hızla yol almaktayız.

En basiti, hali hazırdaki resmimiz beÅŸ aÅŸağı, beÅŸ yukarı budur denebilir.  Bu resim baÅŸta Ä°nsanlığın aklını ifade eden Kudüs iÅŸgalcisi Siyonist Ä°srail’in iÅŸtahını kabartmış, ardındaki büyük ÅŸeytan ABD liderliÄŸindeki batı bloku, PKK/PJAK/PYD ihanet güçleri ile Ä°brahimi topraklar Fırat ve Dicle bölgesine dikkat kesilmiÅŸtir. VadedilmiÅŸ topraklar baÅŸlıklı inanışın ardına sığınarak uluslararası sistem tanımlı ÅŸeytanlar çetesi, yeryüzünde ilahlığını tesis etmek istemektedir. Bu ilahlar dünyasında kendi insan tanımları içerisinde bulunmayan insanlar ya köle olmalı ya da ölmelidir. Ve bu inanış, anlayışlarını siyasetçiler diliyle, sinema diliyle, basın-yayın diliyle, müzik diliyle, sportif organizasyonlar diliyle en güçlü ÅŸekilde dillendirmekte, gizleme gereÄŸi dahi görmemektedirler.  Bu acı gerçeklikler muhatap kurban kitleler tarafından artık çok iyi biliniyor olmasına raÄŸmen süreç derin propagandalar eÅŸliÄŸinde aksamadan yine bizlerin elleriyle inÅŸa edilmeye devam etmektedir.

Ä°nsanlık tarihi boyunca Firavunlar en güçlü oldukları zamanlarda yerle bir olmuÅŸlardır. Mutlak bilgiyi emin elçileri aracılığı ile insanlığa lütfeden Rabbimiz, akıbetin tüm zorlara sabredenlerin, O’na itimat ederek yönelenlerin olacağı bilgisini vermektedir. Büyük ÅŸeytan ABD gücünün kibriyle Firavunluk taslarken, Siyonist iÅŸgal çetesi Ä°srail mahalleden devÅŸirdiÄŸi hainler ile insanlığa ve Ä°slam ümmetine af kurarak parmak sallamaktadır. Birincil olarak Âdem ile Havva evlatlarından Ä°slam ümmetinin kırılmaz omurgası Kürtlerimiz, Ä°slam’ın sancaktarlığını her zaman hak etmiÅŸ, Türklerimiz, Ä°mam Humeyni ile üç bin yıllık küfrü yerle bir eden Acemlerimiz, Peygamber aleyhi selamın memleketinden olan Araplarımız ve diÄŸer tüm Müslümanlar ve muztazaf halklar olarak ÅŸeytani çetelerin vesveseleri ile tamah edip aldatıldığımız yasak aÄŸaçlardan sakınıp, düşmanımız ÅŸeytanlardan arınmak en büyük silahımız olacaktır.

Ve Âdem ile Havva Ä°blis’ in ayartmasına yenilip yasak aÄŸaca tamah edince; “Rabbimiz! Biz kendimize yazık ettik, ÅŸayet sen bizi affetmez, bize merhamet etmezsen, hiç şüphesiz hüsrana uÄŸramış oluruz” dan yola çıkarak ahdimize dönme vaktidir:

Rabbimiz! Biz kendimize “Türk” olarak yazık ettik!

Rabbimiz! Biz kendimize “Kürt” olarak yazık ettik!

Rabbimiz! Biz kendimize “Acem” olarak yazık ettik!

Rabbimiz! Biz kendimize “Arap” olarak yazık ettik!

Rabbimiz! Biz kendimize “Sünni” olarak yazık ettik!

Rabbimiz! Biz kendimize “Åžia” olarak yazık ettik!

Rabbimiz! Biz kendimize “saÄŸcı-solcu-Ä°slamcı” olarak yazık ettik!

Rabbimiz! Bizler kendilerimize altında toplandığımız tabelalarımız ile yazık ettik!

Rabbimiz! Bizler kendilerimize şöhretlerine yenildiğimiz ulu hocalarımız ile yazık ettik!

Rabbimiz! Bizler kendilerimize,  düşenlerin ellerinden tutmayarak yazık ettik!

Rabbimiz! Bizler kendilerimizde bir şeyler vehmederek yazık ettik!

Rabbimiz! Bizler en doğudan en batıya kadar, büyük şeytan ABD ve avanesinin vesveselerine kulak vererek yazık ettik!

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….

Ey Rabbimiz! Şayet sen bizi affetmez, bize acıyıp merhamet etmezsen, hiç şüphesiz hüsrana uğramış oluruz!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.