Güncel
Esad asıl katliamları konvansiyonel silahlarla yapıyor. Bu nasıl durdurulacak?
Follow @dusuncemektebi2
Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet, Trump'ın operasyon tavrını köşesinde eleştirirken ABD'nin Suriye'de Esad'ın gitmesi için samimi ve istekli olmadığını iddia etti.
Donald Trump 37 bin 297’nci twitini attı, Ä°ngiltere ve Fransa’ya mükemmel ortaklık için teÅŸekkür edip, “Misyon tamamlandı” dedi.
Attığı twitte, Ä°ngiltere ve Fransa’nın askeri gücüne yaptığı vurgu, yapılan operasyonun asıl niyetine dair bir ipucu da veriyordu.
Ağır sıklet müsabakasına hazırlanan bir boksörün kaslarını gösterip, “Bakın ben ne kadar güçlüyüm” demesi gibi bir ÅŸey oldu anlayacağınız.
Bizim buralarda yıllardır sorup durduğumuz bir soruyu, dün öğle saatlerinde CNN İnternational spikeri, kanalın emekli tümgeneral sıfatını taşıyan danışmanına sordu:
“Kimyasal silahlara karşı kırmızı çizginin gösterilmesi tamam da Esad asıl katliamları konvansiyonel silahlarla yapıyor. Bu nasıl durdurulacak?” diye.
Askeri danışman Pentagon soğukkanlılığıyla mealen şöyle yanıt verdi:
“Suriye’de bir iç savaÅŸ var. Kimyasal silahlara, zehirli gazlara karşı durmak ile iç savaÅŸa müdahale etmek baÅŸka baÅŸka ÅŸeyler.”
O halde artık dağılabiliriz!
ABD’NÄ°N ESAD GÄ°TSÄ°N DÄ°YE BÄ°R DERDÄ° YOK
Åžunu bilelim:
Bütün askeri operasyonlar siyasi bir hedef doğrultusunda hayata geçirilir.
Asker, kendisine sunulan siyasi perspektifi görür, operasyon planlamasını ona göre yapar ve harekete geçer.
Dolayısıyla, bir askeri operasyonun kapsamını önceden tahmin etmek için siyasi hedefin/hedeflerin ne/neler olduğunun izini sürmek yeterli olacaktır.
Trump, Duma’daki kimyasal katliam üzerine “Hayvan Esad” deyip, “Ey Rusya bekle füzelerimiz geliyor” diye devam edince, Suriye’ye bir operasyon yapılacağı belli olmuÅŸtu.
Ama bu kalın vurgular, ABD’nin Suriye politikasında bir deÄŸiÅŸikliÄŸe gittiÄŸine dair herhangi bir emare sunmuyordu.
*Trump, Esad’dan kendi halkını zehirli gazla öldüren bir katil diye söz ediyor, ama böyle bir katilin iÅŸ başında kalmasına daha ne kadar göz yumulacağına dair yeni bir fikir öne sürmüyordu.
*Yapılacak operasyonun arkasında 8’inci yılına giren Suriye trajedisini bitirmeye dönük siyasi bir proje var mıydı?
Yoktu.
*Kimyasal silah kullanımına dair kırmızı çizginin altını çizen bir yaklaşımdan daha başka bir şey var mıydı?
O da yoktu.
Esad, kendisine verilen mesajın çerçevesini herkesten daha önce kavradığı için olsa gerek;
Akdeniz’den gönderilen Tomahawk’lardan herhangi birinin tepesine düşmeyeceÄŸi garantisini aldığı için olsa gerek;
O füzeler düşerken saraylarından birine elinde James Bond çantasıyla girerken görüntü vermek istemişti.
Bu durumda, tıpkı geçen yıl yapılan bir gecelik füze saldırısı sonrasında olduğu gibi, Suriye savaşının bundan sonrası için de kendi dinamikleri içerisinde devam edeceğini öngörebiliriz.
ANKARA NE YAPTI NASIL TEPKÄ° VERDÄ°?
Ankara’nın geçen haftadan baÅŸlayarak ihtiyatlı bir tutum sergilediÄŸini gördük.
Resmi makamlardan operasyona destek mahiyetinde açıklamalar yapılsa da, sahadaki partner Rusya’yı karşıya alacak bir üsluptan uzak duruldu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan önceki gün, “Yapılan operasyonu doÄŸru buluyoruz. Böylece rejim, saldırılarının cevapsız kalmayacağını gördü. Cenevre ve Astana’da çözüm bulma çabalarına destek vereceÄŸiz” açıklamasını yaptı.
Ancak aynı konuÅŸmada, “Maalesef Suriye’de oynanan oyun baÅŸkadır” ifadesiyle baÅŸlayıp devam eden ÅŸu cümleler, Ankara’nın asıl pozisyonunu yansıtıyor:
“Suriye’de yapılan iÅŸ, önce rejimin zulmüne sessiz kalmak, ardından bir terör örgütünün el altından destekleyip sahaya sürülmesi, sonra da baÅŸka bir terör örgütüyle asıl projeyi hayata geçirmektir. Bunları kimse görmezden gelemez ama biz bunları hep konuÅŸtuk, hep söyledik. Biz bu oyunu çoktan çözdük.”
CumhurbaÅŸkanı, ABD’ye, henüz deÄŸiÅŸtiÄŸi izlenimi vermeyen asıl politikası üzerinden yükleniyordu.
Sondan baÅŸlayıp geriye doÄŸru ilerlediÄŸimiz takdirde, ABD’nin Suriye politikasının iki temel baÅŸlık üzerine oturduÄŸu net bir ÅŸekilde görülüyor.
1. Suriye iç savaşının olabildiğince uzayıp gitmesi. Daha fazla insanın ölmesi, daha fazla insanın mülteci durumuna düşmesi, daha fazla şehrin yıkılması.
2. Bu savaşın saÄŸladığı imkânları kullanıp bir PKK kuÅŸağıyla Türkiye’yi cezalandırmak.
Tekrar dönüp okuyabilirsiniz.
ErdoÄŸan’ın ÅŸu yukarıda alıntıladığım sözlerinin çerçevesi de bu iki tespit üzerine oturuyor.
Henüz yorum yapılmamış.