Sosyal Medya

Güncel

Abdurrahman Dilipak: Kimse kendisini vazgeçilmez görmesin

Aday gösterenler ve aday olmak isteyenler! Dikkat edin, kamu sorumluluğunu üstlenmeye aday olanlar ve onları aday gösterenler, onlara oy verenler o kişilerin iyi ya da kötü, yaptıklarından size de pay var.



Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak yaklaşan seçimler öncesi aday profillerinin niteliğinin nasıl olması gerektiğini ve beklentileri köşesine taşıdı.

Yazının Tamamı

Seçim olacak, kimin kaderinde ne varsa o olacak. Daha doğrusu tencere yuvarlanacak, kapağını bulacak. Herkes layık olduğu gibi idare olunacak. Ya da imtihan gereği nimetler kimi zaman artırılacak, kimi zaman eksiltilecek. Ve de bize hayır gibi gelen şeylerde Allah şer, şer gibi gelen şeylerde hayır murat edebilir.

Hiç kimse Allah’ın iradesine yön vermeyecek. Ä°man ettik ki, “Hayır da ÅŸer de Allah’ın iradesi içindedir.” Biz sadece O’nun rızasına talibiz.

Aday gösterenler ve aday olmak isteyenler! Dikkat edin, kamu sorumluluğunu üstlenmeye aday olanlar ve onları aday gösterenler, onlara oy verenler o kişilerin iyi ya da kötü, yaptıklarından size de pay var.

Allah iradesini gerçekleştirmek için kimseye muhtaç değil. O dilerse kafirler eliyle dahi dinine hizmet ettirebilir. Bukağılı Şeytanların mabedin inşasında görevlendirilmiş olmasının onlara bir faydası yoktur.

Åžunu bilelim ki, hiç kimse Allah’ı ne iktidara ve ne de kıyamete mecbur edemez. “Kurtarıcı lider, önder, ÅŸeyh” yok! Peygamberler dahi, kurtarıcı deÄŸildir. Herkes için ancak yaptığının karşılığı vardır. Herkes yaptığının karşılığını misgal-zerre hassasiyetinde görecektir. Peygamberler kurtuluÅŸa çağırır. Kimse kendisini vazgeçilmez görmesin.

Mısır’da bolluk olduÄŸunda da Yusuf aleyhisselam emirdi, kıtlık olduÄŸunda da..

Sakın yaptıklarınızla ve çoklukla övünmeyin. Allah’ın rızasının tecellisinin vesilesi oldunuzsa onunla mutlu olabilirsiniz. Yoksa Allah hem bolluk veriyor ve hem de siz o konuda hak etmediÄŸiniz bir konumdaysanız, hileli iÅŸler yapmaya devam ediyorsanız, Allah’ın gazabının bir ÅŸekilde sizi bulacağının iÅŸaretidir bu durum.

Sakın “biz olmasaydık / yapmasaydık, bu iÅŸler böyle olmazdı” demeyin. GeçmiÅŸe dönük ihtimal hesabı yapılmaz. Babam kız olsaydı, ben kim olurdum!?. Sakın “kaderimiz deÄŸildir”, “kaderini deÄŸiÅŸtirdik” gibi sözler etmeyin. Kader, Allah’ın iradesi/takdiridir. Hiç kimse Allah’ı hiçbir ÅŸeye mecbur bırakamaz. Bizim kelami gelenekte, “Şöyle olmasaydı, böyle olmazdı” demek Åžeytandandır!

Yaptıklarımızdan ve yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan, söylediklerimizden ve söylememiz gerekirken söylemediklerimizden hesaba çekileceğiz. Tek gerçek bu. Bu dünya bizim için imtihan yeridir.

Düşünsenize Hz. Ali ilmin kapısı, Allah’ın arslanı, ehlibeytin kaynağı idi. Sonuç ortada. Eba Zer iktisad kuramcısı bir sahabi idi, acından öldü. Hz. Lut Al-i Ä°brahim’dendi, hiç kimse iman etmedi çevresinden. Soyu bin yıl peygamber olan Yakub aleyhisselamın 13 çocuÄŸundan 11’i kardeÅŸleri Yusuf’u kuyuya attılar. 7 yaşında kuyuya atıldı. 7 yıl kölelik, 7 yıl hapis, 7 yıl bolluk, 7 yıl kıtlık.. Allah dilerse bazan böyle imtihan eder. Kimse Allah’ın nimetlerinin ve gazabının vekilharcı kendisi olduÄŸunu sanmasın..

