Sosyal Medya

Güncel

Müslümanlar bulundukları daracık coğrafyalarda bile birbirlerine tahammül edemez oldular

Milli Gazete yazarı Ali Haydar Aksal Müslümanların birbirine yönelik politik tahammülsüzlüğünü köşesine taşıdı.



Siyasal tarafların kendileri için bir özne hâline getirdikleri sloganik ve kuru bir ifade: Türkiye bizim. En çok biz bu ülkeyi seviyoruz, biz canımızı veririz, ölürüz. Bu ülkeyi sahiplenenler karşıtları için bir yer belirliyorlar. Ä°slâmcılar, dönemin koÅŸulları ve durumuna göre Ä°ran veya Suudi Arabistan’a gönderilmek istenirdi ya da bir baÅŸka deyimle sürgün edilme duygusu ağır basardı. Komünistler veya solcular için Rusya ve Çin vardı bir zamanlar. Türklerin yurdu Orta Asya’dır oraya gitsinler. Kürtler bu civarda daha çok Mezopotamya bölgesine tayin edilir.

Sevgili Peygamberimiz, doÄŸup büyüdüğü, kırk yaşına kadar yaÅŸadığı bir ÅŸehri, manevi bir merkezi terk etmek zorunda kaldı. Benim çok da önemsediÄŸim belki de belleÄŸimde yer eden bu ayrığın hüznünü belirten, Kâbe’den ayrılış anında en önemli vurgusu: “Ey Kâbe senin çocukların beni istemiyor” demesi. Bu, Allah Elçisi için en zor bir durum olsa gerekti.

Eski adıyla Yesrib’e, yani Medine’ye göçtü orayı kendine ve Müslümanlara mekân kıldı. Bu mekân yepyeni ve özgündür. Her ÅŸeyiyle yeniden inÅŸa edilmiÅŸ bir belde, bir ÅŸehir, Ä°slâm devletinin ilk merkezidir Medine. Ä°slâm medeniyetinin ÅŸehir kültürü baÄŸlamında da özgündür. Buradan fetihler baÅŸladı, her fethedilen yer, belde Müslümanlar için yurt oldu. Ya da her Müslüman’ın adım attığı ve yerleÅŸtiÄŸi mekânlar yurdu oldu. Medine’ye yerleÅŸen Müslümanlar nasıl ki Medineli kardeÅŸleriyle bütün varlıklarını, mülklerini, arazilerini, evlerini bölüştü iseler, benzer durum tarih boyunca Müslümanlar için bir yol, yöntem ve bir üslup oldu.

Osmanlı Devleti’nin dağılması ve parçalanmasından sonra Müslümanlar bulundukları daracık coÄŸrafyalarda bile birbirlerine tahammül edemez oldular. Anadolu’nun fethi Sultan Alpaslan’ın komutasında, bölgedeki Kürt aÅŸiretlerin desteÄŸiyle Büyük Bizans ordusu yenildi, Anadolu Müslümanlara yurt oldu. Kürtler bölgenin mukimidirler, Müslüman olduktan sonra Türk kardeÅŸleriyle muhacir ve ensar konumunda idiler. Anadolu Müslümanların ortak yurdu oldu. Bu yurtta yaÅŸayan Müslüman olmayan toplulukların hakları gözetildi. Ä°slâm dininin esasları gereÄŸi. Topraklarına mülklerine müdahil olunmadı. Belki onlar da bir bakıma benzer duygu ile toprakları bölüştürdüler.

Büyük Osmanlı Devleti’nin dağılması sorunların baÅŸlangıcı oldu. Ä°slâm milletinin mensupları, unsurları iyice harmanlandılar tarih süresince. Hangi kavmin aÄŸrılığı nerede ise oraya yoÄŸunlaÅŸtılar.

Unutulmaması gereken en önemli husus, Müslümanların yaÅŸadığı hemen her belde, her mekân ortak mülktür. Müslümanların konukseverliÄŸi, kabullerinin altında yatan asıl duygu da budur. Bir Müslüman veya bir insan bir Müslüman’ın evine konuk olunca orada evinde gibi ağırlanır. Alınan selâmdan sonra, gelen konuk “merhaba” ile ağırlanır. Merhaba selâmı güven içindir. Gelene; rahat ol, sıkılma burası senin evindir denilir âdeta.

Müslümanların kavramları da özeldir bu baÄŸlamda. Allah’ın selâmıyla selâmlamak, kabul edilmek ve merhaba ile onu rahata ve huzura erdirmek manevi bir görev ve bir bilinç.

Bu topraklarda yaÅŸayan her insan bu mülkün sahibidir. Kimsenin kimseye bir üstünlüğü ve önceliÄŸi yoktur. Yabancılıklar veya yabancı ideolojiler, kavramlar Ä°slâm milletini birbirinden ayırdı, kopardı, uçurumlar oluÅŸturdu. Çanakkale müdafaasında Ä°slâm milletinin birçok unsuru vardı. Cezayir’den, Yemen’den, Suriye’den, Balkanlardan, hemen her yerden. Babamın amcası Molla Ahmet Efendi Kiğı’dan gelip orada ÅŸehit olmuÅŸ, komÅŸusu Ä°smail AÄŸa ise gazi olarak dönmüştü köyüne. Bu topraklarda ve bu mülkte kimsenin fazlalık hakkı yoktur. Hiçbir parti, dernek, siyasal ideoloji çevresi önceliÄŸi kendine tanıma hakkına sahip deÄŸildir, olmamalı. Çıkar önceliklerini düşünce önceliÄŸine çevirmek tehlikelidir ve bir sapkınlıktır.

Ä°ktidar olan hemen her kurumda adaleti ve hakkı eÅŸit dağıtmakla yükümlüdür. Çünkü sıkıştırıldığımız bu küçücük coÄŸrafya hepimizindir. Müslüman’ın diÄŸer Müslüman ile baÄŸları ve aidiyetleri ne yazık ki kopuktur. Bunun yeniden inÅŸası gereklidir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.