Taha Akyol: Şimdi Esad çıkıp bu operasyona Haçlı Siyonist ittifakı dese nasıl olur?!

Ä°ngiltere ve Fransa fiilen destekledi, ilk heyecanlı destek NATO’dan ve AB’den geldi.

Ä°srail BaÅŸbakanı Netanyahu da “Ä°srail’in tam desteÄŸini” açıkladı, kimyasal silah iddiasından baÅŸka, “Esad rejiminin, Suriye’de Ä°ran’ın üs kurmasına izin verdiÄŸini”de hatırlattı.

Åžimdi Esad çıkıp bu operasyona “Haçlı Siyonist ittifakı” dese nasıl olur?!

Bu Haçlı Siyonist ittifakı bizde muhafazakâr çevrelerden bir kesimin dilindeki ezberdir. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi Haçlı Siyonist ittifakının marifeti olduÄŸu gibi, AB ve ABD ile ne sorunumuz olsa hemen bu ezbere baÅŸvurulur.

Böyle bir şey yoktur!

TÃœRKÄ°YE VE BATI

Ä°ÅŸte Türkiye de Suriye harekâtında Batılılarla aynı safta... DışiÅŸleri Bakanlığı, resmi mesainin baÅŸlamasını bile beklemeden sabah 08.40’ta “memnuniyet verici”diye açıklama yaptı. Bunu CumhurbaÅŸkanı Sözcüsü Ä°brahim Kalın’ın, BaÅŸbakan’ın ve CumhurbaÅŸkanı’nın destek açıklamaları izledi. Hatta Ankara’ya göre Amerika harekâtta gecikti bile!

Ankara, yedi yıldır Esad’la kavgalıdır. Esad’lı bir Suriye’nin YPG’yi Türkiye’ye karşı kullanacağını bildiÄŸi için, Esad’sız bir Suriye istiyor; olay budur.

Ayrıca ABD ve AB ile çeÅŸitli konularda ihtilaflı olan Ankara’nın bu konuda Batılı devletlerle birlikte davranmasının isabetli olduÄŸu açıktır. Nitekim CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan Türkiye’nin Rusya ve Ä°ran’la iliÅŸkilerini “Batıdan kopmadan” diye tanımladı.

Türkiye’nin Batı ile esaslı güvenlik, savunma, ekonomi, bilim ve teknoloji iliÅŸkileri vardır. Tarihimizde Avrupa’yla iliÅŸkiler daima öncelikli oldu. Tanzimatçıların Ä°ngiliz desteÄŸini, Abülhamid’in Alman desteÄŸini almaya önem vermesi, Atatürk’ün Türkiye’yi Avrupalı kurumlara dâhil etmesi, 1945’ten sonra bunun geliÅŸmesi bütün tarihimizi özetleyen devamlılık çizgisidir.

Hukuk ve demokrasi de bu sürecin bir unsurudur.

RUSYA VE Ä°RAN

Rusya ve Ä°ran’ın Suriye’de esaslı çıkarları var. Suriye, Rusya için hem OrtadoÄŸu hem DoÄŸu Akdeniz’dir. Ä°ran için Suriye Lübnan’daki Hizbullah ile önemli irtibat halkası olduÄŸu gibi DoÄŸu Akdeniz’e giden tek yoldur.

BeÅŸar Esad’ın ÅŸahsı olmasa bile dayandığı sosyo-politik ve kurumsal güç Moskova ve Tahran için vazgeçilmezdir.

Ä°srail’in Suriye’deki Rus üslerinden deÄŸilse bile Ä°ran’ın Suriye’deki varlığından çok rahatsız olması, bunun önemine dair bir göstergedir.

Putin zaten hiçbir zaman İsrail karşıtı tavır almıyor.

Türkiye’nin yedi yıldır Esad’a ve rejimine karşı çıkması, yarın yeni Suriye için masaya oturulduÄŸunda da Moskova ve Tahran’la ciddi görüş ayrılıklarının olacağını düşündürüyor.

AMERİKA FAKTÖRÜ

Amerika ile Ankara arasındaki temel ihtilaf, Amerika’nın terör örgütü YPG’ye destek vermesidir. ABD basını ve siyaset sınıfı Trump’ı bir Suriye politikası olmadığı, güne göre güç gösterisi yaptığı için eleÅŸtiriyor. Etkili Cumhuriyetçi Senatör John McCain, “Esad’ı göndermek için son hava saldırısının yetersiz olduÄŸunu” söylüyor.

Türkiye de bu görüşte değil mi?

Yarınki Suriye’nin teröre zemin oluÅŸturmayacak ÅŸekilde nasıl kurulabileceÄŸi konusunda Türkiye kurumsal ABD’yi ikna edebilirse “Cenevre süreci”nde elini daha da güçlendirir.

YAZININ TAMAMI İÇİN HÜRRİYET