Sosyal Medya

Kürsü

Karaalioğlu: Bakarsınız hayat normale döner!

Karar gazetesi yazarı Mustafa Karaalioğlu 24 Haziran seçimlerinin Türkiye'yi daha huzurlu bir iklime sokabileceğini iddia etti. Özellikle ekonomi alanında yaşanan tıkanıklık ve belirsizliğin seçimle aşılabileceğini belirtti.



Seçim kararının alınma ÅŸekli; yani MHP Genel BaÅŸkanı Bahçeli’nin kullandığı inisiyatif ve devamında CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın tarih konusunda verdiÄŸi karar siyasi tartışma konusu olmaya devam edecektir. Ya da merak konusu…
 
Bilhassa Bahçeli’nin seçim çaÄŸrılarının geçmiÅŸte yarattığı siyasi sonuçlar baÄŸlamında bu mesele merak edilmeyecek gibi de deÄŸildir. Bugün, oyları bir hayli erimiÅŸ olduÄŸu halde siyaset üzerinde bu denli etki sahibi olması da sadece merak konusu deÄŸil aynı zamanda siyasi bir baÅŸarı öyküsü olarak deÄŸerlendirilmeyi de hak ediyor. Öyle ya da böyle, seçim istedi ve bunu saÄŸlamayı baÅŸardı.
 
***
 
Gayet tabii, Devlet Bey’in seçim kararını tek başına deÄŸil anlaÅŸarak aldığı tezini de ıskalamıyorum. Belki öyle, belki deÄŸil ama ihmal edilemez bir ağırlığı olduÄŸu ve seçimi güçlü bir ÅŸekilde istediÄŸi ortadadır. Buradan bakarak da erken seçime zorlamasının ardında bir kötü niyet, oyun veya plan olduÄŸunu düşünenlerden deÄŸilim. Yani, ErdoÄŸan’ı ve AK Parti’yi bir sürprize sürükleme amacı taşıdığına inanmıyorum. Bilakis, tek başına iktidar olsa dahi elde edemeyeceÄŸi müttefik yönetim imtiyazını devam ettirmek, saÄŸlama almak ve uygulanmakta olan politikalara destek tazelemek amacı taşıdığı gerekçesi daha mantıklı görünüyor. 
 
Meselenin bu kısmını geçelim… Artık Türkiye’nin önünde sadece erken deÄŸil, hızlı ve yoÄŸun bir seçim trafiÄŸi bulunuyor. 24 Haziran, her seçim kadar tarihi ama her seçimden biraz daha fazla önemli bir günü ifade ediyor. Çünkü, baÅŸkanlık sistemine geçiliyor ve ileri düzeyde yetkilere sahip bir CumhurbaÅŸkanı seçilecek. Parlamentonun ÅŸu anda da bir hayli zayıflamış bulunan önemi biraz daha azalacak. AsayiÅŸten ekonomiye, eÄŸitimden dış politikaya kadar ülkenin ne kadar sorunu, hedefi, iÅŸi ve gelecek planı varsa hepsinin seçilecek CumhurbaÅŸkanı’nın sorumluluÄŸunda olacağı yeni bir döneme girilecek.
 
Öte yandan, hem Bahçeli’nin hem de ErdoÄŸan’ın erken seçim gerekçelerinden de anlaşıldığı kadarıyla Türkiye bir beka sorunu yaÅŸamaktadır ve ayrıca yaklaÅŸan dönemde ekonomi sahasında da risklerle karşılaÅŸabilir. Buna ilaveten, dış politikadaki belirsizlikler, dünya ile iliÅŸkilerde yaÅŸanan güven bunalımı ve özel olarak Avrupa BirliÄŸi ile giderek açılan makası da kaydetmek gerekiyor. Ve tabii ki siyasal ve sosyal planda açıkça gözlemlenen gerilim ve birlikte yaÅŸama sorununun giderek hacim kazanması…
 
Bütün bu ağır mesainin yükü yeni dönem parlamentosunun değil, seçilecek cumhurbaşkanının omuzlarında olacak. Nitekim, yeni sisteme geçme gerekçesi tam da bu sebeple sorunların çözümü için daha hızlı ve doğrudan karar almak adına yetkilerin tek elde toplanmasının faydalı olacağı tezine dayanıyordu. 24 Haziran, işte bu tezin sınanması adına yapılacak bir seçimdir.
 
***
 
Åžu halde Türkiye’yi beka sorunundan kurtaracak, ekonomideki muhtemel riskleri bertaraf edecek ve toplumsal barışı tesis edecek bir seçim yapacağız demektir. Dolayısıyla, seçim sath-ı mailinde Türkiye’yi pozitif bir gündem beklemektedir. Yapıcı, toleranslı, dünyayla iyi iliÅŸkileri esas alan, toplum içindeki farklılıkları gözeten, ekonominin üzerindeki demokratik ve hukuki problemleri bertaraf etmeyi konuÅŸan ve adayların bu istikamette yarıştığı bir kampanya dönemi beklemek de hakkımızdır.
 
En az seçim kadar erken ve hatta acil olması gereken budur.
 
Ülkenin beka sorunu yaşamayacağı, insanların tedirgin olmayacağı, olağanüstü hale ihtiyaç duyulmayacağı ve en nihayet hayatın normalleşeceği bir dönemi arzulamak fazla iyimserlik olmasa gerek. Ne dersiniz?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.