Sosyal Medya

Güncel

Ramazan Kayan: Dava Adamı



Dur durak bilmeyen ÅŸu dünya serüvenimizde nereye doÄŸru seyrettiÄŸimizi sürekli kendimize sormamız gerekiyor herhalde…

Bize teklif edilen sorumluluklar ve bizi tehdit eden savrulmalar bağlamında seferin neresindeyiz?

YozlaÅŸan duyarlılıklar, aşınan deÄŸerler dünyasında nerede durduÄŸumuz oldukça önemli…

Hevanın egemenliÄŸi duyarlılıklarımızı, dava bilincini heba ediyorsa artık “yaÅŸamın akışı nereye?” sormaya bile gerek kalmıyor…

Dava mı, heva mı ikilemini yaÅŸarken, tercihte ibre hangi yöne kayıyor…

Bu süreçte tüm zorluklara raÄŸmen tercihi dava olanlar için altını çizmemiz gereken cümleleri şöyle özetleyebiliriz…

Evet. Ölüm üstümüzü çizmeden, bizim altını çizmemiz gereken özellikler…

Davası olanın derdi olur…

Biliyoruz ki modern zamanların en salgın hastalığı “dertsizlik” derdi… Tek terdi kendi özeli olanlardan ne hayır beklenir… Ä°slam’ı dert edinmeyen, insanlığın derdi ile dertlenmeyenin, Ä°slam adına ve insanlık namına bir deÄŸeri kalır mı sizce?

Åžayet tek derdimiz dünya olursa, korkuyorum kim bilir Allah ne dertler başımıza sarar…

Biliyoruz dertsiz kimse yok… Bari bir derdimiz olacaksa o da Ä°slam olsun…

Davası olanın sevdası olur…

Dünyalık sevda ve kavgalarımızı biraz daha geriye çekip dava aÅŸkı ile öne çıkmalıyız… Dava aÅŸkı aksiyon ve adanmışlık olarak yaÅŸama yansıyacaktır… “Kuru akıl ehli olanlar deÄŸil aÅŸk ehli olanlar kendilerini feda ederler” tesbitini biliyoruz…

Ãœzerimizdeki tutukluÄŸun bir nedeni de dünyalık tutkularımız deÄŸil midir? Öyle ki tutkular zamanla tutsaklığa dönüşüyor…

Belki de bu çaÄŸda dava delisi olmak bize yakışır…

Davası olanın rüyası olur…

Ruhumuzu ayaÄŸa kaldıracak rüyalarımız olmalı… Yeni bir rüzgar estirmenin strartını rüyalarımızdan alacağız… Rüyası olmayanın kâbusu olur…

Yusuf (as) Mısır’ın rüyasını görmemiÅŸ olsaydı Mısır’a sultan olur muydu?

Hz. Muhammed (sav) Mekke’nin rüyasını görmemiÅŸ olsaydı, Mekke fethedilir miydi?

Selahaddin-i Eyyubi, Kudüs’ün rüyasını görmemiÅŸ olsaydı, Kudüs’ün kapısı açılır mıyd?

Rüyalarımızın gerçekleÅŸmesi için de derin uykulardan uyanmamız lazım…

Davası olanın hedefi olur…

Elbette iddiası olanın ideali de olacaktır… ulvi amaçlar için ayaÄŸa kalkmak gerekir… Süfli arzular, yaÅŸamı anlamsız ve amaçsız kılıyor… Yüce hedeflere yürümeyenler küçüldükçe küçülüyor… Rızayı Bariyi hedefleyenlerin yolu açılıyor…

Davası olanın gayreti olur…

Gayesi olup da gayreti olmayanlara sadece acınır… Davası olanın çaÄŸrısı, çiÄŸliÄŸi, çırpınışı, çıkışı, çilesi olmaz mı?

Vazifemizin ağır olduÄŸunu biliyoruz ama nedense hâlâ ağırdan alıyoruz… Yeterince terlemiyoruz, tembelizme yenik düşüyoruz…

DonuklaÅŸtık. Fikri donukluk… Fiili donukluk yeteneklerimizi vurdu…

Korkarım ki, gayretsizliÄŸimiz gayretullaha dokunur…

Metal yorgunluklar mecal ve moral bırakmıyor…

Ä°mkanlarımız artıyor, imtihanımız zorlaşıyor. Sanki imanımız zayıflıyor…

Åžimdi tozlarımızdan silkinme, ayaklarımızın Allah yolunda tozlanma zamanı…

Davası olanın özverisi olur…

Adanmadan dava adamı olunmuyor. Fedaisi olmadığın bir davayı sürdüremezsin… Onun için de odaklanmak ve adanmak lazım… adanmışların adresi ise cennettir…

Davası olanın umudu olur…

Ä°man var oldukça umutta var olacaktır. “Ä°nanıyorsanız üstün olan sizsiniz” güvencesini Allah’tan aldık… Karamsarlık, kararsızlık, korku, kuÅŸku, kaygı umutlarımıza vurulan darbelerdir… Ufkumuzu daraltan marazlardır… Umudun bir adı da duadır….

Davası olanın yüreÄŸi olur…

YüreÄŸini ortaya koyabilenler yürüyebilirler… ÃœretilmiÅŸ korkuları, öğretilmiÅŸ çaresizlikleri atabilirler… Yeter ki, yürek kasvete yenik düşmesin…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.