Sosyal Medya

Güncel

Kemal Öztürk: Bizim; sivil, dindar, demokrat Cumhurbaşkanı hayalimiz hala devam ediyor

Yeni Şafak yazarı Kemal ÖZtürk, ölüm yıl dönümü münasebetiyle eski Cumhurbaşkanlarından rahmetli Turgut Özal'ı köşesine taşıdı.



12 Eylül darbesinde benin kuÅŸağım, aÄŸabeylerimiz kadar hasar görmedi. Onları ‘cemselere’ doldurup götürürlerken, uzaktan hayret ve korkuyla birbirine sokulmuÅŸ, o anı seyreden çocuklardandık o vakit.
 
Darbenin kızgın çekici, toplumun üzerinde daha az hissedildiği zamanlarda aklımız bazı şeylere ermeye başladı. O zaman gözümüzü, tonton ve sevimli Turgut Özal ile açtık.
 
ÖZAL’I ANLAMADIK, HEP ELEÅžTÄ°RDÄ°K
 
Benim içinde bulunduÄŸum ekip hiç kimseye oy vermezdi. Ben de vermezdim. Ama içten içe Özal’a bir sempati duyardım. Hele hele ilk bilgisayar ve internet kullanmaya baÅŸladığında ona hayran bile olmuÅŸtum.
 
Ama Özal anlaşılmadı hep eleştirildi, hep yanlışı anlatıldı ve hep hırpalandı.
 
17 Nisan 1993 tarihinde öldüğünde, içimde kocaman bir sızı hissetmiÅŸtim. Hiçbir zaman ANAP’lı olmadığım gibi, her zaman da muhalifi olmama raÄŸmen, Özal içimde bir yer edinmiÅŸ ve öldüğünde orada bir boÅŸluk oluÅŸmuÅŸtu.
 
Cenazesine gittim. Vatan Caddesi’nin kenarında durdum. Devlet protokolü uygulanıyordu törende. Ama halk itiraz etti. Chopin’in cenaze marşını çaldırmadı. Arkadan Itri’nin bestelediÄŸi tekbirini getirdi, salavat okudu.
 
CUMHURİYET TARİHİNİN EN GÜÇLÜ PANKARTI
 
Tüylerim diken diken olmuştu. On binlerce insan, sel gibi akıyordu. Derinden, ahenkli ama çok güçlü bir enerjiyle okunan dualar, tüm caddede yankılanıyordu. Askerler çaresizce halka uydu.
 
O zaman Cumhuriyet tarihinin en güçlü sloganını karton bir pankarta, iğreti şekilde yazılmış olarak gördüm:
 
“Sivil, Dindar, Demokrat CumhurbaÅŸkanı”.
 
Cumhuriyet dönemi siyasi hayatının en büyük kavgasının özeti buydu.
 
Özal, Atatürk’ten bu yana göreve gelmiÅŸ ikinci sivil CumhurbaÅŸkanıydı.
 
Yine Özal, Atatürk’ten bu yana göreve gelmiÅŸ, dindarlığı ön plana çıkmış ilk CumhurbaÅŸkanıydı.
 
Ve Özal, Türkiye’nin askeri darbeyle periÅŸan olmuÅŸ demokrasisini rayına oturtan en demokrat CumhurbaÅŸkanıydı.
 
Yani bu özelliklerine direnen tüm güç odaklarına, tüm dış güçlere ve dogmatik sisteme raÄŸmen, Özal Çankaya’ya çıktı ve ölümünde milletin omuzlarında dualarla uÄŸurlandı.
 
AK PARTÄ° O PANKARTTAKÄ° FELSEFENÄ°N ÃœZERÄ°NE Ä°NÅžA OLDU
 
Özal, Türkiye siyasetinin normalleÅŸmesine, psikolojik bariyerlerin aşılmasına, millet- ‘ceberrut devlet’ kavgasında, milletin bir adım öne çıkmasına etki eden yegane isimdi.
 
Aslında Özal, Türkiye’de yaÅŸayan bir kesimin büyük hayalini gerçekleÅŸtiren adamdı.
 
Diyebilirim ki, AK Parti bu pankarttaki felsefenin üzerine inÅŸa etmiÅŸtir kendini. “Muhafazakar Demokrat” mottosu, bir anlamda Özal’ın ÅŸahsında ilk kez ortaya çıkan ve cenazede karton bir kağıda dökülen, “sivil, dindar ve demokrat CumhurbaÅŸkanı” sözünün neredeyse aynısıdır.
 
Abdullah Gül’ün CumhurbaÅŸkanı seçilmesi esnasında, “dindar CumhurbaÅŸkanı olmasın” diyen, Özal’a da direnen o güçler tekrar ortaya çıktı. Bütün krizlere raÄŸmen Gül, Özal’dan sonra “sivil, dindar ve demokrat CumhurbaÅŸkanı” olarak ikinci kez tarihe geçmiÅŸtir.
 
ÖZAL’IN MÄ°RASINI ÇOK ÇABUK YAÄžMALADILAR
 
ErdoÄŸan, sanırım o cenazede aÄŸzı dualı, gönlü yaralı milletin Özal gibi büyük bir sevgiyle teveccüh ettiÄŸi bir diÄŸer lider olmuÅŸtur. Millet Özal’da gördüğü o tılsımlı ÅŸey ne ise, onu ErdoÄŸan’da da görmüş ve peÅŸini hiç bırakmamıştır.
 
Milletin o cenazede taşıdığı pankart, AK Parti ve Erdoğan ile birlikte iktidara, devlete ve topluma taşınmaya çalışılmıştır.
 
Özal öldükten sonra mirasını o kadar hızlı yaÄŸmaladılar ki, bir daha asla olmaz dediÄŸimiz darbe bile oldu 28 Åžubat’ta. ANAP ve onun kifayetsiz liderleri, milletin hayali olan mirası kısa sürede eritti ve siyaseten iflas etti.
 
ANAP’IN HATASINI AK PARTÄ° YAPMAMALI
 
Özal’dan sonra ANAP neden hızla çöktü. Benim kanaatime göre, Özal’ın fikirleri ve siyasi anlayışı kurumsallaÅŸmadı. ANAP’ın içten içe ahlaken çürümesini önleyecek yapısal önlemler alınmadı.
 
Gücü eline geçiren siyasetçinin, bürokratın, yöneticilerin, ‘ceberrut devlet’ kodlarına geri dönmesini engelleyecek hukuki düzenlemeler yapılmadı. Ve milletin büyük hayali, emeÄŸi, Özal öldükten sonra heba oldu gitti.
 
AK Parti, o büyük hayalin en güçlü ve en önemli partisidir. Gelecekte de Türkiye siyasetinde etkin olacaksa, önceki dönemlerin hatalarına düşmemesi gerekir.
 
Åžimdi erken seçim kararının alındığı bugünlerde, Rahmetli Özal’ın ölüm yıl dönümünde, bir kez da daha geniÅŸ açından, daha uzun vadeli ve daha akılcı düşünme vaktidir.
 
Bizim “sivil, dindar, demokrat CumhurbaÅŸkanı” hayalimiz hala devam ediyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.