Sosyal Medya

Güncel

Kemal Öztürk: Milletvekilliğinin kıymeti mi düştü?

Yeni Şafak Kemal Öztürk son dönemde milletvekilliğinin itibar kaybını köşesine taşıdı.



 Eskiden seçim dediÄŸimizde ilk önce bürokraside, sonra ÅŸehirlerde büyük dalgalanmalar olurdu. Milletvekili olmak isteyen ‘deve diÅŸi’ gibi kuvvetli isimlerin neden olduÄŸu dalgalanmaydı bu. Kulisler ateÅŸ gibi yanar, her tarafta hummalı görüşmeler olurdu.
Tabii herkes genel başkanların peşinde, bir o yana bir bu yana sürüklenir dururdu.
 
AK Parti en gözde parti olduÄŸundan, doÄŸal olarak genel merkez umre ziyaretine gelmiÅŸ hacı adayları gibi insanlarla dolup taÅŸardı. Bir genel baÅŸkan yardımcısından “olur” almak için saatlerce uÄŸraşırdı insanlar.
 
Tabii en önemli ‘olur’ ErdoÄŸan’ın ‘oluru’ olduÄŸundan gittiÄŸi her programda aday adayları oraya hücum eder, bir kaÅŸ iÅŸaretine, bir göz kırpmasına bakarlardı.
 
ErdoÄŸan’a “aday olayım mı?” diye soranlara, bugüne kadar “çok iyi olur” dediÄŸini duymadım. Benden sonra bu huyunu deÄŸiÅŸtirdiÄŸini de sanmıyorum. “Hayırlısı olsun” derdi hep. Bunu “hayırlı olsun” diye anlayan ve yol verdiÄŸini sanıp, koÅŸa koÅŸa memleketine giden çok acemi olmuÅŸtur.
 
ErdoÄŸan, “bu iÅŸ bir yarış ve nasip iÅŸidir” derdi hep.
 
MİLLETVEKİLLİĞİNİN KIYMETİ DÜŞTÜ
 
Åžimdi bakıyorum da Ankara bürokrasisi o kadar da hareketli deÄŸil. Bırakın deve diÅŸini, ‘kuzu diÅŸi’ kuvvetinde insanlar bile istifa etmemiÅŸ. Anlıyorum tabii. “Bakan olmadıktan sonra neden müsteÅŸar olmayı, genel müdür olmayı bırakayım” diye düşünüyorlar. Bu düşünce iÅŸ dünyasında, sanat dünyasında aynıdır sanırım.
 
Benim gördüğüm, milletvekilliğinin kıymeti düştü.
 
Bu yeni sistemin en büyük açmazı ve sorunu olacak gibi. Milletvekilliğinin cazibesini yitirmesi, parlamentonun çalışmalarını, kalitesini, denetim gücünü ve siyasetteki etkisini kaybettirir. Ciddi bir sorun.
 
Sanırım ilk defa yeni sistemle seçime giderken, milletvekilliğinin, parlamentonun aslında ne derece önemli hale geleceğini tam olarak kavrayamadık.
 
Bu nedenledir ki, yeni dönem parlamentoda bir kalite kaybı yaşanabilir. Mevcutlarla bile vekil niteliği eleştirilirken, yeni gelenlerin eskileri aratacağını tahmin ediyorum.
 
Tabii seçilme yaşı 18’e çekildiÄŸi için, çok sayıda genç insan da vekil olmak isteyecektir. Tecrübeli isimlerin yanında piÅŸmeleri gerekir bu gençlerin. Lakin tecrübeli vekillerin önemli bir kısmı bakan olmak için vekil olmama niyetinde. Bazı vekiller de kıymeti artan belediye baÅŸkanlığına yöneliyor. Bu nedenle aday olmayacak. Bu durumda parlamento iyiden iyiye boÅŸalmış olacak.
 
Baskın seçim bu konuları enine boyuna tartışmamızı da engelledi. Aday olacaklar da bu baskında apansız yakalanmış keklik gibi kaldılar ortada. Ne yapacaklarına karar veremeyenler, ‘en iyisi yerimde oturayım, risk almayayım’ diyor.
 
AK PARTÄ°’NÄ°N TAKTÄ°K HATASI
 
Bu konuda AK Parti’nin yaptığı taktiksel bir hata var.
 
AK Parti’nin iki markası vardır. Biri Genel BaÅŸkan ve CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, diÄŸeri partinin kurumsal kimliÄŸi. Her iki marka da siyasette oldukça kuvvetli ve kıymetlidir. Önceki yıllarda yapılan araÅŸtırmalar iki marka arasında puan farkının çok az olduÄŸu görülürdü. Ancak ÅŸimdi yapılan anketlerde ErdoÄŸan’ın kiÅŸisel oyunun, parti oyunun 5-6 puan üstünde olduÄŸu ortaya çıktı.
 
CumhurbaÅŸkanı seçildikten sonra, ErdoÄŸan’ın marka deÄŸerini parlatanlar, partininkini sönükleÅŸtirdi. Bu, elinde iki kıymetli deÄŸerden birini eriten parti yönetiminin üzerinde çok düşünmesi gereken bir konudur. DüşünmediÄŸi gibi bir de, güya AK Parti’yi savunduÄŸunu sanan medya mensupları, ‘ErdoÄŸan’dan baÅŸka kimse çalışmıyor’ propagandasıyla bu erozyonu daha da arttırdı.
 
Ä°ktidarın eleÅŸtirilen icraatlarını, hatalarını, yanlışlarını partiye ve teÅŸkilatlara yüklediler. Ä°l baÅŸkanlarını, belediye baÅŸkanlarını görevden alarak, ortadaki kan kaybının sorumlusu olarak parti gösterilmiÅŸ oldu. Ä°ÅŸte bu da AK Parti’nin marka deÄŸerini düşürdü. AK Parti’nin geleceÄŸini de tehlikeye atıyor bu anlayış.
 
PARLAMENTODA AK PARTÄ° KAN KAYBEDEBÄ°LÄ°R
 
Bunun sandığa nasıl yansıyacağını göreceÄŸiz. Benim tahminim, insanlar CumhurbaÅŸkanlığı seçiminde ErdoÄŸan’a oy verirken, rahatsız oldukları her konunun acısını parlamento seçiminde AK Parti’den çıkarabilir.
 
AK Parti tabanında bu eÄŸilimi görüyorum. Bu kadar kısa süre içinde AK Parti’nin düşen marka deÄŸerini yükseltebilirler mi bilemiyorum. Ancak en azından seçim kampanyasında buna dikkat etmek lazım.
 
Yeni sistemde, parlamento eskisine oranla daha kritik ve önemli aslında. Obama ve Trump döneminde ABD Meclisi iktidarı kilitlemişti. AK Parti parlamentoda çoğunluğunu kaybederse, sadece iktidarı kitlenmez, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, tüm siyasilere yargı süreçlerini bu parlamento başlatabilir.
 
O yüzden parlamentoyu boş bırakmayın diyorum.
 
Ha ÅŸunu da ekleyeyim. Artık seçmen, her gösterdiÄŸiniz adaya, hatta hak etmeyen, istenmeyen milletvekili adayına oy vermeyecek, sakın unutmayın. Çünkü seçmen kendini yönetimde istikrarı saÄŸlamak için ErdoÄŸan’a oy vermekle sorumlu hissedecek. Ama parlamento seçiminde bu duygu olmayacak.
 
Baskın seçim oldu ama iyi mi oldu, kötü mü oldu artık sandıkta göreceğiz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.