Güncel
Kemal Öztürk İyi Parti konusunda uyardı: Beceriksiz politikacıların aklına gelecek, utanç verici bir yöntemdir
Follow @dusuncemektebi2
Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk erkene alınan seçim sonrası geleceği tartışma konusu olan İyi Parti konusunu köşesine taşıyarak hükümete önemli uyarılarda bulundu.
AK Parti’nin kendini üzerine inÅŸa ettiÄŸi bir temel vardır. O temelin, tüm yapıyı ayakta tutan ana kiriÅŸleri, kolonları vardır. Buna kuruluÅŸ felsefesi denir.
AK Parti bunu “3 Y” olarak tarif eder.
1. Yolsuzluk
2. Yasaklar
3. Yoksulluk
Ak Parti, bu üç sorunla mücadele etmek için var olmuÅŸtur. Bizi AK Partili yapan, ErdoÄŸan’ın peÅŸinden sahalara sürükleyen de bunlarla kavga etmesidir.
Ãœlkenin % 50’si de bu üç kronik hastalıkla mücadele ettiÄŸi için ErdoÄŸan’ı desteklemiÅŸtir.
Şurası kesindir ki, AK Parti bu üç sorunla mücadele ettiği sürece, milletin gönlündeki yerini koruyacaktır.
Eğer AK Parti bu üç hastalıkla mücadele etmeyi bırakırsa, işte o zaman kendini inkâr etmiş olur.
Ä°ÅŸte o zaman AK Parti’yi bizim gönlümüzde eÅŸsiz bir yere oturtan o duygu kaybolmuÅŸ olur.
Ä°YÄ° PARTÄ°’YÄ° SEÇİME SOKMAMAK
Erken seçim kararı alındığından beri, ‘Ä°YÄ° Parti seçime girecek mi, girmeyecek mi?’ tartışması, bana bu konuları düşündürdü.
DoÄŸrusu, AK Parti eliyle Ä°YÄ° Parti’nin seçimlere girmesinin engellendiÄŸi iddiası (ki buna iftira demek istiyorum) bile beni çok rahatsız etti.
Bu, eski rejim kırıntılarının, eski Türkiye’nin, milletten kopan siyasetçilerin, beceriksiz politikacıların aklına gelecek, utanç verici bir yöntemdir.
Bunu en son Erdoğan üzerinde denediler. Belediye başkanıyken hapse attılar, seçim kazanmasına rağmen milletvekili olamadı ve Başbakan yapmadılar.
Bunu hukukla değil, kanunlara işkence yaparak, zorlayarak gerçekleştirdiler.
Ama hepsi beyhude uğraşlardı.
Yasaklarla bir hakikatin engellenemeyeceÄŸi, gerçeÄŸin örtülemeyeceÄŸinin en güçlü ispatı, ErdoÄŸan’ın kiÅŸisel hikayesidir.
AK Parti, dogmatik rejim taraftarlarının yasaklarıyla mücadele ederek bugünlere geldi.
KANUNLARI SÄ°YASETE ALET ETMEK
Åžimdi kanunlardaki bazı düzenlemeleri bahane göstererek Ä°YÄ° Parti’nin seçime katılamayacağı tartışması, o günleri yeniden canlandırdı. Bu, yeniden kanunu zorlayarak siyasetin kötü emellerine kurban etme çabasıdır.
Esasen Ä°YÄ° Parti ve Genel BaÅŸkanı Meral AkÅŸener’i siyasi bir rakip, korkulacak bir alternatif olarak görenlerin tevessül edeceÄŸi bir ÅŸeydir bu yasaklama.
Aslında AK Parti’yi zorlayacak bir rakip olsa da Ä°YÄ° Parti’yi yasaklamak utanç verici bir çaba olur.
Bunu böyle düşünenler varsa, tenezzül edenler varsa, bilin ki bunlar eski Türkiye’nin son kalıntılarıdır. Bunun karşısına ilk dikilmesi gereken de AK Parti’dir.
AK PARTÄ° KANUNÄ° DÃœZENLEME YAPMALI
ÇoÄŸu fikirlerine ve tutumuna katılmıyorum Ä°YÄ° Parti’nin. Ancak çeÅŸitli zorlamalarla, kanun kılıflıyla yasaklanmasına da karşıyım.
AK Parti bu konuda açık şekilde taraf tutmalı ve tüm siyasi hayatı boyunca yasaklarla mücadele etmiş bir siyasi hareket olarak bu sorunu çözmelidir.
Tıpkı partilerin savcılar, hakimler eliyle kapatılmasını önleyen kanuni düzenlemeleri yaptığı gibi, bu konuda da inisiyatif almalı ve gereken adımı atmalıdır.
EÄŸer AK Parti, Ä°YÄ° Parti’nin seçime girmesini engelleyecek (varsa) kanuni sorunları ortadan kaldırır ve ‘biz siyasi partilerle halkın karşısında, meydanlarda ve sandıkta mücadele ederiz, yasaklarla deÄŸil’ derse, iÅŸte o zaman Ä°YÄ° Parti’nin sonu gelmiÅŸ olur.
Yok eÄŸer eski Türkiye kalıntılarının aklına uyar, bu konuda sessiz kalırsa, o zaman Ä°YÄ° Parti’yi büyütür, bu seçimde olmasa da bir dahaki seçimde, yerel seçimde güçlü bir siyasi parti haline getirmiÅŸ olur.
Fakat daha önemlisi şudur:
AK Parti yasaklarla mücadele etmeyi bırakırsa, kendini inkâr etmiş olur.
Ben AK Parti’nin kendini inkâr edeceÄŸine asla inanmıyorum.
Henüz yorum yapılmamış.