TBMM Başkanı İsmail Kahraman'dan iddialar hakkında açıklama

TBMM’de yaptıkları yeni bir çalışmayla Meclis Sohbetleri adıyla her ay yeni bir etkinlik yapmaya baÅŸladıklarını belirten Kahraman, mart ayındaki gündemlerinin ‘Gazi Meclis, gazilik ve ÅŸehit ruhu’ olduÄŸunu söyledi.

Televizyonda izlediÄŸi bir haberde Kastamonu’da öğrencilerin AVM’de sergiledikleri 'Çanakkale Türküsü' etkinliÄŸini çok beÄŸendiÄŸini söyleyen Kahraman sonrasını şöyle anlattı: “Hepsi Çanakkale türküsünü söylüyorlar. Çok hoÅŸuma gitti. Sürpriz olsun. ‘Kastamonu’daki bu kardeÅŸlerimizi çağırın’ dedim. Fakat tecrübeli bir rejisör ekip için devlet tiyatrosunun genel müdürünü aradı arkadaÅŸlarım. Dediler ki, ‘Oyuncular da profesyonel’ olsun. Lise talebeleri beceremeyebilir. Onun için de oyuncular da Devlet Tiyatrosu'ndan olsun. Sahnede 9 tane asker,Çanakkale’deki kıyafetleriyle. 9 kiÅŸi askerde bir manga demektir. Sembolik olarak o askerler bulunsun. Ve koro, hanımlardan beylerden oluÅŸan koro, Çanakkale türküsünü söylesin. Açılışı TBMM Bilim Kültür Sanat BaÅŸkanlığı'na bakan arkadaşımız Ahmet Aydın yapıyor. BaÅŸkan vekili kendisi. Tam ‘HoÅŸ geldin’ diyecek. Işıklar söndü. ‘Yahu ne oldu? Allah Allah bir ÅŸey var, arıza mı var’ diyecek herkes. Bir de bakılacak ki, Çanakkale çalıyor. Bütün salon Çanakkale türküsünü söyleyecek. 

'16 TANE HANIM VAR'

Yapılacak ÅŸey ne? Sadece ve sadece Çanakkale türküsünün söylenmesi. Söyleyenler içinde 16 tane hanım var. Toplam 13 erkek var. 29 kiÅŸi salondalar. 9 tane askerimiz orda. MuhteÅŸem bir program. Herkesin memnun kaldığı bir program. Arkasından ÅŸehitlik ruhuna sahip olmayan, tarih duygusuna sahip olmayan, Çanakkale’nin manasını bilmeyenler, 'Meclis BaÅŸkanı ne yaptı biliyor musunuz?' Ne yaptı? 'Kadınları koymadı.' Nasıl koymaz!? O hanımlar n!? O sahnede... Sahne yok ki . Sahnede üç tane koltuk var. Orası sahne deÄŸil, tiyatro eseri deÄŸil. Sadece türkünün söylendiÄŸi bir hadise. Devlet Tiyatroları'ndan istediÄŸimiz de bu. Devlet Tiyatrosu bildiri yayınladı. Meclis BaÅŸkanlığı anlattı. Fakat var ya, ‘Bizim çocuk bina okur, döner döner yine okur’. Duygu, dürüstlük, ÅŸahsiyet, haysiyet lazım. MüthiÅŸ bir faaliyet yaptık. Hiç ondan bahsetmek yok. 

'SANATI SEVMELÄ°YÄ°Z'

Çanakkale ruhuymuÅŸ, Gazi Meclis'miÅŸ... ‘Hanımlar konmadı’. Dolu. Ve ben demin bahsettiÄŸim gibi, misal verdim konuÅŸmamda ‘O ruh lazım’ dedim. O Ä°stiklal Savaşı'ndaki o yiÄŸit hanımlardansınız. Ama ÅŸehit Seyit Onbaşı ruhu lazım. Her ÅŸeyi neden tutup da siyasi mülahazalarla bir taraflara çekiyoruz? Neden bütünleÅŸmeyi saÄŸlayıcı konularda bir arada olmuyoruz? Ha, bu bizim estetik eksikliÄŸimden kaynaklanıyor olabilir. Türkiye’de satılmış yoktur. Aldatılmış vardır. Mühim olan diyalogdur, birbirini anlamaktır. Sanata deÄŸer vermektir. Sanatkâr olsa insanlarımız böyle hadsizlik ve kabalığa gitmezler. 15 Temmuz gecesi o akÅŸam herkesin hangi partiden olursa olsun hepimizin yakasında ay-yıldız. Böyle olmalıyız. Sanatı sevmeliyiz. Sanatkârları sevmeliyiz. 

Sanata deÄŸer veren bir insanın Nene Hatun'ların, hanımların gerektiÄŸi yerde bulunması gerektiÄŸine, gereken saygının gösterilmesine inanıyorsa, böyle ufak ÅŸeylere, polemik mevzusu haline getirmek yanlış. Diyalog... DiyaloÄŸu ne saÄŸlar? Karşılıklı konuÅŸma. Birbirimize tahammül edeceÄŸiz. Herkes illa benim gibi konuÅŸmak zorunda deÄŸil. Demokrasi... Herkes hürdür. 

'ZAVALLILAR, Ä°NÅžALLAH DÃœZELÄ°RLER'

TV’de, gazetede okuduÄŸum zaman kızmıyorum. Neden kızmıyorum? Acıdığımız için. Zavallılar, inÅŸallah düzelirler. Bir bütünüz biz. Etle tırnağız. Ä°ÅŸte ‘Åžu gazeteyi okudun mu'?... Ben yürürüm, ileri, daha ilerilere. Kalkınacağız, birbirimize girmeyeceÄŸiz. Ä°lle bir 15 Temmuz olacak da mı kendimize geleceÄŸiz? Beraber olacağız. Hür, müstakil. Kendi sanatına , deÄŸerine, tarihine saygılı insanlar olacağız.