Güncel
Çakma İslam uleması, ekran mollaları, medyatik zevat ayrıntılarda boğulmayı, uçlarda gezinmeyi, ilgi çekmek için ilginç tartışmaları marifet sanıyorlar
Magazin kültürü topyekûn hayatı karartmış durumda
Milat Gazetesi yazarı Ramazan Kayan, magazin haberleri ve gerçekleri saptırmanın hakim olduğu hayatımızda sabitelerimizin yok olduğunu belirtti. Gelinen noktada insanların haikate karşı uzak düştüğü bunun yerine popüler olanı tercih etmek zorunda bırakıldığını iddia etti.
Yazının Tamamı
Günümüzde gerçekleri magazinleştirerek, doğru algının ve doğru bilgi akışının nasıl sabote edildiğini görmekteyiz.
Gerçekler sansasyonelleÅŸtirilerek sabiteler sulandırılıyor… Ciddi konular, gayri ciddi ortamlarda eÄŸlenceli hale getirilerek toplumun aldatılması ve gerçeklerin çarpıtılması hedefleniyor.
Magazin kültürü topyekûn hayatı karartmış durumda… Adeta sağımız, solumuz, önümüz, arkamız her yanımız magazin. Magazin marazının bulaÅŸmadığı an ve alan yok gibi…
Halkın ilgisini önceleyenler hakikate gittikçe uzak düştüler. Halkın hoÅŸnutluÄŸunu Hakkın rızasına öncelediler. Popülizm her türlü pervasızlığın payandası oldu…
Ne yazık ki magazin kültürünü Ä°slam’a ve Müslümanlara da yamadılar. Belki de Ä°slam’ı asli mecrasından koparmanın yeni bir operasyonu ile karşı karşıyayız… Asıl konuÅŸulması, anlaşılması, yaÅŸanması gereken boyutundan çıkarılıp ‘magazinleÅŸtirilen din’, özelliÄŸini ve özneliÄŸini kaybetmeye baÅŸlamış demektir…
Bugün dinin çokça tartışılıyor, konuşuluyor olması, dinin, daha iyi yaşanıyor olması anlamına gelmiyor.
Dini öğretiler magazinleÅŸtikçe, mana ve maksat kayboluyor… AraçsallaÅŸtırılan din amacından uzaklaşıyor…
Böylesi bir zeminde elbette ibadetler adetleÅŸir… Akide felsefileÅŸir… Din protestanlaşır… Ahlak yozlaşır… Müslümanlar da duyarsızlaşır…
Kurucu dinin yerine kullanılan bir din boy vermeye baÅŸlar ve din, ruhu alınmış kuru bir söyleme dönüşür…
Ä°stihfaf, istihza, istiskal ve istismar konusu olan bir din…
Åžer’i kanunlar manzumesi olan din, mer’i kanunların korumasına alınır…
Evet, dinin rahmet kanatları altında buluÅŸmaları gereken devlet, toplum, kurum ve kiÅŸiler dini koruma altına alma yoluna giderler…
Dini ılımlılaÅŸtırma, müesses sisteme uyarlama çabalarının yeni bir durum olmadığı malum…
Ä°slam’ı, kapitalizmin boyası ile boyayıp pazarlama gayretleri de yabancısı olmadığımız bir durum…
MagazinleÅŸtirilen bir dinden geriye kalan nedir?..
Dini gösteriÅŸ… Din de ÅŸekilcilik… Din de yüzeysellik… Din de dünyevileÅŸmek…
Ä°slam’la baÅŸka türlü baÅŸ edemeyenler, Ä°slam’ın içini boÅŸaltma, içeriksizleÅŸtirme yolunu deniyorlar…
Ä°slami uyanışı uyuÅŸturma, kulluk bilincini kundaklama ve Ä°slam’la buluÅŸmayı baltalamayı bu yöntemle sürdürüyorlar…
‘Ä°slami magazinciler’, ne kadar doÄŸru deÄŸer, birikim, donanım, tecrübe, ilke varsa hepsini bir anda magazinleÅŸtirmeye çalışıyorlar…
Herkese göre deÄŸiÅŸen göreceli bir din anlayışı nüksediyor…
Dinin sabiteleri tartışıldıkça, yorumlar mutlaklaşıyor ve insanlar hakikatten uzaklaşıyor…
Haramı, ahkâmı, direniÅŸi ve kırmızı çizgileri olmayan bir din anlayışı pompalanıyor…
Adeta Ä°slam ile ‘’Ä°slamsızlaÅŸmanın’’ sosyal ve kültürel ayağı oluÅŸturuluyor… Ä°slam’a doÄŸrudan savaÅŸ açarak deÄŸil, Ä°slami söylemlerle Ä°slam’ı sulandırma ve sonlandırma senaryoları sergileniyor…
Sosyal medya üzerinden gelen salvolar, yeni savrulmaların habercisi…
Dini ve dindarı incitici, küçültücü, aÅŸağılayıcı argümanlar bitmek bilmiyor…
Kutsiyeti katledilen bir dine itibar kalır mı?..
