Güncel
Suud'un Katar Düşmanlığında geldiği son nokta: Katar topraklarını kanal projesiyle ana kıtadan ayırıyorlar
Follow @dusuncemektebi2
Şayet Suudi Arabistan medyasının duyurduğu projenin amacı Katar’ı cezalandırmak ise kanalın açılmasından Katar nasıl bir zarar görecek?
Diriliş Postası yazarı İsmail Yaşa Suudi Arabistan'ın ana kıtayı Katar'dan ayırmak için girişmesi tartışılan kanal projesini köşesine taşıdı.
Yazının Tamamı
Suudi Arabistan medyası, Katar’ı ana kıtadan ayırarak adaya dönüştürecek bir kanal projesi olduÄŸunu ve projenin bir yıl içinde hayata geçirileceÄŸini yazdı.
Konuyla ilgili haberlerde kanalın 60 kilometre uzunluğunda, 200 metre genişliğinde ve 20 metre derinliğinde olacağı öne sürüldü.
Bu haberi ilk okuduğumda kendi kendime şöyle dedim:
“Herhalde kanalı açtıktan sonra hep birlikte ayaklarıyla iterek Katar’ı Suudi Arabistan’dan uzaklaÅŸtıracaklar!”
Suudi Arabistan o kanalı açınca Katar yine orada kalacak.
Yani bir gemiye dönüşüp uzaklaşıp gitmeyecek.
O zaman bu projenin mantığı ne?
Katar’dan gelecek bir askeri kara harekâtını önlemek mi?
Yoksa Katarlıların sınırı geçip gizlice Suudi Arabistan’a girmelerine ve olası bir mülteci akınına karşı tedbir mi alınıyor?
Açılacak kanal Basra Körfezi’ndeki yoÄŸun gemi trafiÄŸini mi rahatlatacak yoksa gemiler için yolu mu kısaltacak?
Åžayet Suudi Arabistan medyasının duyurduÄŸu projenin amacı Katar’ı cezalandırmak ise kanalın açılmasından Katar nasıl bir zarar görecek?
Suudi Arabistan sınırı ve hava sahası Katar’a zaten aylardır kapalı.
Yani amaç ülkenin dünyayla kara bağlantısını kesmekse bunun için kanal inşasına gerek yok.
Söz konusu “çılgın kanal” iki ülkeyi birbirinden ayıracak ÅŸekilde tam sınıra inÅŸa edilecekse bir yakası Suudi Arabistan’a ve diÄŸer yakası Katar’a ait olacak demektir.
Katarlılar böyle bir şeye herhalde sevinirler.
Fakat anladığım kadarıyla kanal tümüyle Suudi Arabistan topraklarında, sınırdan yaklaşık bir kilometre içeride olacak.
Kanalın batı yakasında oteller ve turistik tesisler yer alırken, doğu yakası ise askeri güvenlik bölgesi olarak kullanılacak.
Tabii kanal gerçekten inÅŸa edilirse…
Çünkü Suudi Arabistan medyasının yaklaşık iki buçuk yıl önce duyurduğu bir başka kanal projesi daha vardı.
“Suudi Arabistan Yüzyılı”nın kanalı olacağı ileri sürülen “Selman Kanalı”…
18 Nisan 2016’da Suudi Arabistan Okaz gazetesinin sitesinde konuyla ilgili yayınlanan haberin üst baÅŸlığı şöyle diyor:
“Mühendislik araÅŸtırması nükleer, sanayi ve zirai kentler tesis edileceÄŸini ortaya çıkardı.”
Haberin başlığı ise şu şekilde:
“Suudi Yüzyılı Projesi… Körfez’i Arap Denizi’ne baÄŸlayacak kanal Hürmüz’e alternatif olacak.”
Okaz’ın haberinde, bir kısmı Yemen topraklarından geçecek kanal projesinin hayata geçirilmesi için tüm hazırlıkların tamamlandığı öne sürülüyor.
Haberde ayrıca Hürmüz BoÄŸazı’nın Ä°ran tarafından kapatılması ihtimaline karşı petrol sevkiyatının kesintisiz olarak devam etmesini saÄŸlaması planlanan kanal boyunca 10 adet nükleer santral inÅŸa edileceÄŸi yazıyor.
Bir veya iki deÄŸil, tam 10 nükleer santral…
Sabq haber sitesinde 2 Eylül 2015’te yayınlanan haberde de Riyad’daki “Arap Yüzyılı” AraÅŸtırma Merkezi BaÅŸkanı Saad Bin Ömer’in “Selman Kanalı” adı verilen proje hakkındaki görüşlerine yer veriliyor.
Bin Ömer, 630 kilometresi Suudi Arabistan sınırları içinde ve 320 kilometresi Yemen topraklarında inşa edilecek kanalın beş yılda tamamlanacağını açıklıyor.
Eylül 2015’ten bu yana iki buçuk yıl geçti.
“Selman Kanalı”nın yarısının tamamlanmış olması gerekir.
Fakat gerçekte çivi dahi çakılmış değil.
“Katar sınırına kanal” haberini okurken iki noktayı göz önünde bulundurmak gerekir:
Birincisi, Suudi Arabistan yönetimi bu tür haberlerle halka gaz vermeyi sever.
Hatırlarsanız bir süre önce de animasyonla Tahran’da rejimi devirmiÅŸti.
Ä°kincisi ise Katar’a bir ÅŸey yapamamanın verdiÄŸi kin ve öfke.
O duygular işte bu tür haberlerle dışa vuruluyor.
Henüz yorum yapılmamış.