Kim ihtirasla bir ÅŸeyi istiyorsa, Allah o ÅŸeyi onun imtihanı yapar. Bakarsınız siyaset, mal, makam, evlat, para, şöhret, dua ile istenen bir belaya dönmüş. Dünyaya tamah edenler mala boÄŸulurken ahiretlerini kaybetmiÅŸler. Allah’ın gazabı onlar için hakdır ve yakındır. Yakın bir gelecekte nasıl yıkılacaklarını göreceklerdir. Geç kalan piÅŸmanlıkları onlar için fayda da vermeyecektir. Kaçtıklarını sandıkları ÅŸeye doÄŸru koÅŸacaklardır. Cehennem ateÅŸi onların peÅŸini bırakmayacaktır. Ortak oldukları Åžeytanları onlara yaptıkları iÅŸi hoÅŸ gösterecektir. Para, şöhret ve gücün sarhoÅŸluÄŸu ve bağımlılığı içinde kendi zebanilerinin bıçağını bileyeceklerdir.

Onlar kurtulmak için geç kaldıklarında bir süre sonra “artık onları uyarsan da uyarmasan da bir” kalpleri mühürlenmiÅŸse, gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, kalpleri var hissetmezler. Cehennem onların hasreti ile yanıp tutuÅŸmaktadır.

Sonuç ne olursa olsun, ben sabredenlerden, şükredenlerden, direnenlerden olacağım. Bu süreçte sonuçta ne olursa olsun üzerime düşeni yapmamışsam vay bana. Yine aynı ÅŸekilde üzerime düşeni yapmışsam, ne gam! Demek ki Allah benim ellerimle zalimleri cezalandırmak, mazlumlara yardım etmek istemektedir. O gören, duyan, bilen, “ol” diyince olduran, “öl” diyince öldürendir. Kadere, rızga ve ecele hükmedendir. O’nun kolaylaÅŸtırdığından daha kolay ne olabilir. O’nun zorlaÅŸtırdığından daha zor ne olabilir.

Bu sözlerim sadece politikacılara değil, bürokratlara, işadamlarına, herkese. Hayırlısını isteyelim.

Aslında seçmen oy verirken, kimseyi değil, kendi akıbetini seçiyor!? Bunun farkında olalım..

Ya iyilerden en iyiyi, ya da en az kötüyü seçeceğiz. Oy vermemek, tercihte bulunmamak en kötüsüne razı olmak demektir. Def-i mazarrat, celb-i menafiden evladır. Mecbur kaldığınız bir zarar karşısında en az zararlısını seçmek gibi bir şeydir bu.

Aslında bizim yüzümüzü partilere ya da partililere değil halka dönmemiz gerek. Çünkü onların liyakatı bu konuda en belirleyici olandır.

Sandık açıldıktan sonra, sonuç ne olursa olsun, namaz vakti geldiÄŸinde, ben yine “Allahu ekber” diyeceÄŸim. Yine “Elhamdülillah” diye devam edeceÄŸim. Ve yine zamana ve mekana ÅŸahidliÄŸimin bana yüklediÄŸi sorumluluklar çerçevesinde gündelik hayatıma devam edeceÄŸim.

Bilirim, “Allah servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirir, çevirir”. Bilirim O, bizi, mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir.” Ve iman ettim ki, kimi zaman “Bize hayır gibi gelen ÅŸeylerde ÅŸer, ÅŸer gibi gelen ÅŸeylerde Allah hayır murat etmiÅŸ olabilir. Biz bilmeyiz, Allah bilir.”

Siyasete heves edenlere bir çift sözüm var: “BilmediÄŸiniz ÅŸeyin peÅŸine düşmeyin”. Bir insanın kendisi ve ailesi ile bile sorunlarını çözmekte acze düştüğünü gördüğü halde, bütün bir ülke halkının sorumluluÄŸuna ısrarla talip olması size “akıllıca” geliyor mu? 

“Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve daÄŸlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar. Onu insanyüklendi. Şüphesiz o çok zalimdir, çok cahildir.” (Ahzab 72) Siyaset ve memuriyet, toplumsal  sorumluluklar üstlenmek konusunda çok istekli olanların da böyle bir ikazın muhatabı olduklarının farkında olup olmadıklarından çok emin deÄŸilim.

“Her ilâhî haberin, ilâhî cezanın kararlaÅŸtırılmış bir zamanı, gerçekleÅŸeceÄŸi bir yeri vardır. Yakında siz de olacakları ve haber verdiÄŸimiz ÅŸeylerin gerçekleÅŸtiÄŸini öğreneceksiniz.” (Enam 67)

Yakında bazı gerçekleri görecek, duyacak, bileceksiniz. Ama o zaman pişmanlık için çok geç kalmış olabilirsiniz.

Allah’ım! Bizim ellerimizle cezalandır zalimleri ve bizim ellerimizle yardım et mazlumlara, bizi rızanın tecellisinin vesilesi kıl. Selâm ve dua ile.

NOT: Bu arada, bu pazartesi İTO seçimi var. Seçeceksiniz! Sandığa gitmezseniz, en kötüsüne razı olmuş olursunuz. Yanlış birini seçerseniz de onun yediği haltlardan da mesul olursunuz. Ya en iyisini seçin, ya aday olun. İyi yoksa en az kötü olanı. Zararın neresinden dönerseniz kârdır. Kafanızı ve reyinizi kiraya vermeyin.

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.