Magazine soyunan vaiz kahramanlara ve sosyal medya cellatlarına dikkat etmek durumundayız.
Sözün ayağa düştüğü, ağzı olanın konuştuğu bol reytingli günlerde Rabbani çizgiye ve rıza-i İlahiye daha bir yoğunlaşmak mecburiyetindeyiz.
Maalesef dine yönelik gündem ve gürültülerde ne ilmi ne de siyasi bir otoritemiz yok… Kapısını çalacağımız bir merci de bulamıyoruz. Din adına ilgili, ilgisiz kim ne söylüyor, ne yapıyorsa yanına kâr kalıyor…
Kendi içimizde bir uyarı ve ıslah sistemimizde yok. Her konuda ancak uzmanı konuşurken, sıra dine gelince herkes uzman!..
‘’Tesir gücü’’ kalmamış sunumlar, üst perdeden ahkâm kesmeler ve yorum furyası… Sonuç dinde laubalilik…
Dini alanda ciddiyet ve ehliyet gidince geriye ne kalır? Belirsizlik, bulanıklık ve başıboÅŸluk…
Çakma Ä°slam uleması, ekran mollaları, medyatik zevat ayrıntılarda boÄŸulmayı, uçlarda gezinmeyi, ilgi çekmek için ilginç tartışmaları marifet sanıyorlar…
Dini ‘geçim kaynağı’ kılan bu aymazlar dine ayar vermekten de geri kalmıyorlar…
Medyanın katkısıyla magazinleÅŸtirilen din, ÅŸov malzemesi haline geliyor…
BaÄŸlamından koparılan hassas konular reytinge kurban gidiyor…
Sanki sistematik bir itibarsızlaÅŸtırma operasyonu ile yüz yüzeyiz…
Unutmayalım ki, saygınlığı ve ağırlığı yıpranmış Müslümanların tebliğ ve temsilleri de sorunlu olacaktır.
Yeni neslin zihninde acaba Ä°slam’ın imajı nedir?
Evet, nedir bu Ä°slam’ın başına gelenler?..
Geriye belleklerde Ä°slam adına kalan nedir? : Folklorik, romantik, nostaljik bir algı deÄŸil mi?…
Bu dalgaya direnmezsek ne olur?
Ramazan ayının nasıl ÅŸenlik ve festivale dönüştüğünü görüyoruz…
Hac ve Umre’nin ‘’Ä°nanç Turizmi’’ üzerinden tarihi ve turistik bir geziye dönüşmekte olduÄŸuna tanığız…
Allah ile baÅŸ baÅŸa kalmamız gereken kutsal topraklarda adeta görüntüleme/fotoÄŸraf çekme yarışına yabancı deÄŸiliz…
Ä°yilik ve infakın medya ayağının ne kadar öne çıktığı malumumuz…
‘Jet imamlar’ öncülüğünde ‘hızlandırılmış namazlar’ iÅŸin cabası…
Allah ile aramızda kalması gereken ‘an’ ları bile afiÅŸe etmekten kendimizi alıkoyamıyoruz…
Sıradanlaşıyoruz…
Sahici bir kulluk sınavında sanki savruluyoruz…
Manasından ziyade hangi makamla okunması gerektiÄŸi ile ilgilendiÄŸimiz Kur’an bize ne diyor?
Allah’ın ‘dur’ dediÄŸi yerde durmak zorundayız…
‘Ol’ dediÄŸi gibi olmak zorundayız…
Magazine karşı duruÅŸun merkezinde mana ve mavera olacaktır…
Rant, reyting, reklam, rövanÅŸ ve rekabet dünyasına karşı çözüm; RabbanileÅŸmektir… Rıza ve rıdvana odaklanmaktır…
Henüz yorum yapılmamış.